Kurban Resmi

NEŞE'DEN HABER VAR


  • Oluşturulma Tarihi : 04.08.2016 06:58
  • Güncelleme Tarihi :
NEŞE'DEN HABER VAR yazının resmi

Barış tarlada başlar!

Hayvan ve çevre sömürüsünden arındırılmış bir tarım serüveni olan Eko-Vegan Bahçe, Balıkesir’de Yasemin Gümüş ve Talat Balcı tarafından başlatıldı. Hayvan sömürüsünden uzak bir tarım anlayışı ile yola çıkan çift, bahçesini doğal ve yenilebilir kaynaklarla besliyor. Güzel bir söyleşi yapma fırsatı bulduğumuz Yasemin ve Talat ile eko-vegan tarım hakkında konuştuk.

-Öncelikle sizi tanıyalım. Eko-Vegan Bahçe nedir? Kimlerden oluşmaktadır?

Talat: Merhaba. Eko-Vegan Bahçe, hayvan ve çevre sömürüsünden arındırılmaya çalıştığımız küçük bahçe ile başlayan bir vegan tarım serüvenidir. Birbirine sıkı sıkıya bağlanmış tüm tarımsal yöntemlerin kilit noktalarında hayvan kontrolü ve sömürüsünün bulunduğunu fark etmemizle, bambaşka bir tarımsal yöntem ihtiyacı hissettik. Hayvansal ürünleri reddetsek de yediklerimizin yetiştirilmesindeki hayvan sömürüsünü de görerek vegan bir bahçecilik için çalışmaya başladık. Yasemin ile 2015 Mayıs’ında hayatımızı birleştirirken, bu birleşimin içinde gelişeceği çevreye ve besinlere verdiğimiz önem, saygı ve hassasiyet çerçevesinde böyle bir yaşamı, bu köyde kurmaya giriştik.

Yasemin: Bizimle birlikte sekiz köpeğimiz, dört kedimiz de yaşamakta. Eko-vegan bahçenin sakinsiz sakinleri onlar.

-Eko bahçe ne demek bunun açıklamasıyla başlayalım.

Y: Eko-Vegan Bahçemizi, hayvan kaynaklı gübreleri ve hayvan emeğini kullanmadan en baştan ve tamamıyla çevredeki doğal yenilenebilir kaynaklardan beslediğimiz için, bu ismi verdik. Amacımız daha büyük eko-vegan bahçeler oluşturmak.

T: Böyle bir bahçecilik, endüstriyel tarımdan çıkış yolumuz ve yeni sömürüsüz bir tarımın başlangıcı. Halihazırda doğal yaşamın hüküm sürdüğü yerler, mesela bakir toprakların tarıma açılıp işgal edilmesinden ziyade, organik madde bakımından tükenmiş, yıllarca mono-kültüre maruz kalmış, kontrollü-kontrolsüz ilaçlanmış bu arazileri, çok kültürlü ve sürdürülebilir bir hale kısa sürede dönüştürmeyi sağlayacak pratikleri örmeye çabalıyoruz. Var olan kültürleşmiş tarımsal yöntemler ve bunların alternatifi olarak sunulanlar doğal yöntemler de bizim gibi birçok insan için rahatsız edici. Özellikle, birbirine sıkı sıkıya bağlanmış bu tarımsal yöntemlerin kilit noktalarında hayvan kontrolü ve sömürüsünün bulunduğunu fark etmemizle bambaşka bir tarımsal yöntem ihtiyacı hissettik. Hayvansal ürünleri reddetsek de yediklerimizin yetiştirilmesindeki hayvan sömürüsünü de görerek vegan bir bahçecilik için çalışmaya başladık.

Y: Bu yüzden, vegan bahçecilik dediğimiz şey, tarımsal kimyasalların kullanımının hayvan ölümlerine sebep oluşundan dolayı ekolojik yetiştiriciliği seçmenin ötesinde ekolojik tarımsal yöntemlerin içerisine işlemiş ve vazgeçilmez gibi görünen kemik unu, kan unu, balık unu, tutsak hayvan gübrelerini de kullanmamayı içeriyor. Mevcut olan alternatifleri kullanarak ve bunları daha verimli hale getirerek bir yandan da yenilerini çevre kaynaklardan edinmeye çabalıyoruz.

-Bu fikir nereden çıktı?

T: Kendi bahçemizi yaparken nasıl besleyeceğimizi düşünüyorduk. Popüler seçenek ise endüstriyel çiftliklerden hayvan gübresi temini, daha yeni seçenekler ise bu hayvanların gübresinden elde edilen solucan gübresi ya da yarasaların doğal yaşam alanlarından toplanan gübreler idi. Bunların hepsinin kendine özgü rahatsız edici yanlarını fark ettik. Bunlarsız nasıl olacağını ve alternatifleri tartışırken kapsamlı ve güvenilir veriye ulaşamadığımızdan dolayı yolumuzu deney ile bulmaya karar verdik. Konvensiyonel ve organik yöntem ile karşılaştırmalı bir bahçe kurduk. Burada alternatiflerimizin işleyişini gördük ve bizim için tatmin ediciydi. Öncelikle çevremizden temin edebileceğimiz kaynakları aradık, bunların başında gelen tatlı su yosunu ve kompostun daha verimli kullanmaya odaklandık. Böylece hayvan sömürüsünden uzak, barışçıl bir bahçeye kavuştuk.

Y: Endüstriyel zincirden sadece kendimizi kurtarmış olmaktan ziyade, derdimiz endüstriyel ürünlerle rekabet edebilir maliyetlerle eko-vegan ürünleri yetiştirmenin ve saklamanın yollarını bulmak ve sağlıklı, sömürüsüz, veganize edilmiş toprağın ürünlerini başka insanlara da ulaştırmak. Bu pazarlama ve duyulma ağında çokça eksik kaldığımızı düşünüyor ve bu vegan tarım girişimin kıymetliliğine dikkat çekmek istiyoruz. Özellikle Türkiye’de böyle bir oluşumun olmaması ve olanın da sessizce kenarda minik bahçelerde uğraşıyor olması bizi de yorup yıpratıyor.

-Eko- vegan tarımın sağlığımıza faydaları nedir?

T: Öncelikle kimyasal kalıntısı bulunmadığı için endüstriyel ürünlere oranla çok daha az sağlık riski taşır. Hayvan gübresi, sömürünün yanı sıra, içerdiği azottan dolayı sağlığa kötü etkisi olduğuna dair iddialar var.

Y: Bu yüzden sömürüsüz, barışçıl ve sağlıklı ürünler çıkıyor bu bahçeden.

-Neden veganlık? Maalesef veganlık konusunda çok fazla önyargı var toplumumuzda. Bu yargıları nasıl kırabiliriz?

Y: Öldürmeyi ve sömürmeyi reddettiğim gün vegan olmuş idim ben. Tüm hayvanların, insanlarla eşit yaşama hakkı var ve onları yemek, giyecek, süs olarak görmeye katlanamıyorum. Şiddet sever bir hayatın göstergesi olarak görüyorum bunu. Vicdan ve akıl çerçevesinde hayata bakınca aslında veganlık kaçınılmaz oluyor.

-Eko bahçede neler yapıyorsunuz? Hangi ürünleri üretiyorsunuz?

T: Birçok ürün yetiştiriyoruz, başta biber, domates, pancar, lahana, pırasa olmak üzere. Bunlardan daha çok kışlık ürünler yapıp satıyoruz, salça, sos, turşu gibi.

-Başlangıçta zorluk çektiniz mi?

Y: Ben zorlandım baya. Nerdeyse ilk defa toprakla, tohumla, çapayla temas ettiğim için. Bir tohumdan o kocaman domatesin çıktığına anlık tanıklıklarım beni çok heyecanlandırdığı gibi çapa yapmanın ya da tarlayı evirip çevirmenin de yoruculuğu da yıpratmadı değil. Bununla birlikte satış ağını yaratmak ve toprağı beslemedeki alternatif yolları oluşturmanın da zorlukları var tabii. Zorluklar, güzellikleri besliyor. Sömürüsüz güzel bir bahçe gülümsüyor bize.

-Vegan ürünlerin pahalı olduğu ifade ediliyor genellikle. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz? Ek olarak satışlarınız nasıl, en çok hangi ürünler talep ediliyor?

Y: Endüstriyel pazardaki vegan ürünlerin çok fiyatını bilmemekle birlikte, genelde satın almıyoruz, veganize bir mutfağı uzun zamandır kurduğumuzu düşünüyoruz. Biz ise olabildiğince ucuza satmaya çabalıyoruz kendi ürünlerimizi.

T: Satışlarımız, ortalama olarak iyi. Salça, sos, turşu, pul biber, fasulye gibi ürünler sattık genelde. Talepler de genelde sattığımız ürünlere yönelik oldu.

-Gıda ürünleri dışında, ahşap ürünleriniz de var. Bu fikir nereden çıktı?

T: Sadece tarımsal üretimle hayatta kalabilmenin hele bir de böyle bir deneysel projeyle bunu gerçekleştirmenin zorluğunun farkında olduğumuz için bu hayata adapte edebileceğimiz pek fazla seçenek olmadığından el işlerine yöneldik.

-Ürünleri satın almak istersek ne yapmamız lazım?

Y: Bize kişisel sosyal medya hesaplarımızdan ulaşılabileceği gibi Ekovegan Bahçe ve Kuksacı fb ve instagram sayfalarımızı da kullanabilirler. Yaptığımız işler, el emeği ve tasarım ürünler olduğundan standart olmak yerine hayal gücüne dayalı ve kişiye özeldir. Ayrıca 541 381 7821 nolu telefondan bize ulaşabilirler.

-Bahçeleri genişletmeyi düşünüyor musunuz? Bu işi yapmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

T: Elbette, bizim amacımız da bu sömürüye ve kimyasala bulaşmış toprakları ekovegan bahçelere dönüştürmek ancak elimizden geldiğince bunu yapabiliyoruz. Öncelikle çevresel kaynaklara yönelip besleme konusunda hayal güçlerini kullanabilirler.

Y: Kırsal yaşamda bir hayat kurmak, görüldüğü gibi kolay olmamakla birlikte yüceltilmeye ve popüler kültürün bir parçası haline gelmeye başladı. Böylelikle aslında orada ben neyim, neredeyim, burada ne işim var gibi birçok soruyu kendine soruyor. Birçok umut kırıcı, zor, yorucu anlarla karşılaşmak kaçınılmaz ancak sömürüsüz bahçe kurmak için bunlara katlanmak ve vazgeçmemek gerekiyor.

-Eklemek istedikleriniz?

T: Endüstriyel tarımsal üretimin tek sorumlusu sadece üretici değil tüketicidir de. Tüketilen endüstriyel ürünlerin pazarın sürekliliğini sağlayarak gezegene yaptıklarının farkına vararak, mümkün olan maksimum dönüşümün gerçekleştirilmesi için iletişim ve deneyimlerin üst üste birikimine katkı sunmak ve bu deneyimlerimizi dolaşıma sokmak niyetinde olduğumuz için deneyim paylaşımına hep açığız.

Y: Bizimle bütünleştirip sloganlaştırdığımız şu cümle hayatımıza dair her şeyi açıklıyor: “Barış tarlada başlar, sofraya düşer, gezegene yayılır…”

Eko-Vegan Bahçe’ye ulaşmak isterseniz bu adresleri kullanabilirsiniz:

Hesaplar

Yasemin:https://www.facebook.com/yasemin.gumus.31?fre

Talat: https://www.facebook.com/talatbalcii?fref=ts

Eko-Vegan Bahçe

Facebook: https://www.facebook.com/Eko-Vegan-Bah%C3%A7e-1690966924468507/?fref=ts

Instagram: https://www.instagram.com/eko_veganbahce/?hl=en

Kuksacı

Facebook: https://www.facebook.com/ahsapbardakkuksa/?fref=ts

Instagram: https://www.instagram.com/kuksaci/

NEŞE'DEN HABER VAR
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz