Kurban Resmi

NEŞE'DEN HABER VAR


  • Oluşturulma Tarihi : 25.01.2016 09:12
  • Güncelleme Tarihi :
NEŞE'DEN HABER VAR yazının resmi

İyilik bulaşıcı olmalı

İzmir’de gönüllük esasına dayalı yardımlar yapan İngilizce öğretmeni Seçil Uğur’la, yaptığı ve yapmak istediği şeyler hakkında konuştuk. İngilizce öğretmenliği yapan ve çalışmalarından arta kalan zamanda da gönüllü olarak yoksul ve engelli insanlarla ilgilenen Seçil Uğur, vatandaşları sosyal medya üzerinden organize ederek, birçok çalışma yürütmüş. Uğur birkaç şeye dikkat çekmeyi istediğini belirterek, bu konuları gazetemize anlattı.

YARDIMLAR HEDİYE KARTLARIYLA YAPILIYOR

Son zamanlarda yoksullara yardım dayanışması için çalışmalar yapan Uğur, Narlıdere İlçesi’ndeki muhtarlarla beraber çalışarak birçok ailenin ihtiyaçlarını karşılamış. Uğur, sosyal medya üzerinden yaptığı duyurular sayesinde birçok yerden yardım yağdığını söyleyerek,  “Tek başıma gönüllü olarak muhtarlarla çalışıyorum. Fatma Nineyle başladım bu işe. Bir fotoğrafını koydum, hala o insanlara yardım edenler oluyor. Birçok marketten satın alınan alışveriş kartları hediye olarak gönderiliyor. Prensip olarak nakit paraya elimizi sürmüyoruz. Para yardımı yerine, alışveriş marketlerinden alınan kartları dağıtıyoruz ailelere. Bu kartlar muhtarlara geliyor. Daha sonra tespit ettiğimiz yoksul insanlara mutfak masrafı olarak dağıtıyoruz. Hiç tanımadığım kişiler, yoksullara yardım için bana binlerce liralık alışveriş kartı yolladılar. Bir ay boyunca zenginden aldık fakire verdik. Bu insanların yatakları yoktu, yorganları yoktu. Şimdi hepsinin bazalı yatakları, ocakları var. Çalışmaları beraber yürüttüğümüz üç isim var. Bunlar Yenikale Mahalle Muhtarı Ali Güventürk. Kendisi çok iyi bir insandır, gariban babasıdır. Diğer isimler de Narlı Mahallesi Muhtarı İbrahim Türksever ve Atatürk Mahallesi Muhtarı Şahin Kıran. Market kartları dışında, temiz olmak şartıyla ikinci el kıyafet ve eşya da kabul ediyoruz” dedi.

ADALETLİ BİR ŞEKİLDE DAĞITIYORUZ

Yoksul aileleri tespit sürecini de anlatan Uğur, “Muhtarlarla görüşüyoruz, bana isimler söylüyorlar. Sonra bu evleri tek tek ziyaret ederek gerçekten neye ne kadar ihtiyaçları var onlara bakıyorum. İnsanların evlerine tek tek giderek, kocası var mı, çocuğu var mı, çalışıyorlar mı, durumları ne bunları tespit ediyoruz. Yoksulluklarından iyice emin olunca da, nüfuslarına bakarak, kartları ve eşyaları adaletli bir şekilde dağıtıyoruz” şeklinde konuştu.

“BARINMA EVİ ŞART”

İzmir’e bir barınma evinin şart olduğunu ifade eden Uğur, “Sokaklarda bir sürü insan yatıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Müyesser Turfan Güçsüzler Evi’nin kapasitesi az ve buraya sadece erkekler alınıyor. Ve genelde kışın alıyorlar bu insanları. Peki ya sokaklarda yaşamak zorunda kalan kadınlar, çocuklar? Kentsel dönüşüm sebebi ile evinden çıkartılacak olan, 5 kuruş parası olmayanlar? Böyle bir ninemiz var... Yufka yapıp satar... Uzun zamandır düşünüyorum, bu kadıncağızın hali ne olacak diye... Her ay 150 TL kirası olan evinden çıkartılacak korkusu ile yaşıyor. Kirasını 1 yıllığına bir arkadaşım üstlendi, o ödüyor. Ama bunlar hep geçici çözümler. Bir hayırsever tarafından tüm İzmir’de yılın 365 günü hizmet verecek, sokaklarda yaşamak zorunda kalan insanlara kucak açacak bir barınma evi yapılsa çok iyi bir iş yapılmış olunur.  Bu işler Allah kurtarsın demekle olmuyor. Bir şeyler yapılmalı” dedi.

ÖĞRENCİLER İÇİN ÇABALAYACAK

Uğur ayrıca önümüzdeki günlerde yoksul öğrenciler için de bir dayanışma etkinliği yapmayı planladığını ifade ederek, “Çok zor durumda olan öğrenciler var. Okula gitmek istiyorlar ama ceplerinde para yok. Okullar açılınca bu öğrencilerin nelere ihtiyacı var onları tespit ederek, yardım etmeye çalışacağız” ifadelerinde bulundu.

“İYİLİK EN İYİ BULAŞICI HASTALIKTIR”

Uğur sözlerini sosyal medyanın önemine değinerek bitirdi: “Benim göstermek istediğim şey Facebook’un iyi şeyler için kullanılabiliyor olması. Buradan insanlar iyi işler için organize olabiliyor. Facebook toplumsal dayanışma için çok güzel bir araç. İnsanların gözünü kapattığı, aman boş ver ben mi uğraşacağım dediği şeylere girdiğimiz zaman, arkamdan çok insanın geldiğini görüyorum. Bir laf vardır, ‘İyilik en iyi bulaşıcı hastalıktır’ diye. Umarım iyilik bulaşıcı olur diye düşünüyorum.”

VAKIF YARDIM BEKLİYOR

Seçil Uğur’un bir diğer çabaladığı konu ise, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan Salih Dede - Birsen Gümüşçay Özel Eğitim Merkezi’ndeki spastik felçlilere gerekli hizmetin sağlanması konusu. Uğur vakıf hakkında, “Burası çok fedakar bir vakıf. Zamanında Meliha Alpat tarafından spastik felçliler için kuruldu. Çok büyük işler yapıyorlar.  Kalbiniz yetiyorsa gidip biraz dolaşmanız lazım. Çocuğu parmağını oynatsın diye aylarca, yıllarca uğraşan ebeveynler var. Bu vakıfta bu insanlara fizyoterapi veriyorlar. Eğitim veriyorlar. Yeri geliyor hizmetliler, şoförler bu çocukları sırtlarında taşıyor. Çalışanlar da çok çabalıyor” dedi.

EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ MAZOT

Ayrıca gazetemize konuşan Vakıf Başkanı Güler Öztürk Altun,  “Bu çocukları okula getirmek için İzmir’in çeşitli semtlerine servisimiz var. Bir uçtan bir uca yol alıyorlar. Bu da ciddi bir mazot masrafına yol açıyor. Salih Dede Özel Eğitim Merkezi’nde birçok şeye ihtiyaç var. Ama en çok ihtiyaç duyduğumuz şey mazot. Bir süre önceye kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balçova Belediyesi bu yardımı yapıyordu. Ama daha sonra ‘taşıt tanıma sistemi’ diye bir sisteme geçtiler. Dolayısıyla, sadece belediyeye ait resmi araçlar mazot almaya başladı. Vakfa gelen mazot yardımı bir anda kesildi. 650 litre aylık yakıt kullanımımız var. Bu da 2 bin 300 lira gibi bir rakama tekabül ediyor.  Devletten aldığımız yardım maalesef yetmiyor. Geçtiğimiz günlerde bir hayırsever Tepecik’teki bir vakfa otopark arazisi bağışlamış. Buradan gelen gelir direkt vakfın ihtiyaçları için kullanılıyor. Bize de böyle bir bağış yapılsa, her şeyi yoluna koyabiliriz” dedi.

Vakfın yılda iki kere ihtiyaçlarını giderme amacıyla konserler düzenlediğini söyleyen Altun, 25 Ocak 2016 tarihinde de İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde, Türk Sanat Müziği dinletisi yapacaklarını duyurdu. Yardım etmek isteyen kişiler 10 TL ücret ile bilet alarak bu konsere katılım sağlayabilir.

ÜST KAT ATIL DURUMDA

Vakfın bir diğer probleminin de binadaki atıl durumda olan üst kat olduğunu söyleyen Altun, “Esas çözülmesi gereken problemimiz vakfın üst katının kullanılamaması. Burası annesi babası olmayan spastik felçliler için planlandı. Burada kalsınlar diye. Fakat Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bize, günü birlik gelen öğrencilerle yatılı kalanlar aynı bina içinde kalamaz dedi. Biz de ayrı ayrı giriş çıkışlar yaptırdık. İTO Asansör yaptırdı. Hatta bu asansör, elektrik kesintisinde bile çalışıyor. Ama buna rağmen bize ruhsat vermiyorlar. Bu durumun bir an önce çözülmesini istiyoruz” ifadelerinde bulundu.

Uğur ve Altun, kurumların,  “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” projeleri kapsamında vakfa yardımda bulunabileceklerini söyleyerek, şirketleri bu projeleri gerçekleştirmeye davet etti.

SPASTİK FELÇLİLERİ KORUMA VE GÜÇLENDİRME DERNEĞİ

İlk çocuğu Şeref Alpat doğduktan sonra “spastik” kavramı ile tanışan Meliha Alpat, kendisi gibi spastik çocukları olan aileleri bir araya getirerek Spastik Felçlileri Koruma ve Güçlendirme Derneği'ni kurdu.

HİZMETLER

Vakıf bünyesinde faaliyet gösteren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde, yaklaşık 85 engelli öğrenciye zihinsel ve bedensel programla, fizyoterapi, elektroterapi, hydroterapi, psikoterapi, mesleki beceri, bilgisayarlı eğitim, akademik eğitim, okuma yazma eğitimi, beden eğitimi, sosyalleşme gibi hizmetler verilmekte, onların kendi kendilerine yeter düzeye gelmeleri sağlanmaktadır. Vakıfta, eğitim hizmeti tam gün verilmektedir.

Günün Şikayeti

İzmir Konak’ta süren üst geçit çalışmaları, YKM mağazasının önünü kapattı. Her gün binlerce İzmirlinin geçtiği alanın çamur içinde kalması sebebiyle, geçişi kolaylaştırmak için koyulan tahtalar, görme engelli ve yaşlıların kabusu oldu. Belediyenin bir an önce oraya el atması gerektiğini ifade eden vatandaşlar, alana rahat geçişi sağlayacak düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.

------------------------------------

Günün Atasözü

Gafile kelam, nafile kelam: Çevresinde olup bitenlerle ilgilenmeyen kişileri o konularda uyarmak boşunadır. Uyarmak için kendilerine söylenen sözler boşa gider, işe yaramaz.

Ne Nedir?

Fobik Nevroz: Gerçekte hiçbir tehlike olmadığı halde mantık dışı duyulan korkulardır. Örneğin, yükseklikten, kapalı yerlerde kalmaktan, asansörden, kalabalıktan, karşı cinsten korkmak fobik nevroz örnekleridir.

Tarihte Bugün

1072- Divan-ı Lügat-it Türk, Türk kültürün ilk Türkçe dilinde yazılan Sözlük eseri, Kaşgârlı Mahmut tarafından yazılmaya başlandı.

1554- Sao Paulo (Brezilya) şehrinin kuruluşu.

1579- Utrecht Antlaşması imzalandı ve günümüz Hollanda’sının temelleri atılmış oldu.

1881- Thomas Edison ve Alexander Graham Bell Oryantal Telefon Şirketini kurdular.

1941- Ankara radyosu Sırpça yayına başladı.

1952- Liseler 4 yıla çıkarıldı.

 

İnisiyatiften yardım eli

Mültecilere yaptığı yardımlarla bilinen İmece İnisiyatifi Çeşme, çevresinde ulaşabildiği tüm ihtiyaç sahiplerine el uzatıyor. İnisiyatif kendisini sadece mültecilerle sınırlamayarak, kendi bölgesinde bulunan onlarca yardıma muhtaç aileye de yardım götürdü. Çeşme’deki mültecilerin yanı sıra, İzmir ve Manisa’da bulunan 13 mülteci ailesinin de temel ihtiyaçlarını karşılayan inisiyatif, halkları bu konuda dayanışmaya çağırıyor.

ÖĞRENCİLER YARDIM ETTİ

Öte yandan geçtiğimiz gün, Alaçatı 16 Eylül Mustafa Çapkan Okulu öğrencileri, mülteci kardeşleri için inisiyatife yardım getirdi. Aynı zamanda, çeşitli otellerde kalan mültecilere 400 kişilik kumanya dağıtılırken, 92 mültecinin de giysi ihtiyaçları karşılandı.
İnisiyatifin duyurduğu güncel ihtiyaç listesinde: 5-15 yaş arası çocuk montu ve yetişkin mont bulunuyor. Yardım için İmece Çeşme İnisiyatifi’nin Facebook sayfasına ulaşabilirsiniz. 

NEŞE'DEN HABER VAR
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz