Balkabağı Faydaları
Bol lifli bir meyve olarak kabul edilen balkabağı, muhteşem lezzetinin yanı sıra harika bir vitamin ve mineral kaynağı olarak da kabul edilmektedir. Vücudumuz için sayısız fayda barındıran bu şifalı meyve, yemeklerden tatlılara kadar sofralarımızda yer bulmaktadır.
Kış aylarının en çok tercih edilen meyvelerinden birisi olan balkabağı özellikle çorbası ve tatlısı ile bilinmektedir. Sağlık açısından son derece faydalı olan balkabağının antioksidan özellikleri vardır. Kalbi ve cildi koruyan bu şifa deposu meyve aynı zamanda güneşten alınan ultraviyole ışınların etkileri sebebiyle ortaya çıkan serbest radikallerle de savaşmaktadır.
Peki nedir balkabağının faydaları?
Göz Sağlığı: C ve E vitamini ve beta karoten içeren balkabağı bu özellikleriyle göz sağlığını desteklemektedir. Gözde oluşabilecek tüm dejeneratif hasarları önlemeye yardımcı olan balkabağı ayrıca içerdiği A vitamini yardımıyla da loş ışıkta gözün görme kalitesini de hatırı sayılır bir miktarda arttırmaktadır.
Uyku: Balkabağının çekirdekleri insan vücudunun rahatlamasına ve gevşemesine yardımcı olmaktadır. Uykusuzluk sıkıntısı çekenler için birebir olan bu çekirdekler aynı zamanda seratonin hormonu da salgılamaktadır. Mutluluk hormonu olarak da adlandırılan seratonin sayesinde depresyondan da kurtulmak mümkün oluyor.
Doğurganlık: Balkabağı demir açıcından oldukça zengindir bu nedenle de doğurganlığın artmasına yardımcı olmaktadır.
Cilt: Balkabağının içinde bulunan mineral ve vitaminler, cildin güzelleşmesini de sağlamaktadır. Cildi yenileyici bir özelliği bulunan balkabağı cildinizi buruşmaktan ve kırışmaktan da korumaktadır.
Kalp: C vitamini, lif ve potasyum bakımından zengin olan balkabağı, kalp sağlığını korumaktadır. Araştırmalara göre lif tüketen kişilerde, koroner kalp rahatsızlıklarının görülme ihtimali oldukça düşüktür. Balkabağı ayrıca kötü kolesterolü de engellemektedir ve bu sayede de kalp sağlığını korur.
Tansiyon: Kalp sağlığını düzenleyen balkabağı bu özelliği sayesinde tansiyonun da düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Zengin bir potasyum kaynağı olan balkabağı; hipertansiyona da iyi gelmektedir.
Bağışıklık sistemi: A vitamini açısından zengin olan balkabağı, vücut direncini arttırmayı desteklemektedir. Balkabağı, vücutta bulunan enfeksiyon, virüs ve bakterilerin sebep olduğu rahatsızlıklar ile savaşmaya yardımcı olmaktadır.
Kilo: Zengin bir lif kaynağı olan balkabağı doyurucu olması sayesinde de tüm diyetlerde kullanılması önerilmektedir. Düşük kaloriye sahip olan bu muhteşem meyve sayesinde kilo vermeniz de kolaylaşacaktır.
Balkabağı bu özelliklerinin yanı sıra aynı zamanda:
Şeker içermesine rağmen kalorisi çok yüksek değil, ılımlı miktarda şeker hastaları bile tüketebilir.
Bol miktarda lif içermektedir, içerdiği bitkisel lifler gıdalar ile alınan toksinleri, zararlı yağların bir kısmını sünger gibi emer ve kolesterolün, kandaki zararlı yağ oranının düşmesine yardım eder.
Bu lifler bağırsaklarda su çekip kitle etkisiyle bağırsak hareketlerini artırırlar.
Hem bu etkisi hem de toksin emici etkisiyle balkabağı mide ve bağırsak kanserlerine karşı koruyucu kalkan oluşturur.
Bol lif içeren sebze ve meyvelerin düzenli tüketilmesinin kilo kontrolünde de önemi büyüktür.
Kabızlık ve hemoroit sorunu olanlar için de mükemmel bir sebzedir.
Bu harika şifa kaynağını; çorba, tatlı, pasta, kek, muhallebi ve reçel olarak tüketebilirsiniz.
Günün Haberi
Amber içinde tüylere sahip dinozor kuyruğu bulundu
Paleontologlar, kehribar (amber) içinde kemik, yumuşak doku ve tüyleri korunmuş halde 99 milyon yıllık bir dinozor kuyruğu parçası buldu. Bilim adamları kehribarda ayrıca demir izleri ve tortulara da rastladı.
Kanadadaki Kraliyet Saskatchewan Müzesinden Ryan McKellar, kuyruk parçasının iyi korunmuş tüylerle çevrili sekiz omura sahip genç bir dinozora ait olduğunu açıkladı. Araştırma ekibindeki McKellar, günümüzdeki kuşlar ve onların atalarından farklı olarak kemiklerin kuyruksokumu üzerinde birleşmediğini, uzun ve yumuşak tüylerin her yana dağıldığını, bu durumun da kuyruğun tarih öncesi bir kuşa değil dinozora ait olduğunu gösterdiğini vurguladı. Ancak McKellar, bu özelliklere rağmen söz konusu dinozorun muhtemelen uçamadığını, kuyruğun karşı cinsi etkileme ya da vücut ısısını düzenleme işlevi görmüş olabileceğini belirtti. Tüy ve dinozorlar arasında ilk kesin bağlantı buluşa imza atan ekibin lideri Lida Xing ise, daha önce de kehribar içinde dinozorlar dönemine ait bazı tüyler keşfedildiğini; ancak bulunan tüyün çok iyi korunmuş olması nedeniyle ilk kez tüy ve dinozor arasında net bir bağlantının kurulabildiğine dikkati çekti.
Çindeki Jeofizik Üniversitesinden Lida, buluşun 62 milyon yıl önce nesli tükenmiş dinozorların fosillerinden belirlenemeyen tüy yapısı ve bu hayvanların gelişimi konusunda ayrıntılı bilgi edinmeyi sağlayabileceğini belirtti. Kuru kayısı büyüklüğündeki kehribardaki kuyruk kalıntısı, Linda Xing tarafından geçen yıl Myanmardaki bir kehribar pazarında keşfedildi. Bilim adamları ayrıntılarını tarayıcı ve mikroskopla inceleyen bilim adamları, üstteki tüylerin koyu kahverengi, alttakilerin de beyaz olduğunu gördü. Kuyruk kalıntısının bulunması 1993de gişe rekorları kıran, kehribar içinde bulunan fosilleşmiş bir sinekte dinozor kanı bulunmasının ardından DNA yardımıyla dinozorların yaratılmasını konu alan Jurassic Park filmini hatırlattı. (gercekbilim.com)
Günün Fotoğrafı
Tarihte Bugün
1872- Vefa Lisesinde eğitime başlandı.
1888- Ağır depresyon geçiren ressam Vincent van Gogh kulağını kesti.
1928- Şair Nazım Hikmet 3 yıl 3 ay hapse mahkûm oldu.
1930 - Türkiye ile Yunanistan arasında, nüfus mübadelesi gerçekleştirildi.
1979- Sovyetler Afganistanı işgal etti.