NEŞE'DEN HABER VAR


  • Oluşturulma Tarihi : 26.06.2018 07:37
  • Güncelleme Tarihi :
NEŞE'DEN HABER VAR yazının resmi

Murakami ve roman

Dünkü yazımda sizlere tatilde neler okunabileceğine dair önerilerde bulunmuştum. Bu önerilerden birisi de en sevdiğim yazar Haruki Murakami’nin Sputnik Sevgilim adlı romanıydı. Bu nedenle bu yazımda da Haruki Murakami ve romanlarından bahsedeceğim. Hem Japonya’nın hem de dünyanın en önemli yazarlarından Murakami’nin romanlarını okumanın birkaç yolu bulunmaktadır. Örneğin bir romanındaki olayları bir kişi psikolojik açıdan değerlendirirken bir diğeri salt fantastik romanmışçasına okuyabilir. Aslında Murakami’nin yazdıkları oldukça derindir. Önemli olan kendinizi bu derinliğin içinde bulmanızdır. Aksi takdirde öylesine yazılmış sürreal bir roman hissine kapılabilirsiniz. Sputnik Sevgilim’i ilk elinize aldığınız zaman basit bir aşk üçgenin içinde bulursunuz kendinizi ama ilerledikçe aslında karakter tahlillerinden onların psikolojik durumlarına kadar her şeyi analiz etmeye başlarsınız. Ve mutlaka ama mutlaka Murakami’nin yarattığı herhangi bir karakterde kendinizi bulabilirsiniz.

Modern çağın en önemli yazarlarından Haruki Murakami romanlarındaki farklı anlatımı ve sürreal öğeleriyle bizi gerçeklikten kopararak hayal dünyamızın en derinlerine inmemizi sağlıyor. Gerçek dünyanın sıkıcılığı ve hayatımızda canımızı sıkan noktalardan uzaklaşmak için ideal bir kaçış noktası olan Murakami kitapları, bizi yaşadığımız dünyadan uzaklaştırarak, daha eğlenceli bir mekana doğru uğurluyor.

SATIR ARALARININ ÖNEMİ

Satır aralarında insanı vuran mesajlar veren, okuyucunun kitaplarında yer alan tüm karakterlerle kendisini özdeşleştirmesini sağlayan Murakami, bu zamana kadar yazdığı her romanla ses getirmeyi başardı. Kendisini okumaya başladığımdan beri ben de onun dünyasında yaşamaya alıştım. Karakterlerinde kendimden bir şeyler buldum, romanlarda yer alan mekanları gezdim. Tüm tasvirleri sanki bir film izliyormuşçasına gözümün önüne getirdim. Savaşların sürekli olduğu, asla bitmeyen e-posta ve telefon trafiği, siyasi istikrarsızlıklar gibi rahatsızlık veren günümüz dünyasında, bunalmış hissederiz. Ve böyle durumlarda tek bir şey isteriz; düşüncelerimizi toparlayabilmek için YALNIZLIK ve sakin bir mekan. Kuyunun dibi gibi.

Yazının başında da belirttiğim gibi Murakami’yi fantastik bir roman gibi değil de psikolojik bir eser gibi okuduğunu zaman birçok soruyla baş başa kalırsınız. Murakami’nin romanlarında kullandığı metaforlar ile “ben kimim”, “nereden geliyorum”, “nereye gidiyorum” gibi varoluşçu sorular sorar, bu soruların peşinden giderek kendinizle alakalı gerçeklere de ulaşabilirsiniz.

Her ne kadar bir takım kişiler tarafından “romanların sonu yok” cümleleriyle eleştirilse de aslında Murakami bizim için birden çok son yazar. Bunu fark etmek için düşünmemiz gerekir. Kısacası yazar sonu okuyucuya bırakır.

Bana kalırsa Murakami’nin büyülü dünyasında kendimize bir yer edinmek ayrıcalıktır. Bu nedenle eğer kaybolan bir parçanızı arıyor ya da kendinizle alakalı soru işaretleriniz bulunuyorsa, bu yazarın romanları tam size göre.

“Yerine göre kader dediğimiz şey, dar bir yerde sürekli yönünü değiştirerek dönüp duran bir kum fırtınasına benzer. Sen de, ondan kurtulmak için ayağını bastığın yeri değiştirirsin.”

“Sonra sen, gerçekten de onun içinden geçip gideceksin. O kum fırtınasının içinden. Hem sembol hem de fiziksel olarak görünen o kum fırtınasının. Ancak, hem sembol hem de fiziksel bir şey olduğu halde, aynı zamanda o şey insanın vücudunu binlerce bıçak tarafından kesilmiş gibi lime lime eder.”

“Şu dünyada insanlar can sıkıcı olmayan şeylerden hemen bıkarlar. Bıkmadıkları şeyler ise çoğunlukla can sıkıcı şeylerdir.”

Günün Vegan Tarifi

Malzemeler

3 yemek kaşığı erişte

1 büyük soğan

3 diş sarımsak

2 sivri biber

1 domates

2 çorba kaşığı salça

1 çay kaşığı kimyon

Zeytinyağı

Tuz, karabiber

Yapılışı

Mercimeğin üzerine su ekleyerek pişiriyoruz. Kaynamaya başladıktan sonra ocaktan alıyoruz. Suyunu süzüyoruz daha sonra soğan, sarımsak ve sivri biberleri zeytinyağında kavuruyoruz. İçerisine salça ve domatesi de ekleyerek kavurmaya devam ediyoruz. Daha sonra yeşil mercimeği ve erişteyi de ilave ederek karıştırıyoruz. Karışımın üzerine kimyon, tuz, karabiber ve suyu ekleyip kısık ateşte pişiriyoruz. (www.vegantarifler.com)

NEŞE'DEN HABER VAR
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz