Bisiklet yolları istiyoruz!
İzmirde Ferhan Tokul adlı bisiklet sürücüsü, Şehir içinde ulaşım amaçlı bisiklet yolları istiyoruz adlı bir kampanya düzenliyor.
Change.org üzerinden başlatılan imza kampanyası İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Karayolları 2. Bölge Müdürlüğüne sesleniyor. Şimdiden bin destekçiye ulaşan kampanya, İzmirdeki tüm bisiklet kullanıcıları tarafından da imzalanmaya devam ediyor.
Tokul, başlattığı imza kampanyasının açıklamasında, Bisikletin sadece sahil şeridinde ve peyzaj alanlarında kullanılan bir araç olmasının ötesinde bir ulaşım aracı olarak değerlendirilmesini istiyoruz. T.C. Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne göre; Bisiklet: En çok 3 tekerleği olan ve üzerinde bulunan insanın adale gücü ile pedal veya el ile tekerleği döndürülmek suretiyle hareket eden ve yolcu taşımalarında kullanılmayan motorsuz ARAÇTIR. Bu sebeple ulaşım unsuru olan diğer kesimlerle şehirlerde demokratik alan paylaşımı talep ediyoruz. Bisikletin ulaşım amaçlı kullanımının yaygınlaşması için şehrin sadece denize yakın kesimlerinde değil iç kesimlerinde yer alan tüm semtlere bisiklet yolu talep ediyoruz. Bisikletin çevreye katkısı, alt ve orta gelir gruplarının kent hayatına katılımı ve sağlıklı yaşama katkısı da göz önünde de bulundurularak bisiklet yolu ağının genişletilmesini istiyoruz ifadelerini kullanarak, bisikletin artık bir ulaşım aracı olarak değerlendirilmesi gerektiğini de altını çiziyor.
TRAFİKTEN KORKUYORLAR
Konuyla ilgili görüşlerini aldığım Ferhan Tokul bisiklet yolları istemesinin amaçlarını ise şu şekilde açıklıyor: Bisiklet yolları istememdeki maksat belli. Ulaşım amacıyla ve gezi amacıyla bisiklet kullanıyorum. Ve bundan herkesin faydalanması gerektiğine inanıyorum. Bisiklet kullanıp işine ya da gezmeye bisikletle gitmek isteyip trafikten korktuğu için yola çıkamayan çok insan var. Birçoğuyla da konuştum. Arasında doktor ve ev hanımları da var.
ÖZEL BÜTÇEYE GEREK YOK!
Tokul ayrıca çok masraf yapılmadan da bu bisiklet yollarının yapılabileceğini belirterek, Ayrıca çok masraf yapmalarına ya da özel bütçe ayırıp sahil kısmındaki gibi özel bir yola da gerek olduğunu sanmıyorum. Yol kenarına ilave bisiklet yolları var, onlar gibi bir şey olsa çok daha iyi olur. Ve trafik işaret ve belirteçleriyle de ayrılmalı. Belediye bu konuda bir şey yapar mı bilemem ama yapmalı çünkü sayıca azımsanamayacak kadar fazlayız. Herkes her yerde güvenli bir şekilde sürüş yapabilmeli. Ben bisikleti genellikle trafikte kullanıyorum ve benim sahil kesimine ulaşabilmem 6-7 kilometreyi buluyor. Dolayısıyla her yerde yol kenarındaki emniyet şeritlerinin bisiklet yollarına dönüştürülüp ayrılması daha mantıklı dedi.
TRAFİKTE BİZ DE VARIZ
Tokul önümüzdeki günlerde bir etkinlik yapacaklarını da söyleyerek, Ayrıca 25 Şubatta Trafikte Biz de Varız etkinliğimiz var. Mustafa Karakuş düzenliyor. Bu etkinliği düzenlememizin sebebi ise trafikte bizim de var olduğumuzu ifade etmek. Ve güvenliğimiz için trafikte uygun işaretlerle tehlikeli noktalara uyarı koymaları konusunda baskı niteliğindedir. Trafikte bisiklet sürmek evet tehlikeli, ve olması gereken de bu konuda farkındalığımızı yaratmak. Bu hareket bizim güvenliğimiz için önemli ifadelerini kullandı.
ÇEVREYİ KORUR
Tokul, sözlerini bisikletin öneminden bahsederek tamamladı: Bisiklet hayaller kurdurur, terapi niteliğindedir. İnsanları özgürleştirir dumansız hava sahası ortaya çıkarır. Çevreyi temizler. Bisiklet trafik terörünü de ortadan kaldırır. Sağlıklı ve ekonomiktir. Çok masrafı olmayan her yerde her şekilde kullanabileceğiniz, vücudunuzu hareket ettiren bir mekanizmadır. Artısı ve katkısı çok negatif yönüyse trafikte güvenliğimizin olmaması dedi.
25 ŞUBATTA HER YERDEYİZ!
25 Şubat Cumartesi günü Çamdibi-Yeşilova bölgesinden Alsancak istikametine gidiş yönünde tehlike yaşanan 3 yere dikkat çekmek amacıyla geniş katılımlı bir bisiklet farkındalık etkinliği düzenlenecek. Etkinlik İzmir'deki dernekler, gruplar ve platformlar tarafından destekleniyor. Bu güzergahlarda problem yaşanan 3 noktada durularak basın açıklaması gerçekleştirilecek.
Yer-1: Halkapınar İZBAN Durağı hizasında kalan köprü çıkışı
Yer-2: Köprü inişinde sağa dönüş mevki
Yer-3: Alsancak silolar önünde daha önce taksi ile kaza yaşanan kontrolsüz geçiş noktası
Günün Vegan Tarifi
Kinoalı Girit Kabağı
Malzemeler
6 adet girit kabağı
1 su bardağı kinoa
2 su bardağı sıcak su
6 yemek kaşığı zeytinyağı
2 adet kuru soğan
1 adet havuç
1 adet dolmalık sarı biber
1/2 çay bardağı kurutulmuş yaban mersini
1/2 çay bardağı yer fıstığı
1/2 çay bardağı kabak çekirdeği içi
1 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı karabiber
Sosu için:
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı domates salçası
1,5 su bardağı sıcak su
1 çay kaşığı nane
1/2 çay kaşığı tuz
Kuru soğanları küçük küpler halinde doğrayın. Kabuğunu soyduğunuz havucu soğanlarla uyumlu olacak şekilde kesin. Ortadan ikiye kesip, çekirdeklerini çıkardığınız dolmalık sarı biberi küçük parçalar halinde doğrayın. Zeytinyağını bir tavada kızdırın. Doğranmış soğanları renk alana kadar soteleyin. Aralarda karıştırarak sırasıyla; havuç ve sarı biber küplerini ekleyip, soteleme işlemini sürdürün.
Kurutulmuş yaban mersini, yer fıstığı, kabak çekirdeği içi, tuz ve karabiberi katın. Kurutulmuş yaban mersinleri şeker ve aromasını bırakana kadar karışımı karıştırarak soteleyin. Bol suda yıkadığınız kinoayı, sıcak suda suyunu çekene kadar haşlayın. Sotelenen sebzeli ve kuru yemişli harç ile haşlanan kinoayı karıştırın. Tazecik, mis kokulu Girit kabaklarının uç kısımlarını kapak olacak şekilde kesin, bir kenarda bekletin. Arzuya göre alacalı şekilde soyun. Kabakların iç kısımlarını bir kaşık yardımıyla oyduktan sonra kinoalı iç harç ile tepeleme doldurun. Kapak kısımlarını kapatın. Geniş tabanlı bir tencereye yan yana dizin. Dolmanın sosu için; domates salçasını sıcak su ile açın. Zeytinyağı, nane ve tuzu ekledikten sonra karıştırın. Tencereye aldığınız dolmaların üzerine sosu gezdirin. Kısık ateşte, yaklaşık 30 dakika kabaklar yumuşayana kadar pişirin. Arzuya göre; ince kıyılmış dereotu ile servis edin. Sevdiklerinizle paylaşın. (Yemek.com)
Günün Fotoğrafı
Fotoğraf: Özcan Aydoğmuş