Kemeraltında rezalet çukuru!
İzmir Kemeraltında bulunan Parakende Balıkçılar Çarşısının da içinde yer aldığı 4 katlı Taşçılariçi Katlı Otoparkını 2012 yılında yıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 4 yıldır bu alanı değerlendiremedi. Alanın şu anki durumu çevre esnafını ve vatandaşı isyan ettirmiş durumda.
Çevre esnafının rezalet çukuru diye adlandırdığı arazi yıllardır atıl halde. Alana bazı çevre esnafının attığı çöplerle birlikte ortaya çıkan koku ve böcekler oradan geçen vatandaşı ve esnafı da rahatsız ediyor.
SORUMLU BELEDİYE
21 Martta bu alan için ihaleye çıkıldığını ifade eden çevre esnafı Bülent Sıvacı, Geçtiğimiz pazartesi çıkılmış diye duyduk. 8 tane firma teklif vermiş. Belediye bunları değerlendirip birine verecek diye tahmin ediyoruz, bekliyoruz şu an. Devamlı internete, gazeteye falan bakıyoruz hiçbir şey yok ifadelerini kullandı. Araziye atılan çöplerin sorumlusunun belediye olduğunu ifade eden Sıvacı, Buradaki çöplerden belediye sorumlu çünkü bu arazi onların mülkü. Buraya bir sürü masraf yaptılar. Önceden bu tahtalar yoktu, sadece tel örgüler vardı. İnsanlar çöp atıyor diye tahtayla set çektiler ama bu sefer de insanlar yukarıdan atıyor çöplerini. Burada bir plan-proje yok maalesef. İnsanlar, çöplerini atmak için Kestelliye kadar yürümek zorunda kalıyor dedi.
MİLLET UZAYA ÇIKIYOR, BİZ 2 KATLI BİNA YAPAMADIK
Bölgenin tek probleminin çöp olmadığını söyleyen esnaf Sıvacı, Buradaki tek sorun çöp de değil zaten. Işıklandırma problemi de var. Akşam saat 9dan sonra burada adam kesseler kimse duymaz. O kadar karanlık oluyor. Hiçbir elektrik ışığı yanmıyor, söylememize rağmen gelip de yapmıyorlar. 4 seneye yakındır burası böyle. İzmirin başkenti Konak. Türkiyenin sayılı çarşılarından biri burada. Belediyenin kendi toprağı önceden buradan para kazanıyordu. Daha önce otoparktı burası, belediye de buradan bir gelir elde ediyordu. Bunu yıkarken yapım ihalesini yapacaktın bu zor bir şey değil. Millet uzaya çıkıyor biz 2 katlı bina yapamadık buraya şeklinde konuştu.
ZARAR ETTİK
Sıvacı sözlerini şu şekilde sonlandırdı: Ayrıca benim burada 35 milyarlık zararım var. Eskiden dükkanım daha büyüktü, burayı yıkarken bizim önümüzü kapattılar. İş yapamadığım için dükkanı küçültmek zorunda kaldım. Biz mağdur durumdayız. Ayrıca bütün sokaklar otopark oldu. Araçlar sürekli buraya park yapıyor. Buradan bir araç geçmek istese geçemez, ambulans girmeye çalışsa giremez. Buradaki binaların çoğuna tarihi diyorlar. Bu tarihi binalardan birinin çatısı yanarsa eğer komple yanar bu çarşı. Çünkü buraya itfaiye de giremez.
İsmini vermek istemeyen bir esnaf geçtiğimiz sene Kurban Bayramında araziye kesilen hayvanların iç organlarının dahi atıldığını ifade etti. Bir başka esnaf ise bu alanda otopark sıkıntısı olduğunu belirterek, İnsanlar arabalarını buraya park ederek, yolu tıkıyor. Müşteriler dükkanlarımıza gelmiyor. Sokağa giren bu karmaşıklığı görünce geri dönüyor. Sürekli zarar ediyoruz dedi.
SÖZDE ÇEKİM MERKEZİ İZMİR
İzmir'in en büyük tarihi değerleri arasında yer alan Kemeraltı Çarşısı'na değer katacak olan bu proje orada bulunan esnafın da işlerini olumlu yönde etkileyecekti. Fakat projenin yapımına başlanmamış olması ve arsanın yıkıntı halde olması çevre esnafı bıktırdı.
Bu konuda şöyle bir yorum yapmak geliyor içimden: Belediye, geçtiğimiz sene Basmane çevresinde yaşam mücadelesi veren mültecileri sırf kenti ÇEKİM MERKEZİ olarak gördükleri ve mültecilerin İzmirin bu özelliğini tehdit ettiklerini düşündükleri için fuar kapılarını bu insanların yüzüne kapatmıştı. Yine aynı belediye, İzmirin en çok turist toplayan bölgesindeki bu rezalet çukurunu yıllardır görmezden geliyor.
SAĞLIKSIZ ORTAM
2 gündür bu sokağı kullanıyorum. Sokaktan geçerken sinekler yüzüme çarpıyor, çöplerden gelen koku insanın burnunu sızlatıyor. Öte yandan burada birçok lokanta ve kafe mevcut. Bu pislik etraftayken insanların o civarda yediği yemek ne kadar sağlıklı olabilir? Çevre esnafı belediyenin burayı sadece şikayet edildiği zaman temizlediğini ifade ederken ayrıca bölgede çöp konteynerinin olmamasının da bu duruma sebep olduğunu söylüyor. Artık belediyenin bir an önce bu projeyi sonlandırması gerekiyor. Yoksa buradaki esnaf ciddi bir şekilde zarar görmeye devam edecek
Ne Nedir?
Sayıştay: Parlamento bütçe ile devlet adına para harcama yetkisini hükümete verir. Sayıştay, hükümetin bu paraları parlamentonun belirlediği alanlara harcayıp harcamadığını parlamento adına denetler.
Tarihte Bugün
1814- Napolyon Savaşları: Koalisyon güçleri Parise girdi.
1842- İlk kez bir ameliyatta anestezi uygulandı.
1971- Ezanın yeniden Türkçe okunması için Senatoya yasa önerisi verildi, teklif kabul edilmedi.
1981- ABD Başkanı Ronald Reagan, Washington DCde bir suikast girişimi sonucu vurularak yaralandı.
2006- Marcos Pontes uzaya çıkan ilk Brezilyalı astronot oldu.
Günün Atasözü
Kasavetsiz ağız anahtarsız açılır: Sıkıntısı olmayan kimse neşeli ve konuşkan olur. Sormadan, kendiliğinden konuşur ve anlatır.
Günün Haberi
Susuzluğa doğru adım adım
Adım adım ilerlediğimiz su fakirliği aslında günümüzde hissettiğimizden çok daha derin, acısını yaşadıklarımızdan çok daha köklü bir sorun. Doğaya saygı duymayışımız ve kendimizden başka hiçbir canlıyı umursamayışımız bu sürecin devamında su yoksunluğu çekeceğimizin açık göstergesi. Şu an mücadele ettiğimiz, karşısında durduğumuz savaşlardan çok daha zoru yani. Bu nedenle mücadeleleri birleştirmek, bir kötü ile savaşırken diğerlerini hafife almamak gerekiyor.
Mesela BBCnin haberine göre, 76 milyon kişinin temiz suya erişmekte zorlandığı Hindistanda hükümet, açtıkları yasadışı kuyulardan su çekip yüksek fiyattan halka satmaya çalışanlarla mücadele ediyor.
Bu bağlamda, 1992 yılından bugüne her yıl farklı temalarla kutlanan Su Gününün bu yılki teması Su ve İstihdamdı.Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), 22 Mart Dünya Su Gününe istinaden yayınladığı basın açıklamasında ciddi bir kuraklık tehdidi ile karşı karşıya olunduğunu ve çözüm için üretilecek plan ve politikaların kişilere, iktidara ve projelere göre değiştirilmemesi gerektiğini vurguladı. Yıllarca plansız şekilde harcanan, yanlış yönetilen ve fazla kullanılan suyun giderek azalması, kuraklığın gazete manşetlerinde yer almanın ötesine geçememesi, gittikçe artan su tüketiminin yarattığı sorunlar ne yazık ki, bugün kuraklığın küresel tehlike noktasına gelmesine neden olmuştur ifadelerinin yer aldığı açıklamada sorunun istatistik destekli açıklaması ve çözüm için öneriler yer alıyor.Su kaynakları yönetiminde başlıca hedef, alternatifi olmayan doğal bir kaynak olan suyun daha planlı ve ekonomik kullanılması, su kaynaklarını tehdit eden sorunların belirlenmesi ve önlenmesi, su ve suya bağlı ekosistemlerin korunması ve bunlara bağlı olarak sürdürülebilir bir su kaynakları yönetimi sağlanmalıdır.Yaşanan ciddi kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olmamıza, uzun yıllardır yürütülen yanlış ve hukuksuz uygulamalar nedeniyle yeraltı ve yer üstü sularımızın kalite ve miktarında ciddi azalmalar ortaya çıkmasına rağmen, Türkiyede henüz bütün tarafların katılımıyla hazırlanmış, kamu yararı gözeten bütüncül bir su politikası ve suyun yönetimiyle ilgili temel ilke ve yöntemlerin çerçevesini belirleyen bir Çerçeve Su Kanunu bulunmamaktadır. Türkiyede su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir yönetimi için, Ulusal Su Politikası oluşturulmalıdır. (Gaia Dergi)