Kurban Resmi

NEŞE'DEN HABER VAR


  • Oluşturulma Tarihi : 02.02.2016 10:03
  • Güncelleme Tarihi :
NEŞE'DEN HABER VAR yazının resmi

Mülteciler için dayanışma evi kuruluyor!

Basmane’de bulunan harabe bir binayı tadilat ederek, mültecilerle dayanışmayı daha da arttırmayı planlayan gönüllülerle, ‘Mülteci Dayanışma Evi’ hakkında konuştum.

Geçtiğimiz seneden beri Basmane’de zor şartlar altında yaşamaya çalışan mültecilerle dayanışma içinde olan içerisinde birçok ülkeden gelen kişilerin de olduğu gönüllüler,  gıda ve kıyafet tasnifi için kullanılan binayı, dayanışma evine dönüştürmek için çalışıyor.

EL BİRLİĞİYLE TADİLAT

Tadilatları el birliği ile yaparak, atıl durumda olan evi ‘dayanışma evi’ne çeviren gönüllüler burada kıyafet dağıtımı yapmaya başladı. Tadilatların sürdüğü binanın bir odası kıyafetler için ayrılırken, bir diğer odası da mültecilere yemek hazırlamak için mutfağa dönüştürülmüş durumda. Bina tamamen bittiğinde ise sosyo-kültürel aktivitelerin de gerçekleştirileceği bir yer haline gelecek.

“GENİŞ BİR GÖNÜLLÜ AĞINA DÖNDܔ

Mülteci dayanışmasının kurulduğu ilk günden beri gönüllü olarak çalışmalar yapan Deri Kundura İşçileri Derneği Başkanı Yalçın Yanık ile konuşma fırsatım oldu. Yanık, dernek binasının alt katının atıl durumda olduğunu ifade ederek, burayı dayanışma için kullanmaya başladıklarını ifade etti. Yalçın, “Biz dernek olarak, Suriyeli işçilerin ‘ucuz iş gücü’ söylemleriyle beraber ötekileştirilmesinden bu yana dayanışmadayız. Yerli işçilerimizin, ‘bizim ekmeğimizi’ alıyorlar şeklinde gösterdikleri tepkilere, ‘Arkadaşlar hepimize ekmek var. Suriyeliler de çalışsın ama biz ucuz iş gücü istemiyoruz diyelim’ dedik. Böyle böyle insanların nefret söylemlerini asgariye indirdik. Dayanışmaya ilk olarak geçtiğimiz sene İzmir Müzisyenler Derneği’nin başlattığı ‘Yeryüzü Sofrası’na katılarak başladık. Sonra ‘Bu işin merkezi Basmane, bu insanlar Basmane’de yaşıyor. Bizim derneğimiz de orada, bu dayanışmayı oraya taşımalıyız’ dedik. Dernek binamızın altı atıl durumda olduğu için burayı kullanma kararı aldık. Mültecilerle elbiselerimizi, yiyeceklerimizi paylaştık. Sonrasında bu herkesin katkı sunduğu, sofrada bizim de tuzumuz olsun diyerek katıldığı geniş bir gönüllü ağına döndü” dedi.

“HER ŞEY KÜÇÜK BİR KIVILCIMLA BAŞLADI”

‘Mülteci Dayanışma Evi’ne yaptığım ziyarette karşılaştığımız gönüllüler Murat Ergün ve Ömer Selvi de dayanışma evinin amaçlarını ve çıkış noktalarını anlattı. Ergün, “Fikir ilk olarak ‘Yeryüzü Sofrası’ kuralım diyen Perihan ve Figen arkadaşlarımızdan çıktı. Daha sonra İzmir Müzisyenler Derneği, Deri Kundura İşçileri Derneği ve biz gönüllülerin de katılımı ile dayanışma daha da büyüdü. Diğer şehirlerden de olan katılımlarla büyük bir gönüllü ağına döndü. Battaniyeler olsun, kıyafetler olsun, süper marketlerden alınan erzaklar olsun birçok şey gönderilmeye başlandı. Burada çorba pişirip her hafta 100-150 kişiye dağıtımını yapıyoruz. Her şey küçük bir kıvılcımla başladı, daha sonra farklı birçok oluşum da katılınca böyle bir dayanışma evi ortaya çıktı” ifadelerinde bulundu.

KADIN VE ÇOCUK ODASI OLUŞTURULACAK

Birçok gönüllüden binanın tadilatı için alet ve eşya geldiğini ifade eden Selvi ise, “Örneğin dün buraya hiç tanımadığımız bir kişiden 2 adet pencere gelmiş. Bu pencereleri de bu işten anlayan gönüllü birisinin yardımıyla monte edeceğiz. Mesela şu an tuvaletimiz var henüz bitmedi. Gönüllülerin çalışmalarıyla buralar da bitecek” şeklinde konuştu.

Burasının ileride takas pazarına da dönüştürüleceğini ifade eden gönüllüler, bu işin sadece mültecilerle sınırlı kalmayacağını, bir haberleşme ağı oluşturularak ihtiyacı olan herkesin buradan yararlanabileceğini ifade etti. Bunun yanı sıra, kadın ve çocuk odasının da oluşturulacağını söyleyen gönüllüler, burada sosyal aktivitelerin yapılacağını, Mülteci-Der gibi dernekler için hukuksal çalışmaları sebebiyle toplanabilecekleri bir alan yaratacaklarını söyledi.

Mültecilerle dayanışma içinde bulunmak istiyorsanız: 0 554 301 71 37 numaralı telefondan Yalçın Yanık’a ulaşabilirsiniz.

Günün Şikayeti

Konak İlçesi’nin Basmane semtinde, atıl durumda olan birçok bina yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Konak Belediyesi’nin bu binalara sadece ‘Dikkat. Bu sokakta yıkılma tehlikesi olan yapı bulunmaktadır’ tabelasını asması ise vatandaştan tepki topladı. Sadece uyarının yetmeyeceğini belirten ismini vermek istemeyen bir vatandaş, “Bu binalar her an birinin üzerine yıkılabilir. Binanın herhangi bir yerinden birinin üzerine moloz gibi şeyler düşebilir. O zaman bunun hesabını belediye nasıl verecek? Neden sadece bir tabela asarak bu işi üstünden atmaya çalışıyor belediye? Oraya komple branda geçirseler herkesi tehlikeden koruyabilirler” diyerek sitem etti.

Günün Haberi

Doğa sorunu 11 yılda ilk kez zirveye yerleşti

NASA (Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) ve NOAA (Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi) geçtiğimiz aralık ayının, son 136 yılın en sıcak ayı olduğunu açıkladı. Bununla da kalmayıp 2016’nın daha sıcak bir yıl olabileceğinin altını çizdi.

Bu tarz haberler artık moda gibi algılansa da Dünya’mız ısınıyor ve bu konu Dünya Ekonomik Forumu’nun da başlıca gündem maddelerinden. Uzmanlar, iklim değişikliğinin Dünya’mızın karşı karşıya olduğu en ciddi tehdit olduğu konusunda hemfikirler. İnsanlığın soyu ilk önce tükenirse diğer sorunların bir önemi kalmıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun son Küresel Risk Raporu’nda görülebileceği gibi katılımcılar, iklim değişikliğini önümüzdeki on yıl içinde gezegenimizin karı karşıya olduğu en ciddi tehdit olarak değerlendirdi. Yani kitle imha silahlarından, siber savaştan, devletlerarası çatışmadan hatta terörizmden ve diğer akla gelebilecek herhangi bir tehditten daha ciddi bir sorunla karşı karşıyayız.

Dünya Ekonomi Forumu’nun risk analizi raporunda doğa sorunu 11 yılda ilk kez zirveye yerleşti. Önümüzdeki 10 yılın en önemli sorunları olarak kitle imha silahları, su krizinden sonra ikinci önemli sorun olarak oylandı. Bir sonraki yılın en önemli riski oylandığında iklim değişikli ve ekstrem hava olayları büyük ölçekli istemsiz göçten sonra (şu an dünya üzerinde 122 kişinden biri göç etmek zorunda bırakılmış) en önemli sorun olarak belirlendi. (Gaia Dergi)

Günün Atasözü

Güneşin kıymeti, göğün bulutlu olduğu zaman belli olur: Herhangi bir şeyin sağladığı yarar, onun yokluğunda daha iyi belli olur.

Ne Nedir?

Histerik nevroz: Acı veren duygu yüklü bir düşüncenin baskı sonucunda bedensel işlev kayıplarına neden olmasıdır. Kişinin hiç bir organik bozukluğu olmadığı halde, organlarında işlev kayıpları ortaya çıkabilir. Örneğin, kişinin acı çektiği bir düşüncesi nedeniyle sağır olması histerik nevroz örneğidir.

Ayın Etkinliği

Yeryüzü Okulu Seferihisar’da

Dünyanın tüm coğrafyalarına doğru yola çıkılan ‘Yeryüzü Okulu’nda, birlikte nefes aldığımız milyarlarca canlıyı tanımak ve onlarla yeniden tek vücut olabilmek için karşınıza bir fırsat sunuluyor. 19-20-21 Şubat tarihlerinde ücretsiz olarak verilecek bu kursta sadece günlük yemek ve malzeme ihtiyaçlarınızı ödeyeceksiniz.

DOĞA OKULU’NUN HİKAYESİ

Seferihisar Doğa Okulu pek çok farklı insanın ortaya koyduğu bir imece. Doğa Derneği, Seferihisar Belediyesi, Orhanlı Köyü Derneği gibi kurumlar, Orhanlı ve Seferihisar halkı, Anadolu’nun farklı yerlerinde doğayla bir arada yaşayan Alakır Nehri Kardeşliği gibi topluluklar, pek çok sanatçı, araştırmacı, düşünür ve gönüllü Seferihisar Doğa Okulu’nun gövdesini oluşturdu.

Doğa Derneği’nin 2006 yılından beri hayalini kurduğu bu proje, Citta Slow hareketini başlatması nedeniyle Seferihisar’da gerçekleşti. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, değer verdiği bu çalışmanın hayata gelmesi için büyük destek verdi. Doğa Derneği, Seferihisar Belediyesi, Orhanlı Köyü Derneği ve Alakır Nehri Kardeşliği ekipleri ile çok sayıda düşünür, araştırmacı ve gönüllü okulun araştırma, öğrenme ve üretim süreçlerini geliştirmek için el birliğiyle çalışıyor. Okul 2014 Şubat ayında faaliyete geçti.

NEŞE'DEN HABER VAR
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz