Mülteci ve çocuk olmak
Avusturyanın Viyana kentinde yer alan bir mülteci kampında 11 yaşındaki bir Afgan çocuğun intihar ettiği hakkında bir haber servis edildi ve hem ülkemizde hem de tüm dünyada bu konu büyük yankı buldu. Avusturya polisinin soruşturma başlattığı intiharın nedeni henüz bilinmese de aslında az çok nedenleri tahmin edebiliriz Afgan çocukların son zamanlarda sıklıkla intiharla beraber anıldığını hepimiz okuyor, duyuyoruz. Mülteci olmanın tüm zorluklarını çeken, yetişkinlerden daha kötü bir hayat süren çocuklar maalesef çözüm yolunu intiharda arıyor ve hayatlarını sonlandırmaya çalışıyorlar. Kimisi de bunu yapıyor.. Bu maalesef tüm dünyanın, bizim ayıbımız. Gözümüzün önünde ufacık çocuklar yaşam yolunda heba olurken ve hatta sürekli olarak açlıkla, ölümle yüzleşirken, bizler sıcak evlerimizde oturup hiçbir şey yapmıyoruz!
Mültecilik yaklaşık olarak son 20 yıldan bu zamana Afganistan için değişmeyen ve belki de her geçen gün artış gösteren bir olgu. Yaşanan savaşlardan, açlıktan ve kuraklıktan ötürü kendi ülkelerini terk etmek zorunda kalan mülteciler; başka ülkelerde yeni bir yaşama başlama inancı ile kaçıyorlar. Kimisi (çok düşük bir ihtimalle) yeniden güzel bir hayat kurabiliyor ama çoğu da bu yolda korkunç gerçeklerle yüzleşiyor. İnsan tacirlerine yüklü miktarlarda para ödeyerek denizin dibinde son bulan hayatlardan, yapmak istemedikleri işlere girenlere kadar birçok mülteci hem maddi hem de manevi sorunlarla sürekli yüz yüze geliyor. Eğitimden sağlığa, işsizlikten barınacak yer bulamamaya kadar birçok problemi aynı anda yaşayan mültecilerden maalesef çocuklar bu duruma katlanamayacak düzeye geliyor ve her şeyin faturasını ödemek zorunda kalıyorlar. Hayatlarını büyük bir çaresizlik içerisinde tanıyan ve tanımlayan çocuklar, başka çocukların hayatlarını görerek kendilerinden, yaşadıkları bu acılardan nefret ediyorlar ve çözümü maalesef intihar gibi korkunç bir gerçekte arıyorlar. Buna ise birçok örnek göstermemiz mümkün
Örneğin; 23 Şubat 2013 tarihli bir haberde şöyle deniyor: Erzurumda Afganistan uyruklu 18 yaşındaki bir genç kız, kendini üst geçitten attı. Ağır yaralanan genç kız, hastanede tedavi altına alındı.
28 Mart 2013 tarihinde ise Karamanda Afganistan uyruklu 17 yaşındaki Milad Abzeli, henüz belirlenemeyen bir nedenle girdiği bunalım sonucu, ahırda tavana bağladığı iple intihar etti haberini okuduk. Bunun gibi birçok haber uzun yıllardan beri sürekli olarak gündemimize giriyor. İşte son olarak da Avusturyanın Viyana kentinde yaşanan olayı duyduk. 11 yaşında altı kardeşinin bakımını üstlenen Afgan çocuk, yaşadığı sorunlara dayanamayarak çözümü intiharda aradı Bu olay üzerine yetkililer, son haftalarda mülteci çocuk intiharlarındaki artışa dikkat çekti. Hükümetleri koruyucu tedbirleri almamakla suçlayan insan hakları grupları, küçük yaşta ailelerinin geçim sorumluluğunu kaldıramayan çocukların kendini yaralama veya intihar yoluna başvurduklarının altını çizdi. Öte yandan 2017 Mart ayında İnsan Hakları Gözlemevi, kamplarda uzun süre geçiren çocukların psikolojisinin ciddi anlamda olumsuz etkilendiğini ve Yunanistandaki merkezlerde birçok çocuğun intihar teşebbüsünde bulunduğunu ortaya çıkaran bir rapor yayımlamıştı.
Bu durumu engellemek hükümetlerin elinde. Bu insanlara kapılarını açan ülkelerin aynı zamanda en azından çocukların güzel bir hayat sürebilmesi için seferber olmaları şart. Aksi takdirde daha fazla çocuk ölümü ile karşı karşıya gelecek ve ileride eminim bunun hesabını vereceğiz!