Kuraklaşma ile mücadele edelim
Birleşmiş Milletler, biyolojik çeşitliliğin hayatımızdaki önemini kutlamak için 2010 yılını Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Yılı ilan etti. Ekosistemler, canlılar ve biyolojik çeşitlilik açısından zengin topraklar arasında çok yakın bir ilişki olduğunun altı çizilerek, toprakların sağlıklı olmasının insanların onları nasıl kullandığı ile doğru orantılı olduğu, topraklarımızı kullanma biçimimizin, ekosistemlerin bize hizmet biçimini, besinlerimizin miktarını ve kalitesini belirlediği mesajı yetkili kurumlar tarafından sürekli olarak verilmektedir. Tüm dünyada doğaya ve doğal kaynaklara sahip çıkılması yönünde farkındalık oluşturmayı öngören etkinliklere ilgi giderek artmaktadır. Bunlardan biri de 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak kabul edilmiştir. Çölleşme toprakların verimsizleşmesine bağlı olarak doğal bitki örtüsünün yok olmasının yanı sıra elde edilen ürünlerin azalması ile sonuçlanmaktadır. Bu da hem ülkemizi hem de tüm dünyayı tehdit eden tarım faaliyetlerinin zarar görmesi demektir. Ülkelerin gıda ve beslenme konusunda kendi kendine yetebilmeleri açısından oldukça önemli olan toprak verimliliği, çölleşme ve kuraklaşma ile beraber gün geçtikçe yok olmaktadır.
Bugün mevcut iklim değişiklikleri ve yanlış arazi kullanımı nedeniyle, arazilerin bozulumu her zamankinden daha hızlı gerçekleşmektedir. Dünya yüzeyinin üçte biri veya bir başka deyişle 4 milyar hektarı aşkın arazi çölleşme tehdidi altındadır. Ayrıca, ihtiyaçlarının çoğu için toprağa bağımlı olan 1,2 milyarı aşkın insanın hayatı kurak alan ekosistemlerine ve ürünlerine bağımlıdır. Çölleşme ekonomik kaynaklar üzerinde büyük bir yüktür ve bu süreçten en fazla kalkınmakta olan ülkeler etkilenmektedir. Küresel düzeyde, çölleşmeden doğrudan etkilenen bölgelerde yıllık gelir kaybı 42 milyar dolarken, çölleşme ile mücadelenin yıllık bedeli sadece 2,4 milyar dolardır.
ÇÖLLEŞME NASIL ENGELLENİR?
-Çölleşmenin engellenebilmesi için tarım faaliyetleri için uygun arazilerinde uygun ürün elde edilmesi gerekmektedir. Tarım yapılırken temiz su kaynakları yerine başka kaynaklardan su sağlanmalı. Yanlış toprak işlenmesi, yanlış ekim ve sulamanın önlenmesi önceliğimiz olmalıdır.
- İnsanlar kuraklık konusunda bilinçlenerek sahip oldukları su kaynaklarını tasarruflu kullanmalıdır. Bunu da evde ufak tefek değişiklikler ve yenilikler yaparak hayata geçirmemiz mümkündür.
-Doğayı ve yeşil örtüyü korumak için ormanlık arazilere asla zarar verilmemelidir. Bu araziler hepimizindir ve korunmadığı takdirde büyük sıkıntılar tüm dünyayı vuracaktır. Bu kapsamda hem bireysel olarak hem de yetkililer tarafından ağaçlandırmanın hızlandırılması ve orman yangınlarına karşı gerekli tedbirlerin alınması şarttır.
-Kuraklık tehlikesi oluşmaya başlayan bölgelere bol su olan yerlerden su transferi yapılmalı.
-Dış ülkelere su verilmesi yerine kurak olan bölgelere kullanılabilir.
-Hidroelektrik santrallerin yapılmasının önüne geçilmelidir.
-Çevre kirliliğine dikkat ederek önlenmesi gereklidir.
-Yeni barajlar yapılarak su kaynakları biriktirilmelidir.
-Tarımda sulama sistemleri kurulması, bu sırada yapılan israfın da önüne geçmek için atılacak en önemli adımlardan birisidir.
-Yanlış tarım ilacı ve gübre kullanılmamalıdır.
-Erozyonu önleyecek şekilde ağaçlandırmalar yapılmalıdır.
-İnsanlar iklim değişikliği, su kıtlığı, kuraklık, çölleşme ve çevre kirliliği gibi konularda mutlaka bilinçlendirilmelidir.
Gerçekler
-Çöller haricinde kurak alanlarda yaşayan nüfus 2 milyardır. Dünyada her üç kişiden biri kurak alanlarda yaşamaktadır.
-Kurak alanlar dünya karbon miktarının yüzde 46sını depolamaktadır.
-Kurak alanlar ekili alanlarının yüzde 44ünü kapsamaktadır.
-En büyük kurak alanlar, Avustralya, Çin, Rusya, ABD ve Kazakistandır.
-6 ülkenin topraklarının en az yüzde 99u kurak alan olarak sınıflandırılmaktadır. (Botswana, Burkina Faso, Irak, Kazakistan, Moldova ve Türkmenistan)
Her yıl 12 milyon kişi su kıtlığı nedeniyle ölmektedir
Çölleşme, kurak ve yarı kurak bölgelerde, insanların faaliyetleri ve iklimsel değişiklikler nedeniyle toprak verimliliğinin kaybolması ve yeşil örtünün azalmasını ifade eden bir kavramdır. Çölleşme sadece toprak verimliliğini etkiler diyemeyiz. Bunun yanı sıra kuraklık, su bakımından da büyük problemler ortaya koymaktadır. Günümüzde dünyanın birçok yerinde en büyük problemlerden birisi olarak kabul edilen su kıtlığı, çölleşme ve kuraklaşma ile birlikte acı yüzünü daha net bir şekilde göstermeye başlamaktadır. Bugün dünya üzerinde Almanya ve Fransanın toplam nüfusuna karşılık gelen yaklaşık 135 milyon kişi çölleşme nedeniyle göç etme tehlikesi altındadır. Dünyanın içme suyu arzları 1950den beri üçte iki azalmıştır ve her yıl 12 milyon kişi su kıtlığı ve kirli içme suyu nedeniyle ölmektedir.
Günün Vegan Tarifi
Yulaf Çorbası
Malzemeler
80 gram (1 çay bardağı yulaf)
200 ml soya sütü
1 adet orta boy kuru soğan
40 gram zeytinyağı
2 diş kadar sarımsak
1 litre su
Tuz, karabiber
Yapılışı
Kabuklarını soyup, ince ince doğramış olduğunuz soğanları zeytinyağı ile kavurun ve üzerine rendelemiş olduğunuz sarımsakları ekleyin. Ardından baharatlarla yulafı ilave ettikten sonra; soya sütü ile birlikte suyu da ekleyin. Başından ayrılmadan kaynayana kadar karıştırın. Tercihinize göre tuz ve karabiber ekleyerek servis edin. Afiyet olsun. (zayiflama.net)