Gelecek hepimize neredeyse kırk yıldır aynı görüntüyü hayal ettiriyor. Gökyüzünü delip geçen binalar, neon levhalar, uçan araçlar; bunların hepsi aşağıda kalan şehrin karanlığını daha da arttırıyor. Sokaklarda neon barlar, pis sokak aralarında çamur üzerinde yürüyen punk görünümlü tipler, süper zenginlerin zevk aldığı güvenli, lüks mekanlar. Yasadışı teknoloji ve yeşil saçlı, deri kaplı teknopunklardan oluşan sokak çeteleriyle uğraşan cyborglar. Bu kenti hepimiz biliyoruz. Cyberpunk (Siberpunk) dediğimiz akım, ilk olarak 80’lerde Neuromancer’da William Gibson ve Blade Runner’da Ridley Scott tarafından inşa edildi. O zamandan bu zamana kadar bu şehri belki milyonlarca kez gördük.
Cyberpunk, yapay zeka ve sibernetik gibi ileri teknoloji ve bilimsel başarılara sahip “düşük yaşam ve yüksek teknoloji kombinasyonuna” odaklanma eğilimi gösteren distopik bir fütüristik ortamda şekil alan bilim kurgu alt türüdür. Toplumsal düzende bozulma veya radikal değişimler bu kurgularda sıklıkla hissedilir. Cyberpunk temalarını araştıran çizgi romanlar, ilk olarak 1977’de yayınlanan Yargıç Dredd’le beraber ortaya çıkmaya başladı.1984 yılında piyasaya sürülen William Gibson’ın romanı Neuromancer, cyberpunk’ı bir tür olarak sağlamlaştırmaya yardımcı oldu. Japon cyberpunk alt türü, 1982 yılında Katsuhiro Otomo’nun manga serisi Akira’nın lansmanı ile başladı ve 1988 anime film uyarlaması daha sonra popüler hale geldi.
Cyberpunk dünyasına distopik bir endüstri hakimdir diyebiliriz. Distopik bir gelecekte, ileri düzeyde teknolojinin insanların hayatında neleri değiştirdiği ve nelere yol açtığı bu akımdan etkilenen eserlerde göze çarpmaktadır. Yazar Lawrence Person, şu ifadeleri kullanır: “Klasik Cyberpunk karakterleri; genel distopik geleceklerde toplumdan uzakta, günlük yaşamın hızlı teknolojik gelişmelerle sıkıştırıldığı, bilgisayarla işlenmiş bilgilerin her yerde bulunan ve insan bedenin değişikliğine saldıran veri alanları olduğu yerlerde yaşayan; farklılaştırılmış ve yabancılaştırılmış karakterlerdir.”
Cyberpunk ayrıca birçok sanat dalını da etkilemiştir. Bunlar arasından özellikle müzik ve edebiyat ön
plana çıkmaktadır.
MÜZİK
Bazı müzisyenler ve eylemler estetik tarzları ve müzik içerikleri nedeniyle cyberpunk olarak sınıflandırılmıştır. Genellikle geleceğin distopik vizyonları veya biyomekanik temalarla uğraşmak, müzisyenlerin bu sınıflara girmesine neden olmuştur. Normalde cyberpunk ile ilişkilendirilmeyen bazı müzisyenler zaman zaman bu temaları araştıran konsept albümler yaratma konusunda ilham almıştır. Gary Numan’ın Replicas albümü gibi. Numan’ın bazı albümleri Philip K. Dick’in eserlerinden büyük ölçüde ilham almıştır. Kraftwerk’in The Man-Machine ve Computer World albümleri insanlığın temasını teknolojiye bağımlı hale getirmiştir. Nine Inch Nails’in konsept albümü Year Zero da bu kategoriye dahil edilebilir. Vaporwave ve synthwave de siberpunktan etkilenen alt türlerdendir. Birincisi distopik kapitalizmin eleştirisi, ikincisi siberpunk kökenlerinin nostaljik bir retrofuturistik canlanması olarak yorumlanmıştır.
OYUNLAR