Sevgili İLKSES okurları, yeni yıla girerken yeni ve güzel kitaplara başlamanın da heyecanını yaşayalım. Eğer kitap okuma alışkanlığınız yoksa bu yeni yılın ilk günlerinde; kendinize bu harika alışkanlığı kazandırmaya çalışın. Eğer zaten varsa da önerdiğim kitapları okumak isteyebilirsiniz. Bu nedenle sizlere ocak ayında okunacak birkaç kitabı anlatacağım. Umarım beğenirsiniz…
George Orwell / Paris ve Londra’da Beş Parasız: Orwell’ın romanları, her zaman beni kendisine çekmiştir. Anlatım dilinden tutun da anlattığı konulara kadar kesinlikle bizlere gerçek dünyadan bir şeyler katar. Paris ve Londra’da Beş Parasız da böyle bir kitap. 20. yüzyılın en büyük romancılarından George Orwell’in Paris ve Londra’da yaşadığı sefaleti olanca gerçekliğiyle anlattığı bu romanda eminim ki hepiniz kendinizden bir şeyler bulabileceksiniz. Orwell bu romanda, modern dünyanın insanlarının görmezden geldiği birçok konuya ışık tutmaktadır. Evsizlik, işsizlik gibi birçok hususta yaşanan sıkıntılar yazar tarafından bizlere iletilmektedir.
Jonathan Swift / Gulliver’in Seyahatleri: Her ne kadar çocuk kitabı olarak görünse de, yetişkinlerin de mutlaka okuması gerektiğini düşündüğüm bir kült. Bu eser, bilimkurgu türünün öncülerinden tutun da çocuk masalına kadar birçok biçimlerde farklı farklı tanımlanmıştır. İngiliz edebiyatının klasiklerinden olan Gulliver’in Seyahatleri, birkaç farklı yolculuğu anlatır. Bu yolculukların her biri bilim ve siyaset dünyasının birer parodisi olarak yorumlanabilir.
Paulo Coelho / Veronika Ölmek İstiyor: Veronika her istediğine sahip görünen, renkli bir yaşam süren, yakışıklı erkeklerle gezip tozan genç bir kadın olmasına karşın mutlu bir insan değildir. Veronika, yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir. Daha sonra başarısız bir intihar girişimi sonrasında kendisini akıl hastanesinde bulur. Veronika’nın burada kendisini ve diğer insanları tanıma süreci, romanın ana konusudur.
Patrick Süskind / Koku: Koku romanının kahramanı Jean-Baptiste Grenouille, tüm insancıl duygulardan yoksun, yalnızca kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı, istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten bile çekinmeyen biridir. Herkesin, her şeyin kokusunu alma, dilediği tüm kokuları üretme konusunda gerçek bir dâhi olan bu genç adamın, kendi kokusunun olmadığını, bu nedenle insanların kendisinden koku alamadıklarını anladığı gün dünyası başına yıkılır. Tek çıkar yol, başkalarına varlığını hatırlatacak kokular sürünmektir.
Albert Camus / Veba: Beklenmedik bir boyuta ulaşan veba salgını, tüm Oran kenti sakinlerini önce umutsuzluğa boğar, ardından Doktor Rieux, Tarrou ve Grand’ın gösterdikleri dayanışma örneği, başta yetkililer olmak üzere, herkes için güç ve umut kaynağı olur. Camus, bu romanı ile okurlarını, ortadan kaldıramayacağını bile bile vebayla savaşan Doktor Rieux’nün kişiliğinde, dünyanın saçmalığını, yenilginin sonu gelmeyeceğini bile bile kötülüklere karşı çıkmaya, yaşama anlam katmaya çağırır.
Gustave Flaubert / Madam Bovary: Eser, iyi kalpli ve sıradan bir hayat süren doktor Charles Bovary'nin yüksek idealleri ve aşırı lüks tutkusu olan karısı Emma Bovary’nin, yaşamın tekdüzeliğinden sıyrılmak için girdiği durumları ve yaşadığı ilişkileri konu alır. Realizm akımının ilk örneklerinden birisi olarak kabul edilen bu eser ilk zamanlarda ahlak dışı oluşu ile suçlansa da, sonrasında herkesin beğendiği çağdaş bir eser olarak kabul edilmiştir.