Su sorunu umursanmıyor
Gazetemizde dün manşet olan haberde, İZSU yetkililerinin Tarihi Kemeraltı Çarşısında bir arıza nedeniyle boşa akan su konusunda herhangi bir şey yapmadığını belirtmiştik. Muhabirimiz Yusuf Çağırtekinin yaptığı bu habere göre; Kemeraltında Doktor Faik Muhittin Adam Caddesi 850 Sokakta su boruları patladı ve yaklaşık 2 haftadır burada sular boşa akıyor. Henüz geçtiğimiz gün Tahtalı Barajında meydana gelen arızadan ötürü Gaziemir, Buca ve Karabağlara 3 gün boyunca su verilmemiş ve arızanın giderilmesi için uğraşılmıştı. 3 gün boyunca insanlar susuz yaşayarak, deyim yerindeyse eziyet çekmişti. Fakat bu durum dahi belediyenin alt yapı konusunda hassas davranmasını sağlamadı. Arıza olan bir bölgeye anında ekip göndererek suyun boşa akmasına engel olması gereken İZSU, hiçbir şekilde o muhite uğramayarak israf yapmaya devam ediyor!
SU KITLIĞI RİSKİ VAR!
Son yıllarda tüm dünyada yaşanan su sorunu ve su kıtlığı riskini hepimiz biliyoruz. Fakat bu problemle mücadele etmek için hem bireysel hem de yerel yönetimler olarak hiçbir şekilde çaba göstermiyoruz. Örneğin dünkü haberde belirttiğimiz gibi patlak borulardan 2 haftadır su boşa akıyor. Suyun gün geçtikçe daha da önemli hale geldiği şu günlerde; böylesine bir israfın hiçbir şekilde önlenmemesi belediye çalışmalarının ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor. Orada bulunan esnaf İZSUyu defalarca aradıklarını fakat 2 haftadır gelen gidenin olmadığını belirtiyor. Patlak boru probleminin yaşandığı bölgedeki vatandaşlar, bu olaydan öncede bu alandaki boruların sürekli olarak patladığını ifade ediyor. Yani belediye yetersiz alt yapıda ortaya çıkan arızayı, salla pati bir biçimde giderip bölgeden deyim yerindeyse kaçıyor. Tabi haliyle o arıza birkaç zaman sonra tekrar ortaya çıkıyor.
Şimdi soruyorum size İzmir olarak suyun ne kadar önemli olduğunun bilincindeyken; neden bu konuda herhangi bir adım atılmıyor? Neden altyapılar yenilenmiyor ya da en basiti arıza yaşanan bölgelere neden çalışma ekibi gönderilerek su israfının önüne geçilmiyor?
BÜTÇE Mİ YOK?
Alt yapı sorununu çözecek bütçe mi yok? Yoksa o bütçe gereksiz harcamalardan ötürü eriyip gidiyor mu? Belediyenin önceliği vatandaşın sağlıklı bir biçimde yaşamını sürdürmesini sağlaması değil mi? Hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de ilçe belediyeleri bu konuda herhangi bir çalışma yürütmüyor. Onun yerine gereksiz harcamalarla vatandaşa fayda sağlamayacak icraatlar ortaya koyuyor. Ben Bucada yaşıyorum. Örneğin bu ilçede sürekli olarak belli bölgelerdeki kaldırımlar yenileniyor. Hem de yılda birkaç kez! Ya da caddeler henüz yeni asfalt dökülmesine rağmen, tekrar asfaltlanıyor. Ama bazı bölgelerde ihtiyaç olmasına rağmen yenileme çalışmaları yapılmıyor!
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri mutlak surette bu problemlerle baş etmeyi kendisine görev edinmelidir. Su; yaşamımızı devam ettirebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli maddedir ve bunun israfına göz yummak, kabul edilebilecek bir şey değildir.
NELER YAPILMALI?
-Su sorunu konusunda özellikle yerel yönetimler büyük sorumluluklar almalıdır. Altyapı yenilenmeli ve arızalar hızlı bir şekilde giderilmelidir.
-Yaşadığımız toprakların yarı kurak bir iklime sahip olduğunu unutmamak gerekmektedir. Ve oluşturulacak tüm su politikaları buna göre hayata geçirilmeli, planlama yapılmalıdır.
-Su kullanıcılarının yerel yönetimler tarafından bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir.
-Belediye yönetimleri havzaların korunmasına önem vermeli ve su ile ilgili yatırımları dikkatli bir biçimde planlamalıdır.
Su zengini değiliz!
Ülkemiz sanıldığının aksine su zengini bir ülke değildir. Yılda kişi başına düşen ortalama kullanılabilir su miktarı bin metreküpten az olan ülkeler su fakiri, bin metreküp ile 3 bin metreküp arasında olanlar su sıkıntısı çeken ülkeler, 3 bin metreküp ile 10 bin metreküp arasında olan ülkeler yeterli suyu olan ülkeler, 10 bin metreküpten fazla olan ülkeler ise su zengini ülkeler olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı yaklaşık olarak bin 600 metreküptür. Buna göre ülkemiz su sıkıntısı çeken ülkeler arasında yer almaktadır. Yani bu duruma bakarak yorum yapmak gerekirse, İZSUnun böylesine boşa akan suları görmezden gelmesi hiç normal değil. Bu israf, doğal kaynaklara ve kente ihanettir. Bir an önce önlem alınması gereken büyük bir tehlikedir.
Günün Vegan Tarifi
Brokoli Köftesi
Malzemeler
500 gr brokoli
1 çay bardağı ince bulgur
1 adet kuru soğan
1 yemek kaşığı jelleşmiş chia
3 yemek kaşığı un
1 tutam kıyılmış maydanoz
Pul biber
Tuz, kimyon, karabiber
Yapılışı
İlk önce brokoliyi saplarından kesip yıkadıktan sonra haşlayın. Yumuşayan brokolinin suyunu süzgeçten geçirdikten sonra iyice ezin ve bulguru içine atıp karıştırıp sıcağı ile birlikte bulgurun şişmesi için üzerini kapatın. Bir süre sonra içine jelleşmiş chia, ince kıyılmış soğan, kimyon, karabiber, pul biber, tuz, maydanoz ve en son un koyup elinizle yoğurun. Sonra küçük parçalar alıp köfteler yapın. İster tavada kızartın, isterseniz de fırında pişirin. Afiyet olsun.
Günün Haberi
Leonardo Da Vinci klonlanacak!
Leonardo Da Vincinin genlerini bulmak için ilginç bir çalışma başlatıldı. The Leonardo Project isimli çalışmada araştırmacılar, Da Vincinin yazdığı kitaplarda, defterlerde, tablolarda ve ekipmanlarında DNA izlerini arayacak. Bulunan genetik şifreler sayesinde Leonardo Da Vincinin genetik haritası belirlenmesi ve sanatçının gerçek göz rengi, ten rengi, saç şekli, ağırlığı, boyu ve yüz şekli tespit edilmesi hedefleniyor. Uzmanların bu sayede Da Vincinin beslenme tarzı, sağlığı ve kişiliği hakkında bilgiler elde edebileceği belirtiliyor. Projenin genetik mühendislerinden Rhondo Roby ise resimlerde Da Vinciye ait genetik materyaller olabileceği ancak bu materyalleri eserlere zarar vermeden çıkarmanın zor olabileceğini söylüyor. Proje insan klonlamaya kapı açıyor. Projeyi gerçekleştiren bilim insanları şu an insan kopyalamak gibi bir amaçlarının olmadığını söylüyor. Ancak Utah Üniversitesi bulunan genlerle sanatçının DNA dizilişinin kopyalanabileceğini ileri sürüyor. (Teknolojioku.com)