Bu iş çocuk oyuncağı değil!
Hayata Destek İnsani Yardım Derneğinin ortaya koyduğu Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil projesi devam ediyor. Türkiyede yaklaşık bir milyona yakın çocuk işçinin çalıştığını belirten dernek, bu konuda mevcut yasaların uygulanması ve toplumda farkındalık yaratılması amacıyla çalışmalar yürütüyor.
Her yıl, yaşadıkları kentlerden aileleriyle birlikte uzaklara giden çocuklar, ağır koşullar altında çalışmaya, okul hayatlarına veda etmeye zorlanıyor. Eğitim kesintisi, çocukları bir yoksulluk döngüsü içinde, anne-babalarının kaderlerini paylaşmaya mahkum ediyor. Tüm bunlarla mücadele etmeyi hedefleyen ve toplumu bu konuda bilinçlendirmeye çalışan dernek, çalışmalarını sürdürüyor.
Hayata Destek İnsani Yardım Derneğinin, çocukların sağlık, eğitim; ötekileştirilmeksizin toplumda var olma ve yaşam hakları için başlattığı Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil! adlı kampanyası, ülke çapında göçebe tarımda çocuk işçiliği üzerine farkındalık yaratmayı ve Türkiyede mevsimsel tarım işçiliği üzerine Meclis Araştırma Komisyonunun kurulmasını sağladı.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ NE DURUMDA?
Hayata Destek İnsani Yardım Derneğinin, çocuk işçiliğine dair merak edilen tüm konuları cevapladığı yazıda, Türkiyedeki çocuk işçiliğinin hangi boyutta olduğu anlatılırken, aynı zamanda çözüm önerileri de sunuluyor.
Türkiyede çocuk işçiliği ne kadar ciddi bir sorun?
Mevsimlik tarım işçilerinin çocukları, doğumlarından itibaren aileleriyle göçer olmalarından ötürü mevsimlik tarım göçünün beraberinde getirdiği şartlardan etkileniyorlar. 2012den bu yana sahada ve saha dışında faaliyetler yürüten Hayata Destek ekibinin gözlemlerine göre, mevsimlik tarımda çocuklar, ortalama 11 yaşından itibaren tarlalarda/bahçelerde çalışmaya başlıyorlar. Bazı durumlarda yaş 9a kadar iniyor. TÜİK'in (Türkiye İstatistik Kurumu) 2012 verilerine göre Türkiye'de istihdam edilen çocuk sayısının 838 bine ulaştığı ve azalma eğiliminin de tamamen durduğu belirtiliyor.
Çocukların çalıştığı tek ülke Türkiye mi? Başka hiçbir yerde örneği yok mu?
Kesin rakamlara ulaşmak mümkün olmasa da, dünyada, pek çoğu tam zamanlı çalışan, eğitim hayatından tümüyle kopartılmış, çocuk olma hakları tanınmayan 168 milyon çocuk işçi bulunduğu düşünülüyor. Bu sayının 85 milyonunu, sağlığa zararlı ortamlarda çalışma, kölelik, ya da diğer çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini yerine getiren çocuklar oluşturuyor. Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin yoğun olarak rastlandığı ülkeler arasında Mali, Bhutan, Burundi, Uganda, Nijer, Burkina, Etiyopya, Nepal, Ruanda, Kenya ve Pakistan gibi az gelişmiş ülkeler var.
Çocuklar mevsimlik tarımda nasıl çalıştırılıyor? Çalışan çocukların aileleri yok mu?
Çocuklar, yaşadıkları kentlerden mevsimlik tarım yapılan kentlere, her yıl, çoğunlukla aileleriyle birlikte göç ediyor ve bu kentlerdeki bağ/bahçe/tarlalarda, aileleriyle birlikte çalışarak aile geçimine maksimum katkı sağlamaya çalışıyorlar. Çocukların neredeyse tamamı anne, baba, büyükanne/büyükbaba ve kardeşleriyle birlikte yılın ortalama 9 ayı göç ediyor.
Mevsimlik tarımda çalışan çocuklar ne kadar mesai yaparlar?
Mevsimlik tarım işçisi çocuklar, günde ortalama 10 saat çalışıyor. Çocukların çalıştıkları ürünler ve yöreler arasında, çalışma saatleri bakımından farklar var. Çocukların, en uzun mesai yaptığı yer Şanlıurfa, pamuk toplama işi. Burada sabah 6 gibi çalışmaya başlayıp, akşam 7 gibi çadırlarına geri dönüyorlar. Mevsimlik tarım işçiliğinde çalışan çocukların çoğu yılın yaklaşık 9 ayı, bir kısmı sadece yazın, bir kısmı ise eve hiç dönmeden yıllarca çalışabiliyor.
Mevsimlik tarımda çalıştırılan çocuklar tarım işçisi sayılıyor mu? Sigortaları, sosyal güvenceleri var mı?
Çocuklar bir tarafa, yetişkin mevsimlik tarım işçileri -yani çocukların yetişkin aile bireyleri- sözleşmeleri olmadığından ötürü tarım işçisi sayılmıyorlar. Ayrıca, çalışanların çalışma koşulları ile ücret, ödeme, ulaşım ve barınma şartlarıyla ilgili, işyerlerinin sorumluluğundaki düzenlemeleri öngören yasal metinlerin kapsamlarının darlığı ve idari / cezai yaptırım eksikliği dolayısıyla mevsimlik tarım işçileri halen kayıtsız durumda; işçilerin koşulları tamamen aracı ve işverenlerin inisiyatifindedir.
NE YAPILMALI?
Yasalar bu konuda ne diyor?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın, çalışma şartları ve dinlenme hakkını düzenleyen 50. maddesinde, Kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz; küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar, ücretli hafta sonu ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir ifadeleri yer alıyor.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 71 ve 85. maddelerine göre 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasak. Türkiye özelinde 14 yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış çocukların hafif işler dışında çalışmaları, 16 yaşını doldurmamış çocukların bazı ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaları, 18 yaşını doldurmamış çocukların diğer bazı ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaları ile 18 yaşını doldurmamış çocukların çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinde çalışmaları, çocuk işçiliği kapsamındadır. 222 sayılı Temel Eğitim ve öğretim Yasası, ilköğretim çağında olup okula devam etmeyenlerin ücretli veya ücretsiz çalıştırılamayacağını, okula devam edenlerin ise sadece ders zamanları dışında çalıştırılabileceğini belirtiyor.
Çocuk işçiliğini çözmek için yerel yönetimlere nasıl bir görev düşüyor?
Yerel yönetimler, çocuk işçiliğinin engellenmesi ve mevsimlik gezici işçi ailelerin konaklama ve ulaşım şartlarının iyileştirilmesine yönelik izleme, denetleme ve raporlama çalışmalarının yapılabilmesi açısından kilit role sahiptir. Devlet tarafından başlatılan fakat eğitim ve sağlıktan ziyade konaklama ve barınma bileşenlerine odaklanan METİP projelerine dair sahada denetim sorumluluklarının büyük bir bölümü de merkezi ve yerel yönetimlere kalmaktadır.
Yerel yönetimler, çocuk işçiliğinin engellenmesi ve mevsimlik göçer işçi ailelerin konaklama ve ulaşım şartlarının iyileştirilmesi konusunda daha geniş inisiyatif alabilirler. Özellikle mevsimlik işçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi konusunda çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tek aktör olmaktan çıkmalıdır. Mevsimlik göçer işçilerin konaklamaları için kurulan geçici konaklama merkezlerinin yerel yönetimler tarafından koordine edilmesi, yerel kaynakların doğru ve amacına uygun bir şekilde kullanılması açısından son derece önemlidir.
Çocuk işçiliğini çözmek için sivil toplum kuruluşlarına nasıl bir görev düşüyor?
Çocuk işçiliğiyle mücadelede her zaman aktif bir rol oynamış olan sivil toplum kuruluşları, çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi ve engellenmesi amacıyla sürdürülebilir modeller üretme; çocuk işçiliğinin denetlenmesi ve raporlanması ve savunu alanlarında etkili olabilir; yasa yapıcı ve karar alıcı mercilerin dikkatine sunulacak olan raporlar hazırlayarak yasama ve yasaların uygulanması sürecine etki edebilir. Ayrıca ülke çapında ya da yerelde farkındalık arttırıcı faaliyetler yürüterek kamuoyunu, çocuk işçiliğinin ciddiyeti konusunda uyarabilir.
Çocuk işçiliğini çözmek için nasıl bir medyaya ihtiyaç var?
Çocuk işçiliğini çözmek ya da çocuk işçiliği konusunda farkındalık yaratabilmek için görsel ve yazılı medyaya büyük bir görev düşmektedir. Zira görsel veya yazılı medya, çocuk işçiliğini işleme şekli doğrultusunda, toplumda bu meseleyle ilgili algıları direk ya da dolaylı bir şekilde etkileyebilecek güce sahiptir. Özellikle medyanın çocuk işçiliğini işlerken konuyu eğitim, güvenlik, çocuk hakları ve emek çerçevesinden aktarması, çocuk işçiliği konusunda ciddi bir farkındalık yaratılmasının önünü açacaktır.
Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil projesinin çalışmalarını takip etmek ve bağışta bulunmak isterseniz aşağıdaki adresleri kullanabilirsiniz:
Websitesi: http://buiscocukoyuncagidegil.com/
Facebook: www.facebook.com/cocukoyuncagidegil
Instagram: https://www.instagram.com/buiscocukoyuncagidegil/
Twitter: https://twitter.com/coyuncagidegil
Derneğe bağış için: http://bagis.hayatadestek.org/
Günün Sözü
Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur. - Albert Einstein
Günün Fotoğrafı
Blue Morpho Butterfly