Beslenme odakları ve belediye!
İzmirde, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri, kentin belirli noktalarına sokak hayvanları için beslenme odakları yerleştirmişti. Fakat bu beslenme odakları ilçelerin sadece görünen yerlerine koyuldu. Merkezi konumlarda olan beslenme odakları da zaten çoğunlukla çöp yuvası halinde. Mama kapları sigara izmaritleri ve çöp dolu, belediye de maalesef bu durumla ilgilenmiyor. Öte yandan sözde OTOMATİK olan su kapları da, genellikle boş durumda. Boş olmayanların da dipleri hep yosun kaplamış.
Şimdi soruyorum sevgili belediyelerimize, bir iş yapıyorsunuz -ki bu iş zaten yapmakla yükümlü olduğunuz bir şey- neden o kaplar oraya yerleştirildikten sonra, kendi kaderlerine bırakılıyor? Neden düzenli olarak temizliği, bakımı vs. yapılmıyor? Buradan çıkarılacak tek sonuç da, İzmir halkına sevimli görünme çabanız oluyor. Kamuoyu size hayvan hakları konusunda baskı yapıyor, siz de sözde bu baskıları ciddiye alarak, bir düzenleme yapıyorsunuz. AMA YARIM YAMALAK!
Beslenme odakları ve su kaplarının kirliliği, sadece belediyeyle alakalı bir durum değil tabi ki. Duyarsız tüm insanlar bu kapları çöp olarak kullanıyor İnsanları bilinçlendirmek bu kadar zor mu? Buraları kirletenlere yaptırım uygularsanız belki problem çözülür.
Diğer bir konu ise, başta da belirttiğim gibi kapların yetersizliği. Sadece ilçe merkezlerine koyulan bu kapların, tüm kente dağıtılması lazım. Kendi yaşadığım ilçeden örnek veriyorum, Bucada belli başlı bölgelerde bu kaplar mevcut tamam güzel ama ilçenin diğer mahallelerinde yaşayan sokak hayvanlarının da bu haktan yararlanması gerekmiyor mu? Çoğu hayvan kıyıda köşede kalmış mahallelerde aç biilaç geziyor. Sonra bu hayvanlar açlıktan ötürü saldırgan tutumlara girdiği zaman da suçlu oluyor.
Sokak hayvanları ile mutlu mesut sorunsuz yaşamamız için önce onların karnını doyurmamız gerekli. Ve burada da iş öncelikle belediyelere düşüyor. Vatandaşlar zaten elinden geleni yaparak, onların karınlarını doyurmaya çalışıyor ama tabi ki kısıtlı bütçeyle bu yetersiz oluyor. Daha önceki yazılarımda da defalarca belirttiğim gibi, belediyeler gereksiz bir ton etkinliğe bütçe ayırıyor. Bu bütçe planlamaları yapılırken hem halk hem de sokak hayvanları unutuluyor
Doğal yaşam alanlarını her geçen gün mahvettiğimiz bu canlılara çok şey borçluyuz. Onların karnını doyurmak da yapacağımız bir iyilik değil, MECBURİYETTİR.
Yeryüzü sadece bizim değil!
Vicdanlı kalın
Günün Haberi
Suriyeliler açlıkla karşı karşıya
Suriye hükümetince kuşatma altında tutulan Madaya kasabasında yaşayanların açlıktan ölmeye başladıkları bildiriliyor. Gelen raporlara göre insanlar hayatta kalabilmek için yaprak ve çimen ile beslenmeye başvuruyor.
Madaya kasabası, aylardır Suriye ordusu ile Hizbullah güçleri tarafından kuşatma altında. Suriyenin başkenti Şama 25 kilometre uzaklıktaki Madaya kasabasına, en son Ekim 2015te gıda ve ilaç yardımı ulaştırılmıştı. Temmuz ayından bu yana kuşatma altında tutulan Madaya kasabasında BMye göre yaklaşık 42 bin kişi sıkışıp kalmış durumda. Yardım kuruluşları, Madayada şartların son derece vahim olduğunu ifade ediyor. Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Madayada 23 kişinin açlıktan öldüğünü açıkladı. BM, Suriyede 4,5 milyon insanın ulaşılması zor bölgelerde yaşadığını ve 400 bin kişinin de kuşatma altındaki yerlerde yaşam savaşı verdiğini belirtiyor. BM ayrıca Suriyedeki çatışmalarda tüm tarafların, uluslararası insan haklarını ve insani yasaları ihlal etmekte olduğunu yineleyip uluslararası hukukun, bir çeşit savaş taktiği olarak sivillerin aç bırakılmasını yasakladığını ifade ediyor. Bir habere göre yemek aramak için kasabadan kaçmak isteyen 13 kişi mayına basarak ya da vurularak hayatını kaybetti. İlaveten düzensiz arz sürecinden dolayı mevcut gıda maddelerinin fiyatları da ciddi ölçekte yükseldi. Kıtlık nedeniyle bazı gıda maddeleri karaborsaya düştü. Öyle ki pirincin gramla satıldığı kasabada, bir kilo pirincin fiyatı 240 dolara çıkmış durumda.
Bir bölge sakininin ifadesine göre; 1 kilo buğdayın fiyatı yaklaşık 250 dolara (170 Euro) yükselmiş durumda. (Milliyet/NTV)
Günün Kampanyası
İzmirli hayvan aktivistleri, change.org üzerinden, Kedi ve köpekler için her semte ya da parka mama makinası koyulsun adlı bir imza kampanyası başlattı.
Muhatabı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlunun olduğu kampanyanın açıklamasında, şu ifadeler yer alıyor: Mamamatik şu anda Türkiyenin birkaç ilinde var olan, sokak hayvanlarının karınlarını doyurmasına ve su ihtiyaçlarını karşılamasına yarayan bir makinedir. Sokakta yaşayan bu minik dostlarımızın durumları elbette hepimizin yüreğini burkmaktadır. Çoğumuz elimizden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz; ancak bu çabalar, biliyoruz ki çok yetersiz kalıyor. Bir insan yemek yemediği su içmediği zaman kendini nasıl hisseder, ne tepkiler verirse, minik dostlarımız da bu şekilde davranışlar sergiler ve bu çok doğaldır. Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir ve bu gelişiminde hayvanlarına sahip çıkarak tüm dünya ülkelerine örnek teşkil eden davranışlar sergilemesi bu yolun yapı taşlarındandır. Gelin bu insani, vicdani değişim yolunda sizlerin de katkısı olsun! Sayın Başkanım, Sayın Yetkililer sesimizi duymanızı diler ve ellerinizden geleni yapacağınızı umarım.
Günün Atasözü
Fukaranın ahı, tahttan indirir şahı: Şahlar, yoksullara zulmeder, onlara acı çektirirlerse tahtta uzun süre kalamazlar. Yoksulların çektiği sıkıntılar ve ettikleri beddualar toplumda tedirginliklere yol açar, böylece şahlar da tahtlarını yitirebilirler.
Ne Nedir?
Empirizm: Doğru bilgiye duyu verileri ve deneyle ulaşılabileceğini savunan akımdır. İnsan aklında doğuştan bilgi olmadığını ve bilgiye dış dünyadan gelen deney verileri ile ulaşılabileceğini ileri sürer. Bilginin kaynağı deneydir. Empirizm deneye dayanan fiziği temel alır. Empirizmin ilk örnekleri ilkçağda Epikürosta görülür. Ona gör bütün bilgilerin ilk kaynağı duyudur.
Günün Etkinliği
Nazım Hikmet Kültür Merkezi, bugün saat 19.30da Nazım Hikmetin anılacağı bir etkinlik düzenleyecek. Nazım Hikmet 114 yaşında başlıklı etkinlik, İzmir Mimarlık Merkezi/Mimarlar Odası İzmir Şubesinde gerçekleştirilecek. Etkinliğe, Nihat Behram, Asaf Güven Aksel, Ahmet Çınar gibi isimler konuşmacı olarak katılacak.
Tarihte Bugün
1932- İlk Türkçe Kuran Hafız Yaşar (Okur) tarafından Yerebatan Camiinde okundu.
1938- Yalovada Termal Oteli açıldı.
1942- İmla Kılavuzunun tüm okul ve işyerlerinde kullanılması hakkında genelge yayımlandı.
1975- Briefing yayın dünyasına başladı.
Günün Fotoğrafı:
İzmirliler karlı günlere hasret...