Bisikletle Anadolu turu
İzmirden bisikletle yola çıkarak Anadolu turu yapan Ozan Yılmaz ile söyleşme imkanım oldu. 8 aydır yollarda olan Yılmaz, 81 ildeki çocuklara oyuncak, kitap dağıtmak ve bu çocuklara bisiklet sevgisini aşılamak amacında olduğunu anlattı. Ozan Yılmaz, İzmirden başladığı bu yolculuğa ise yarın son verecek. Dünyada hala böyle güzel şeyler yapan insanların olduğunu görmek insanı mutlu ediyor Tüm bu savaşlara, mutsuzluğa inat, imkanı olmayan çocuklara mutluluk aşılamak ve bunu hiçbir çıkar amacı gütmeden yapmak, hepimizin içine güzel günlerin umudunu aşılıyor. Sizlerin de içini ısıtmak için bu söyleşiyi bugün köşemde paylaşmaya karar verdim İyi okumalar.
-Önce kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Ozan Yılmaz. 27 yaşımdayım. İzmirde yaşıyorum. Aslen Edirneliyim. İşletme mezunuyum. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra bisikletle Anadolu turuma başladım. Bisiklet tutkumun oluşmasındaki en büyük etken ailem. Yürümeye başladığımda bisiklet almışlar. Ben hatırlamıyorum ama fotoğraflardan görüyorum. İlkokul çağlarımda da pikniğe giderken bisikletimi arabaya atıp, piknik alanında gezerdim. Denize giderken de aynı şekilde. Herkes denize girerken ben gittiğimiz yeri keşfe çıkardım bisikletimle...
-Bisikletle Anadolu Turu yapıyorsunuz, bunun amacı nedir acaba detaylı olarak anlatabilir misiniz?
Bisikletle Türkiye turu yapmaktan ziyade asıl hayalim bisiklet üstünde yaşamak. Aylarca senelerce... Bir sınırı ve rotası olmadan. Bunu yapmadan ya da yurtdışına açılmadan önce Türkiye'yi bitirmeyi hedefledim. Amacım 81 ile de gitmekti. Bunu yaparken de güzel bir amacım olsun istedim. Daha önceki turlarımda, bisikletle tur yapan birisinin çocukların çok ilgisini çektiğini gördüm. Zaten her çocuğun hayalidir bisiklet. Karne hediyesidir. Bir de onunla uzun tur yapan birisini gördüklerinde çakraları daha çok açılıyor. Ben de Türkiye turumda onlara oyuncak ve kitap dağıtmaya karar verdim. Oyuncak dağıtmamdaki amaç, teknolojinin gelişmesiyle tablet, bilgisayar ve cep telefonlarına gömülen çocukların daha çok oyuncakla oynaması ve oyun oynayarak sosyalleşmesi idi. Kitap dağıtmamdaki amacım ise çocukları okumaya teşvik etmek ve sorgulayan bireyler haline gelmelerini sağlamak. Bunların yanı sıra yerel tohum toplayıp takas ediyorum. İthal ve genetiği değiştirilmiş tohuma karşı bizim öz, ata tohumumuzun kullanılması için. Takas ederek de çeşitliliği arttırmaya çalışıyorum.
-Çocuklarla hangi konularda konuşuyorsunuz? Turunuzda halktan aldığınız tepkiler nasıl?
Okullara gidip turumu ve bisikletin faydalarını anlatıyorum. Hem çevremiz için hem de kendimiz için son derece önemli ve keyifli bir araç olduğundan bahsediyor ve onlara bisiklet kullanmalarını tavsiye ediyorum. Gittiğim yerlerde gerek halktan gerekse iletişime geçtiğim bisiklet gruplarından ve sivil toplum kuruluşlarından çok olumlu tepkiler alıyorum. Ayrıca yolda dağıtmam için bana kitap, oyuncak, kalem, defter veriyorlar ve turuma destek oluyorlar. Bunun yanı sıra gittiğim şehirlerde beni misafir ediyorlar. Bu dayanışma sayesinde sponsora ihtiyaç duymadan turumu gerçekleştiriyorum.
Ne kadar zamandır yoldasınız?
19 Nisanda yola çıktım. 8 aydır yoldayım. Şu ana kadar 79 ile gittim. Geriye Manisa ve İzmir kaldı. Turum, bugün başladığı yerde, İzmirde sona erecek...
Sınırları Açın, Ölümleri Durdurun!
Halkların Köprüsü Derneği bugün, Avrupa Birliğine üye ülkelere mülteciler için bir çağrıda bulunacak. Çağrının metni ise şu şekilde: Mültecilere kapısını açması gerekirken pazarlığa oturan Avrupa Birliği, mültecilerin geleceğiyle ilgili yeni kararlara imza attı. Yapılması planlanan anlaşma, mültecileri yine kaçakçıların eline itecek ve daha çok mültecinin denizde yaşamını yitirmesine sebep olacak. Yaşanan bu gelişmeler karşısında kurulduğu ilk günden beri Avrupa Birliğine çağrı yaparak sınırların açılmasını ve güvenli geçisin sağlanmasını talep eden Halkların Köprüsü Derneği olarak, aynı anda birçok ilde ve ilçede eş zamanlı bir basın açıklaması yapacağız.
Eylem için bugün İzmirde saat 12:00de Alsancak Sevinç Pastanesi önünde buluşulacak.
Diğer illerde eylem yerleri:
İstanbul - Ortaköy İskele Meydanı
Ayvalık - Cumhuriyet Alanı
Kuşadası - Uğur Mumcu Parkı
Datça - Cumhuriyet Meydanı
Mersin - Forum Havuzbaşı
Bodrum - Belediye Meydanı
Günün Atasözü:
Davulun sesi uzaktan hoş gelir: Kimi durumlar, ona uzaktan bakana çok hoş gelir. O durumun içinde olanlara ise rahatsızlık verebilir.
Günün Sözü:
Biz, bütün zulümlerin birbiriyle ilişkili olduğuna inanıyoruz: Bütün canlılar özgür olana kadar, yani kötü muameleden, aşağılanmadan, sömürüden, kirlenmeden ve ticarileşmeden kurtulana kadar, hiçbir canlı özgür olmayacak. (Carol J. Adams)
Hangi etkinliğe gidelim?
Tarih Öncesi Toplumlarda Savaş Olgusu
Eğitim Sen İzmir 3 Nolu Üniversiteler ve KYK Şubesi tarafından düzenlenen Çarşamba Seminerleri devam ediyor. 30 Aralık Çarşamba 2015te, Doç.Dr. Çiler Çilingiroğlu Ünlüsoyun konuşmacı olarak katılacağı Tarih Öncesi Toplumlarda Savaş Olgusu semineri, saat 18.00da Eğitim Sen şubesinde gerçekleştirilecek.
Tarihte Bugün
1865- Amerikalı James H. Nason süzme kahve makinasının patentini aldı.
2003- İran İslam Cumhuriyeti'nin Kirman Eyaleti'nde 6.6 büyüklüğünde deprem oldu. Çoğunluğu Bam'da olmak üzere 20.000 kişi öldü.
2004- Güney Asya ve Hint Okyanusu tabanında 9.0 şiddetindeki deprem ve sonrasında oluşan tsunami yüzünden 300 bin dolayında kişi öldü.
Günün fotoğrafı:
Marie ve Pierre Curie, radyumu keşfettiler. Curie'ler, 1903'de bu buluşlarıyla Nobel Fizik Ödülü aldılar.
Günün Anısı
Haydi Abbas, vakit tamam
Cahit Sıtkı Tarancı, askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere birliğine gider. O yıllarda yedek subay sayısı az olduğundan, her yedek subaya emir eri verilmektedir. Birliğine gittiğinde bölük yazıcısından künye defterini ister. Sırayla isimlere bakmaktadır bir isim dikkatini çeker. Abbas oğlu Abbas. Sakat çolak eli yüzünden çürüğe ayrılmış biridir Abbas. Talim bitiminde askerin yanına gönderilmesini ister. Öğle saatlerinde kapı alınır. Karşısında civan mert yiğit biri selam çakıp;
Abbas oğlu Abbas. Emret komutanım! der. Aralarında söyle bir konuşma geçer:
Nerelisin?
Memleket Mardin, kaza Midyat komutan.
Sen benim emir erim olur musun?
Sen bilir komutan! Askere eşyalarını toplamasını söyler ve kendi evinin altındaki boş yere taşınmasını ister. Zamanla askerin zekiliği sıcakkanlılığından etkilenir. Abbas her sabah erkenden kalkar, Cahit Sıtkı ya kahvaltı hazırlar. Öğle yemeğini sormadan hazırlar. Tüm ihtiyaçlarını karşıdan bir istek gelmeden düşünüp yerine getirir. Erkenden kalkıp Cahit Sıtkının kıyafetlerini ütüler hazırlar ve evin temizliğini yapar. Akşamları olunca Cahit Sıtkının sevdiği yemek ve mezeleri hazırlar. Zamanla aralarında komutan asker ilişkisinden daha güçlü bir dostluk bağı oluşur. Bu saf ve temiz Anadolu çocuğundaki sadakat ve temiz yürekten etkilenmiştir Cahit Sıtkı. Zaman zaman karşısına alıp dertleşir ve bu Anadolu çocuğunun ruhunda gizli şeyleri keşfeder. Akşamları rakı sofrası kurup en güzel kızartma ve mezeleri hazırlar Abbas. Aralarındaki duygu bağları güçlenir. Böyle bir keyif gecesi akşamında alkollü Cahit Sıtkı sorar:
Sen İstanbulu bilir misin Abbas?
Bilir komutanım.
Orda bir Beşiktaş var bilir misin?
Bilir komutan! Ben orada acemi birlikteydim.
Orada benim bir sevgilim var. Sen kaçırıp onu bana getirir misin?
Elbet komutan!
Sabah olur Cahit Sıtkı bakar ki. Abbas yeni asker kıyafetleri giymiş tıraş olmuş hazırlanmış. Cahit Sıtkı sorar:
Hayırdır Abbas neden böyle hazırlık yaptın?
Ben İstanbula gidecek komutan!
Ne yapacaksın sen İstanbulda?
Sen söyledi bana. Ben gidecek sana Sevgiliyi getirecek!
Gözlerindeki hüznü ve gözyaşlarını gizlemek istercesine arkasını dönüp kapıyı çarpar ve çıkıp gider Cahit Sıtkı. Fakat bu mert askerin, yüreği sevgi dolu Anadolu çocuğunun samimiyeti ve sıcaklığından duygulanır. Akşam olur. Ağaç altında rakı sofrası kurdurur ve Abbası karşısına oturtur. Birlikte yer içerler ve Cahit Sıtkı o meşhur şiirini kağıda döker
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumanı,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaştan
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.