Kurban Resmi

NEŞE'DEN HABER VAR


  • Oluşturulma Tarihi : 11.03.2016 09:27
  • Güncelleme Tarihi :
NEŞE'DEN HABER VAR yazının resmi

Hayvan polisi istiyoruz!

Ülkemizde, sokaklarda aç, susuz ve yaralı bir halde ölmeyi bekleyen birçok sokak hayvanı bulunuyor. Bu hayvanların azımsanmayacak kadar büyük bir kısmı maalesef bakıcıları tarafından dışarı atılmış, eziyet görmüş bir halde. Dışarıda insanlar tarafından eziyet gören sokak hayvanları için yasalarımız gerekli önemi göstermiyor. Hayvana eziyet etmenin, öldürmenin cezası ‘mala zarar verme’ kıstası ile belirleniyor, böylece bu cani insanlar gerekli cezayı almadıkları için eylemlerine rahatça devam edebiliyor.

Bu tip şeylerin sık sık yaşanmaması için bir an önce 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun bir an değiştirilmesi gerekiyor. Hayvanlara zarar vermenin, öldürmenin cezası ‘kabahatler kanunu’ ile belirlenmemeli! Bu yasanın değiştirilmesinin yanı sıra, ABD’de uygulanan “hayvan polisi” sisteminin de örnek alınması lazım. Animal Planet’te 2003 yılında yayınlanmaya başlanan “Animal Cops: Houston, Houston SPCA” (Houston Hayvan Koruma Polisi) adlı belgeselde (reality show), yardıma muhtaç ve kötü muamele görmüş hayvanları tespit edilerek, koruma altına alma olayları üzerine odaklanıyor. Hayvanlarla ilgili işlenen suçların peşine düşen SPCA (Society fort he Prevention of Cruelty to Animals) ayrıca 2005 yılında Katrina Kasırgası sonrasında New Orleans ve Louisiana’da sıkışan ve yaralanan hayvanlar için yardım koordinatörü olarak görev yaptı. SPCA, genel olarak sahipleri tarafından işkence gören, eziyet edilen hayvanların kurtarılmasını sağlıyor. Ayrıca devletin kolluk güçleri de bu kuruma destek oluyor.

Türkiye’de de bu tip çalışmalar çok yetersiz olsa da mevcut. Örneğin Hayvan Arama Kurtarma (HAKUT), sahipli ve sahipsiz hayvanların hak ve menfaatlerini korumak üzerine mücadele ediyor. Acil durumlarda gereken müdahaleleri yapan HAKUT, kurtardığı hayvanları rehabilite ederek sahiplendirmeye de çabalıyor.

ABD’de uygulanan bu sistemin ülkemizde gerçekleşme ihtimali hayal gibi görünse de yapılmaya başlandığı zaman hayvan istismarcılarının anında ağır cezalar almasını sağlayacak ve böylece bu tip olayların azalmasına da neden olacaktır.

Vicdanlı kalın…

Günün Bitkisi

Balkabağı

Geniş, uzun yapraklı bir bitki olan balkabağı, büyük sert, üzeri pürüzlü, basık küre şeklinde iç kısmı turuncu olan meyvelere sahiptir. Sürünücü bir bitki olan bu şifalı bitkinin meyveleri yüksek oranda lif içerir ve içerisinde çok sayıda balkabağı çekirdeği barındırır. Bu şifalı bitki içinde nişasta, şeker, yağ, çinko, magnezyum, beta karoten, A, B1, B2, B3 ve C vitaminleri, aminoasitler ve alkoloidler vardır. Alkoloidlerin en önemlileri emetin ve sefaelin olup ayrıca psychotrin, ipecamine, hydroipecamine, methylpsycotrine ve emetaminedir. Ayrıca balkabağı çekirdeklerinin iç kısmında rezin, sabit yağ, stereoller ve etkili madde olarak kukurbitin isimli bir aminoasit bulunmaktadır.

Balkabağı demir, potasyum, protein, sodyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum açısından oldukça zengin. Çocuklarda sağlıklı kemik gelişimine katkıda bulunuyor. Demir içermesi nedeni ile de kansızlığı önlüyor. Hem göz, hem de beyin sağlığı için mükemmel bir besin. Şeker içermesine rağmen kalorisi çok yüksek değil. Balkabağı yağ ve kalori oranı düşük iken liften zengin. Üstelik kendisi doğal olarak hafif tatlı bir meyve, küçük gurmeler balkabağı tatlıları için deli oluyor. Bu nedenle sebze pürenizi tatlandırmak için de hafif ve sağlıklı tatlılar yapmak için de rahatça kullanabilirsiniz, haşlandıktan sonra yumuşacık bir dokusu var. En minik gurmenin bile damak tadına uygun. Bebeğiniz 6 aylıkken balkabağı yemeye başlayabilir. Dilerseniz doğrudan püre yapıp verin, dilerseniz bu püreye biraz yoğurt ya da yulaf, hatta tavuk bile ekleyebilirsiniz. Balkabağı pürenize bir tutam tarçın ekleyerek bebeğinizi baharat dünyası ile de tanıştırabilirsiniz. Balkabağını soyulmuş ve doğranmış şekilde almamakta fayda var. Yiyeceğiniz zaman kabuğunu kendiniz soyup doğrayın. Bu sayede besin değerini kaybetmeyecek.  Dilerseniz sıcak suda pişirin, dilerseniz buharda haşlayın ya da fırınlayın fark etmez. Sadece balkabağını çok pişirmemeye dikkat edin. Yoksa vitamin değeri düşüyor. Balkabağını fırında pişirecekseniz 200 derecede, 45 dakika ya da bir saat kadar pişirmeniz gerekir.

Günün Haberi

İklim değişikliğine dayanamayacak gıdalar

Termometre göstergelerine bakacak olursak, küresel ısınmanın büyük ölçüde etkisini hissettirdiğini görebiliriz. İklim değişikliği; tahıl, sebze ve meyve gibi gıda üretimi için gerekli şartların sağlanamamasına neden oluyor. Sevdiğimiz besinleri tüketmeye devam etmek istiyorsak, karbon salınımı konusunda daha çok endişelenmeye başlamamız gerekiyor. Her ne kadar bir gece de olmayacak olsa da, gezegendeki iklim değişiklikleri temel gıda maddelerinin büyüme döngüsünü etkileyecek. İklim değişikliği ve tarım ilişkisini, sıcaklık ile savaşamayacak besin maddelerini ve onların eksikliğinin bizi nasıl etkileyeceğini Illinois Üniversitesi’nden Prof. Gerald C. Nelson’dan öğrenelim.

PATATES

Etkilenen bölgeler: Özellikle Hindistan, ayrıca gezegenin büyük bir kısmı

Patates kızartması sadece sivilceli ergenler tarafından tüketilen bir yiyecek olarak görülse de aslında hepimizin sıkça tükettiği bir besin. Nelson, patatesin yenilen kısmı olan yumrunun büyümeye başlaması için düşük gece sıcaklığına ihtiyaç bulunduğunu belirtiyor. Küresel ısınmanın getirdiği sıcaklık farkları nedeni ile patates üretiminde büyük oranda azalma görülüyor. Ayrıca küresel ısınma üretimi etkileyecek nitelikte haşere oluşumuna ve bitki hastalıklarına yol açıyor.

ELMA

Etkilenen bölgeler: Amerika ve Japonya

Nelson; elmaların kış aylarında vernelizasyon sürecine ihtiyaç duyduklarını, soğuk süresinin kısalmasının elma ve kiraz gibi ağaçlarda daha büyük problemler ortaya çıkaracağını belirtiyor. Ürün miktarının zarar görmesinin yanı sıra elde edilen ürünün kalitesinde de düşme görüleceği Japon araştırmacılar tarafından öngörülüyor. Son 40 yılda elmanın yumuşaklığı ve tatlılığı artarken, kaliteli elmada aranan düşük şeker oranı ve gevrek tat kaybediliyor.

MAKARNALIK BUĞDAY

Etkilenen bölgeler: Amerika, Kanada, Çin, Hindistan, Rusya, Avustralya

Küresel ısınmanın, özellikle kuru makarna üretiminde kullanılan durum buğdayı üzerinde ulusal ve uluslararası etkisinin büyük olması bekleniyor. Son 50 yıldaki 1 derecelik bir sıcaklık değişimi mahsul veriminde yüzde 5,5 oranında bir azalışa neden oluyor. Sıcaklık artışının yıllar boyunca devam edeceğinin öngörülmesi nedeniyle, 2050 yılında ekin veriminde yüzde 25’lik bir düşüş bekleniyor. Ayrıca yağış miktarında görülen azalma da üretilen buğday miktarını azaltıyor.

PİRİNÇ

Etkilenen bölgeler: Pirinç yetiştirilen tüm bölgeler

Sıcaklığın etkilerine bakıldığında, pirincin yaşam döngüsü de tehlike altında görünüyor. Nelson’un belirttiği üzere gece sıcaklıklarının yükselmesi pirincin çiçek açma aşamasında problem yaratıyor ve tohum oluşumu gerçekleşemiyor. Bu doğrudan ısınma konusuna ek olarak, yükselen deniz seviyeleri birçok pirinç tarlasının su altında kalmasına neden oluyor ve suyun tuzluluk seviyesinde görülen bozulma pirince zarar veriyor. Küresel ısınmanın getirdiği kuraklık, daha düşük üretime ve pirinç fiyatlarında artışa yol açıyor. (Gaia Dergi)

Tarihte Bugün

1947- Türkiye Uluslararası İskan ve Kalkınma Bankası ve Uluslararası Para Fonu Teşkilatı’na (International Monetary Fund) katıldı.

1958- Türkiye “Mısır, Suriye ve Yemen” devletlerinin oluşturduğu Birleşik Arap Cumhuriyeti’ni tanıdı.

1990- Litvanya tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti.

1999- Star Gazetesi yayın hayatına başladı.

Ne Nedir?

Olumlu Transfer (pozitif transfer): Önceki öğrenilenlerin yeni öğrenmeyi olumlu yönde etkilemesidir. Örneğin, bir otomobili kullanmayı öğrenen bir kişi başka otomobilleri de kullanabilir.

Günün Fotoğrafı

 

NEŞE'DEN HABER VAR
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz