NEŞE'DEN HABER VAR


  • Oluşturulma Tarihi : 19.06.2018 10:56
  • Güncelleme Tarihi :
NEŞE'DEN HABER VAR yazının resmi

Urla’da nereye gidelim?

Güzel yaz günlerinin gelmesiyle beraber, insanlarımız da tatil beldelerine akın etmeye başladı. Ben de elimden geldiğince bu yaz sizlere İzmir’in çok da meşhur olmayan noktalarını tanıtmaya çalışacağım. Bu kapsamda bugün size güzel ilçemiz Urla’nın saklı güzelliklerinden bahsedeceğim. Urla İzmir’in merkezine yaklaşık olarak 30-35 kilometre uzaklıkla sakin bir ilçe. Buraya dilerseniz özel araçlarınızla, dilerseniz de ESHOT ya da minibüs gibi toplu taşıma araçlarıyla ulaşmanız mümkün. Ama şimdi bahsedeceğim noktalara gidebilmek için araba, motor ya da bisikletinizin olması sizin için daha iyi olacaktır.

Gülbahçe

Urla’ya 15 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Gülbahçe’nin tarihteki ilk ismi Rodónes olarak bilinmektedir. Burada bulunan Roma Hamamı çok meşhurdur. Tarihi kalıntı olarak durmaktadır. Ek olarak bu bölgede su 17 derecedir ve birçok cilt rahatsızlığına da iyi geldiği söylenmektedir. Gülbahçe’de bulunan köy camisi de eski bir kilisedir. Burası eski bir Rum köyüdür. Mübadele ile Selanik'ten getirilen Müslümanlar daha sonra bu bölgeye yerleştirilmiştir. Gülbahçe tarih açısından Urla’nın en önemli noktalarından birisi olarak kabul edilmektedir. Burada hem denize girebilir hem de kültür turu gerçekleştirebilirsiniz.

Karantina Adası

Urla’nın en meşhur bölgelerinden birisi de Karantina Adası’dır. Osmanlı döneminde yapılan bu bölgede 150 yıl boyunca bulaşıcı ve ölümcül hastalığa sahip olanlar tecrit altında tutulmuştur. Bu sayede bu hastalıkların Anadolu’ya yayılması da engellenmeye çalışılmıştır. Günümüzde buraya turlar düzenlenmekte ve tarihi dokusu da birçok insanın dikkatini çekmektedir.

Bademler Köyü

Urla’nın en çağdaş köylerinden birisi de Bademler’dir. Türkiye’nin ilk tiyatrosu burada bulunmaktadır. Köyün 70 yıllık kütüphanesi ve gezilesi bir de oyuncak müzesi vardır. Urla’ya 10 kilometre uzaklıkta bulunan bu köye ulaşım da basittir.

Klazomenai

Karantina Adası’nın karşısında yer alan antik kente herhangi bir müze kartı göstermeden ücretsiz bir biçimde giriş yapmak mümkündür. Burada bulunan görevliler size oranın tarihini de anlatmaktadır. 12 İyon kentinden biri olan Klazomenai antik kenti, ilk olarak 1950 yılında Ekrem Akurgal tarafından tespit edilerek tanıtılmıştır.

URLA’NIN PLAJLARI

Urla’nın tarihi dokusunu biraz inceledikten sonra şimdi de mutlaka gidilmesi gereken plajlarından bahsedeceğiz. Yazın yorgunluğunu atmak istiyorsanız mutlaka Urla’nın bu güzel kumsallarına uğramalısınız.

Altınköy Plajı

Muhteşem ve berrak bir deniz istiyorsanız mutlaka Altınköy Plajı’nı ziyaret etmelisiniz. Genellikle durgun olan deniz arada sırada dalgalanabiliyor. Plajın yakınlarında tesis de yer alıyor. Bu nedenle temel ihtiyaçlarınızı da gidermeniz mümkün.

Malgaça

Urla’da bulunan ve herkes tarafından bilinmeyen Malgaça Koyu, temiz ve soğuk bir denize sahip. Bu koyda ayrıca termal su da bulunuyor. Huzur ve kalabalıktan uzak bir tatil istiyorsanız bu koya mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz.

Kum Denizi Plajı

Kum Denizi Plajı, Urla’nın en çok tercih edilen plajlarından birisi olarak kabul ediliyor. Bu plajın manzarası Karantina Adası’nı kapsıyor. Denizinin çok soğuk olmaması ve belediyeye ait bir halk plajı olmasından ötürü çocuklu aileler için de çok uygun. Plajda, su oyunları, çocuk oyun alanları, bisiklet yolları, duş-soyunma odaları, tuvaletler, kafeterya ve yeşil alan da mevcut. Bu plaj Mavi Bayraklı plaj olma özelliğini de taşıyor.

Çeşmealtı Mavi Plaj

İzmir şehir merkezine yakın plajlardan birisi olma özelliği taşıyan Çeşmealtı Mavi Plaj, bu nedenle sıklıkla tercih edilmektedir. Genellikle kalabalık olan bu bölge aile için uygun noktalardan birisidir.

Gelinkaya Plajı

Gelinkaya Plajı, Urla’nın en güzel yerlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Bölgede denize sıfır kafeler yer almakta ve bu kafelerden denize girmek mümkündür. Deniz çok berraktır ve kaz ile ördeklerle beraber yüzme imkanı elde edersiniz.

Günün Vegan Tarifi

Mantarlı Makarna

Malzemeler

Orta boy soğan

1 yemek kaşığı zeytinyağı

150 gram kültür mantarı

2 yemek kaşığı soya sosu

Yarım paket penne makarna

Tuz

Biberiye

Vegan krema

Öncelikle soğanımızı rendeliyoruz ve az yağlı tavada bir tutam biberiye ile birlikte kavuruyoruz. Soğan piştikten sonra içerisine mantarla beraber soya sosunu ekliyoruz. Suyunu çektikten sonra krema ekliyoruz. Başka bir tencerede makarnamızı haşlıyoruz. Piştikten sonra tabağa alıyoruz. Son olarak kremalı mantar sosumuzu makarnamızın üzerine ekliyoruz. Dilerseniz makarnanızın üzerini kuşkonmaz ile süsleyebilirsiniz.

NEŞE'DEN HABER VAR
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz