HAYDİ gönüllü olalım!
Hayvanlarla Dayanışma İnisiyatifi (HAYDİ), gönüllülerini arıyor. Hayvanların sömürülmediği bir düzen isteyen inisiyatif bu konuda çalışmalar yürütüyor. Hiç bir hayvanın sömürülmediği, esaret hayatı yaşamadığı, doğayla barışık eşit ve özgür bir yaşam talebinde bulunan gönüllüler farkındalık çalışmalarını ön plana alıyor. Hayvanların mülk olmadığını dile getiren HAYDİ, yaşam hakkından yana olmanın insanın görevi olduğunu dile getiriyor. Hiçbir duyarlı canlının sömürülmediği bir dünya için mücadele eden ve bu konuda farkındalık çalışmaları da yürüten hayvan hakları topluluğu Hayvanlarla Dayanışma İnisiyatifi (Haydi), Özgürlük hepimiz eşitlendiğinde gelecek ifadelerini kullanıyor.
ETİK BİR DURUŞ
Veganlığın etik bir duruş olduğunu da dile getiren topluluk, insanları bu konuda bilinçlendirmeyi de kendisine hedef ediniyor. Topluluk konuyla alakalı olarak şu ifadeleri kullanıyor: Sistem bizi çarkları arasında ezmeye çalıştığı gibi, insan merkezci düşünce de yine sistem içinde hayvanlara, dünyaya ve kendi türüne aynı zulmü gerçekleştiriyor. Bu zulüm gücünü sömürüden alır. Endüstriye ve insan hizmetine mal olmuş hayvanlar, bize asla gösterilmeyen bir vahşetle; et, süt, yumurta, giyim endüstrilerinde ve bilim ve kozmetik deneylerinde metalaşmış hayatlardır. Kapitalistleşmeyle birlikte dünyaya/canlılığa hiç olmadığı kadar zarar verilmiştir ve bu katlanarak devam etmektedir. Vahşet reklamlarla örtülmüş ve süslenmiş, vahşetten yaratılan metalar ihtiyacımızmış gibi gösterilerek tüketmek zorunda olduğumuz kanıksandırılmıştır. Üretim ve tüketim üzerinden şekillendirilen dünyada, insanların canlılığa; ekolojiye, hayvanlara ve kendi türüne karşı uyguladığı şiddet, sömürü ve tahakküm ilişkisinin üzeri egemenlerce örtülüyor ve yapılanlar normalleştiriliyor.
ÇAĞRI METNİ
Topluluk insanları tüm bu konularda gönüllü olmaya çağırıyor. Çağrı metninde ise şu ifadeleri kullanıyor: Haydi (Hayvanlarla Dayanışma İnisiyatifi) olarak öncelikli amacımız, insanları hayvan hakları konusunda bilinçlendirmek. Hayvan hakları derken, bütün hayvanları kastediyoruz. İnsanın diğer hayvanlardan bir değer üstünlüğü olmadığını düşünüyoruz. Buradan yola çıkarak insanın damak zevki, spor, eğlence vb. sebeplerle hayvanları hapsetmesini, öldürmesini, onlara işkence etmesini kabul edilebilir bulmuyoruz Sosyalist vegan çizgisindeyiz. Veganlığa ise etik ve politik açıdan yaklaşıyoruz. Hayvan sömürüsüne karşı çıktığımız gibi, artı değer üzerinden insan sömürüsüne de karşı çıkıyoruz. Mücadelemizin nihai amacı sömürü ve tahakkümün bütün duyarlı canlılar üzerinden sonsuza kadar kaldırılmasıdır.
HAYDİ İLKELERİ
Hayvanlar mülk değildir, kullanılamazlar: Biz insanlar gibi hissedebilen ve zannedilenden daha fazla bilince sahip olan hayvanların aynı biz insanlar gibi yaşama hakları vardır. Hayvanların insan egemenliğinde yaşamalarını ve sistematik işkenceye tabi tutulmalarını asla kabul etmiyoruz.
Anti-kapitalist mücadele şarttır: Kapitalizm, hayvan bedeni sömürüsü ürünlerine neden ihtiyacımız olduğu konusunda sahip olduğu reklam kanallarıyla yıllarca yalan söylemiştir. Devasa makina ve bıçaklarıyla sömürüyü sistematikleştirmiş ve korkunç boyutlara taşımıştır. İşte bu yüzden hayvan sömürüsüne karşı mücadele etmek mutlaka kapitalizme karşı mücadele etmeyi de gerektirir.
Diren doğa: Hayvan sömürüsünün legal kurumları olan et, süt, yumurta, sağlık, kozmetik, giyim, hizmet endüstrileri hem hayvanların yaşama hakkını yok sayar hem de tükettiği kaynaklar bakımından ekolojik kıyımın temel sebeplerindendir. Küresel ısınmaya sebep olan sera gazı salınımının büyük bir yüzdesini hayvansal atıklar oluşturmaktadır. Sadece et üretimi bile çevre kirliliğine, ormansızlaşmaya, toprak erozyonuna ve verimli toprak kaybına sebep oluyor ki bu da dünyanın biyolojik çeşitliliğine zarar veren önemli bir etkendir. Üzerinde yaşadığımız gezegene zarar vermeye devam edersek yaşayacak başka bir yerimizin olmadığını fark etmemiz gerekmektedir. Yaşamdan yana olmak bizim görevimizdir.
Günün Vegan Tarifi
Günün Vegan Tarifi
Fesleğenli Patatesli Çorba Tarifi
Malzemeler:
1 çorba kaşığı bitkisel margarin
1 adet soğan
Yarım kilogram patates
3 bardak su
1 su bardağı soya sütü
2 çorba kaşığı kıyılmış fesleğen
Karabiber
Tuz
Bir tencerede margarini eritin. İçine rendelenmiş soğanı, küçük doğranmış patatesleri ekleyin.
Ara sıra karıştırarak yarım saat kadar pişirin. Suyu ve soya sütünü ilave edip, 5-10 dakika kaynatın.
Çorbayı ateşten indirmeden önce kıyılmış iki çorba kaşığı fesleğeni ekleyip, iyice karıştırın. Karabiber ve tuzunu ayarlayarak servis yapın.