Neden Türkiyedeyim?
Ortak Gelecek İçin Diyalog Derneği, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiyeye sığınan Suriyeli sığınmacılarla ilgili farkındalık yaratıp ötekileştirmenin önüne geçmek için Neden Türkiyedeyim? adlı projeyi başlattı. Proje kapsamında Suriyeli sığınmacılar Türkiyede olma nedenlerini ve hikayelerini anlattı. Belli bir süreye kadar yaklaşık 100den fazla Suriyeli hikayesini yayımlamayı hedefledikleri belirtilen W.A.I.T (Why Am I in Turkey?) - Neden Türkiyedeyim - kampanyası, Türkiyede yaşamlarını süren Suriyelilerin bireysel hayatlarına odaklanıyor. Proje kapsamında bugüne kadar 40a yakın hikaye, nedenturkiyedeyim.com adlı web sitesinde yayınlandı.
HİKAYELERİNE ODAKLANACAĞIZ
Birbirimizi, ancak hikayelerimizi dinleyerek anlayabiliriz sloganıyla yola çıkan proje şu sözlerle anlatılıyor: Türkiye ve dünya medyası, göçmenler konusunu sayılardan ibaret bir tarzda yazmaya devam ediyor. Her gün ne kaçar göçmenin nerelere göç ettiğini, hangi ülkenin ne kadar göçmen aldığını ve göçmenlere ne kadar harcama yapıldığını aktaran haberlere maruz kalıyoruz. Ülkelerinden, başta siyasi olmak üzere pek çok farklı sebeple göç etmek zorunda kalan bu insanların hikayelerini ise yalnızca sivil toplum örgütlerinin çabaları sayesinde öğrenebiliyoruz. W.A.I.T (Why Am I in Turkey?) - Neden Türkiyedeyim? projesi, tam da bu eksiklikten yola çıkarak tasarlanmış bir sorudan yola çıkar. Bir grup insan ile ilgili ön yargıları, bireysel hikayelere dokunarak aşabilmenin mümkün olduğuna inananlar olarak bir araya geldiğimiz bu projede, sayıları 3 milyonu aşmış Suriyeli sığınmacıların hikayelerine odaklanacağız.
KİTAP HALİNE GETİRİLECEK
Ortak Gelecek İçin Diyalog Derneği tarafından yürütülen W.A.I.T, ortak bir gelecek için birbirimizi anlamak gerektiği ilkesinden yola çıkmıştır. Proje süresince; İstanbul, İzmir, Denizli ve Gaziantep illerindeki Suriyeli sığınmacıların bireysel hikayeleri derlenip web sitesi üzerinden yayınlanacak. Projenin sonunda ise bu değerli hikayeler bir kitap halinde basılacak.
Onun Hikayesi
Proje kapsamında Suriyeli birisinin hikayesini dinleyen Ferdi Ferhat Özsoyun yayınladığı yazılardan birisi de şu şekilde:
Hayatımın çok uzun zamanını küçük köyümde geçirdim. Bu şirin sahil köyü, hayatıma fotoğrafçı olarak başladığım yerdi. Fotoğrafçılık benim çocukluk hobimdi ve eskiden köyümün ve denizin fotoğraflarını çekiyordum. Profesyonel bir kameram yoktu, yalnızca cep telefonlarının kameralarını kullanırdım. Fakat 2006 yılında işler değişti, babamı kaybettim. Hükümet, muhalif olduğu için onu öldürdü. Annem ise birkaç defa hapse girdi. Çoğu zaman sabahları, evimin altını üstüne getiren polislerin varlığıyla uyandım. Kolaylıkla söyleyebilirim ki, muhalif bir ailede doğdum. Dürüst olmak gerekirse, devrimin uzun süre gelmesini bekledik ve başladığında şaşırmadık. Olaylar başladığında 15 yaşındaydım. Artık kendi kameram vardı ve bu sayede kendi yolumla devrime katkıda bulunabileceğimi hissediyordum. Hem gösterileri hem de hükümetin her gün sivillere yaptığı ihlalleri belgelemek istedim. Devrim silahlı hale dönüşmüş olsa dahi, yine de bir fotoğrafçı olarak çalışmak ve muhalefet ile hükümetin orduları arasındaki savaşı belgelemek istedim. Bu sebeple üç buçuk yıl boyunca, muhalefet kontrolündeki alanlarda bir gazeteci ve savaş muhabiri olarak çalıştım.
2014'te savaşı son kez belgeledim. 2014'te devrimciler ve hükümet orduları arasında büyük bir savaş vardı ve devrimciler kaybetti. Bu durum benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Zafer için olan umudumu kaybettim. Daha sonra insani yardım çalışmalarında çalışmaya başladım. Yardım derneğinde çalıştım ve oradakiler beni Idlibde bildiri yöneticisi olmam için teşvik ettiler. İdlibe gittim fakat orada gerçekten yalnızdım, dahası bir çok sosyolojik ve psikolojik sorunla da karşı karşıya kaldım. Devam edemedim ve başlayalı sadece iki ay olduktan sonra işten istifa ettim. Tüm bunların sonucunda yalnız Idlibi değil, ülkemi de terk ettim. Öncelikle bir aylığına Hataya geldim, çünkü ailem zaten orada yaşıyordu. Daha sonra İstanbula taşındım. Daha önce de bulunduğum bu şehri çoktan sevmiştim. Kalbim bu şehre bağlanmıştı ve bu şehir benim için gerçekten ideal bir yerdi. Kısa bir eğitim programını takip ettim ve Medya Çalışmaları alanında diploma aldım. Bu benim için büyük bir şanstı. Çünkü bir filmin yapım süreçlerine dair bir çok deneyimim oldu. Bu deneyimin yanı sıra bir çok arkadaş da edindim. Daha sonra Suriyeli bir televizyon kanalı için bir yıl çalıştım. Bu deneyimlerimin ardından 2016 yılından beri serbest çalışıyorum. Savaşın hayatımı değiştirdiğini söyleyebilirim. Bu süreçte kendimi ve sanatımı keşfettim. Savaş bana nasıl insancıl olunacağının öğretti ve güvenlik kelimesini farklı bir açıdan görmemi sağladı. Fakat bunun yanı sıra içimde kalıcı bir güvensizlik de yarattı. İnsanları kaybetmek ve bu kadar çok ölümü görmek, hayatımda alışılır bir durum haline geldi. Kaybettiğim insanlardan bir tanesi ise en yakın arkadaşım Abdullahtı, çok eskiden beri arkadaşımdı. 2015 yılında ISIS tarafından öldürüldü ve ben onu kendi ellerimle gömdüm. Hayatımın olmadığı hissinden kaçmak için İstanbula geldim. Çünkü İstanbulun hayatın ve aşkın şehri olduğuna inandım. Üstelik İstanbulda aşkı da buldum. Gökyüzünü, denizini ve hatta taşlarını bile çok sevdim. İstanbulda diğer yarımı buldum ve burada evlendik. İstanbul artık benim ikinci evim. Şimdi yapmak istediğim ise, öykülerimi sinema vasıtasıyla tüm dünyaya anlatmak. Çünkü inanıyorum ki, dünyanın bilmesi gereken çok sayıda hikaye var.
Ortak Gelecek İçin Diyalog Derneği nedir?
Ortak Gelecek İçin Diyalog Derneği; toplumun farklı kesimlerinin uyum içinde bir arada yaşadığı, özgürlüklerin müzakere edilmediği, kişilerin potansiyellerini en etkili biçimde gerçekleştirebildikleri ve bu özellikleriyle dünyaya ilham veren bir Türkiye hayaline katkı sunar.
Neden Türkiyedeyim? İletişim
Twitter: @nedenTRdeyim
Facebook: https://www.facebook.com/pg/NedenTurkiyedeyim
Instagram: @nedenturkiyedeyim
E-mail:info@nedenturkiyedeyim.com
Web sitesi: http://nedenturkiyedeyim.com