Bu ay İzmir Kitap Fuarı’na gittik ve epey bir kitap aldık. Ben de sizlere hem okuduğum hem de aldığım kitaplardan bir liste oluşturdum. Okumanız ve beğenmeniz dileğiyle.
Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları / Haruki Murakami: Hüseyin Can Tekin’in Japoncadan direkt çevirisi ile raflarda yerini alan Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları eseri, Murakami sevenleri tatmin edecek düzeyde. Roman, ana karakter Tsukuru Tazaki’nin gençlik dönemindeki arkadaş grubuyla yaşadığı olaylarla yüzleşmeye çalışması etrafında dönüyor. Diğer Murakami eserlerine göre daha gerçekçi bir çizgide ilerleyen kitapta, insanın kendisiyle olan yüzleşmesi ve yaşadığı çelişkiler analiz ediliyor.
Japon Masalları / Derleme: Japonların geçmişine birer referans niteliğinde olan bu masallar, Yei Theodora Ozaki tarafından derlenmiş. Japon Masalları, geçmiş ortak yaşayıştan bugüne kalan efsaneler ve ders çıkarılacak nitelikte hikayeler olarak adlandırılabilir. Bu masallar bizleri azizler, sahtekarlar, hortlaklar, şifacılar, cinler, ifritler, sihirli kuşlar, ejderhalar, samuraylar, tanrılar ve şeytanlarla dolu, uzak ama olağanüstü bir dünyaya davet ediyor.
Tao Te Ching / Laozi: Laozi: Taoculuğun en önemli metni sayılan Tao Te Ching Çin edebiyatının en eski ve en ünlü örneklerinden biridir. Metin yüzyıllar boyunca birçok sanatçıya, düşünüre siyasetçiye ilham vermiş, çeşitli entelektüel tartışmalara yol açmıştır. Döneminin diğer metinleriyle kıyaslandığında metnin en ayırt edici özelliği insanı merkeze koymamasıdır. Kitapta doğa, insan ahlakına duyarlı ve insana hizmet eden bir güçler bütünü olmaktan ziyade her şeye eşit davranan tarafsız bir güç kaynağı olarak kabul edilmektedir. Kitabın değindiği konular yüzyıllar geçse de hala geçerliliğini korumaktadır.
Güneş Ülkesi / Tommaso Campanella: Güneş Ülkesi, ütopya örneklerinin en önemlilerindendir. Güneş Ülkesi, adaletsizliğin bilincinde olan, toprağından sürülmüş, zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çekmiş ve bunun acısını taşımış bir insanın, adil ve dayanışmacı, baskı ve sefaletten arınmış bir toplum düşünün somutlaştırıldığı bir ideal kent tasarımıdır.
Rüyalar / Carl Gustav Jung: Yazar, psikiyatrist, eğitimci, ressam ve bir de seyyah olan Carl Gustav Jung, rüyalar hakkındaki fikirlerini bu derlemede toplamıştır. Gizemcilik, din, kültür, semboller gibi ana temaları kendine özgü ve maharetli anlatım tekniğiyle okuyucuya sunmuştur. Rüyaları filmsel özellikleriyle teşhis etmiş, ayrıca sadece şahsi planda söz konusu olan “kişisel rüyalar” ile hepimizin tecrübe ettiği ve kolektif bilinçdışının ürünü olan “büyük rüyalar” arasında ayrım yapmıştır.
KUTU
İşte o an, Tsukuru nihayet her şeyi kabullenmeyi başarabildi. İnsanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. Aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. Acı acıyla, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi.
KUTU 2
İnsanlar, kendilerini dünya ile,
yeryüzünü cennet ile,
cenneti yok ile,
ve yolu da doğal oluş ile belirlerler.