Bayramımız kutlu olsun
Ramazan Bayramı geldi. Eski bayramlardan eser yok ama yine de umutlu ve mutlu kalmaya çalışıyoruz. Her ne kadar hala çocukların en sevdiği bu güzel bayramda, sokakta ekmek parası için su ve peçete satan minikler olsa da onların da mutlu olacağını günlerin geleceği umudunu kaybetmiyoruz.
Suriye krizinin ardından yollara düşen ve birçoğu ülkemize sığınan mülteciler arasında birçok çocuk olduğunu da fark etmişsinizdir. Kaldı ki bu çocuklar, mülteci nüfusunun neredeyse yarısını oluşturuyor bile diyebiliriz. Bu çocukları sokaklarda, caddelerde bir şeyler satmaya yaşam mücadelesi vermeye çalışırken sürekli olarak görmekteyiz. Oturduğum yerin yakınında bulunan caddede her gün su satan Suriyeli çocukları görüyorum. Çok ufak bu çocuklar, oyun oynamaları gereken çağdalar. Fakat ekmek parası kazanmak için araçların hızlı bir biçimde geçip gittiği caddede su satmak zorundalar. Nasıl kutlasınlar bayramı? Sevdiklerini kaybetmiş, başını sokacak bir evi olmayan bu çocuklar için maalesef bu bayram da sıradan günlerden biri olacak. Ülkelerinde belki senelerce kutladıkları bu bayramı, annelerini, babalarını ya da kardeşlerini ölüm yolculuğunda kaybettikleri için bu sene içleri rahat ederek kutlayamayacak. Belki de unutacaklar bile bugünün bayram olduğunu. Sarılacak, konuşacak, para ya da şeker verecek kimseleri olmayacak bu sefer. Hatta bazıları bayramda çalışmak zorunda bile kalacak, evleri olmadığı için sokakta bir kaldırım taşının kıyısına kıvrılmış olarak uyanacaklar bayram sabahına.
GÖNÜLLERİNCE EĞLENEMİYORLAR
Bu çocuklar küçücük elleriyle, yetişkinlerin bile zorlukla üstesinden geldiği fabrika işlerinde çalıştırıldılar. Koskoca dev firmaların üretimde mülteci çocukları 2 kuruş para için çalıştırdığını öğrendik. Kimi yerlerde istismarlar oldu, ses çıkaramadık. Çıkarsak bile giden gitti, kalanlar hep arkadan ağladı. Kimisi insanlardan kötü muamele gördü, kimisi parası olmadığı için tüm akşamlarını aç geçirdi, kimisi rahatsızlandı hastaneye gidemediği için hayatını kaybetti. Ufacık çocuklar bunlar, gönüllerince koşup eğlenemeyen.
Şansları olan mülteci çocuklar bu bayramı aileleriyle kutlayabilecek ama onların da içi buruk olacak. Yurdunu, arkadaşlarını bir hiç uğruna terk etmek zorunda kaldıkları için özlem duyacaklar. Evlerinde arkada bıraktıkları her şeyi düşünerek ağlayacaklar belki. Arkadaşları, kedileri, köpekleri, kuşları artık yok diye hüzünlenecekler. Onları mutlu etmeye çalışan ablaları, abileri gelecek bayram ziyaretine. Gönüllü olarak onlara destek veren yanlarında olan ablalar ve abiler Harçlık veremeyecekler belki ama çikolatalarıyla gelecekler. Biraz olsun gülümseyecekler beraber. Eğlenecekler, mutlu olacaklar. Geride kalanlar akıllarının bir köşesinde
BAYRAM KARDEŞLİKTİR
Bayram kardeşliktir. Irk dinlemez, renk dinlemez, hatta din de dinlemez. Bayram dostluktur, hep beraber mutlu mesut yaşamamız gerektiğini hatırlatır bize. Biz kim oluyoruz da bayramın bu ilkelerine karşı çıkıyoruz? Ailemizle bayram kutlarken, kaldırım kenarında kıvrılmış uyumaya çalışan çocuğu nasıl unutuyoruz?
Bayram kardeşliktir
Beraber yaşamamız gerektiğini vurgular bize.
Nice huzurlu, mutlu, savaşsız, sevgili günlere
Bayramımız kutlu olsun.
Vicdanlı kalın
Günün Vegan Tarifi
Şifa Salatası
Malzemeler
Semizotu
Domates
Yeşil Soğan
Maydanoz
Nar ekşisi
Zeytinyağı
Tuz
Mısır
Salatalık
Öncelikle semizotunu ince ince kıyıyoruz. Daha sonra diğer sebzeleri küçük parçalar halinde doğruyoruz. Üzerine nar ekşisi, mısır, zeytinyağı ve tuz ekliyoruz. Tuz yerine soya sosu da kullanabilirsiniz. Hem karnımızı doyuracak hem de birçok vitamini vücudumuza sağlayacak olan bu mükemmel salata, pratikliği ile de herkesin beğenisini kazanıyor.