Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, hayatımızda birçok farklılıklara sebep oldu. Bu salgınla mücadele kapsamında birçok alışkanlığımızı değiştirmek zorunda kaldık. Bunlardan birisi de yeme içme alışkanlıkları. Eskiden lokantalara, restoranlara, kafelere hep beraber giderek keyifli vakit geçirir, yemeğimizi yerdik. Ya da eve yemek söylerdik. Öğle aramızı dışarıda yemek yiyerek değerlendirirdik. Fakat Kovid-19 ile beraber bu eylemlerimiz sona erdi. Önceki güne kadar kısıtlamalardan ötürü dışarıya çıkıp yemek yiyemiyorduk. Çoğu insan da korkusuna dışarıdan eve yemek söyleyemiyor.
Bilindiği üzere Kovid-19 önlemleri dün sona erdi. Yine de insanlar tedirgin. Bu nedenle yiyecek-içecek sektörü de belirsizliklerle dolu bir yaza hazırlanıyor.
Kovid-19 önlemleri döneminde yeme-içme alışkanlıklarımız ciddi anlamda değişti. Ülkemizde restoranlar, lokantalar ve kafeler, mart ayının ortasından hafta başına kadar eve sipariş hizmeti dışında kapalıydı. Dünyanın dört bir yanında insanların sosyal hayatlarının merkezi haline gelmiş restoranlar, kafeler, barlar ve publar öngörülemeyen bir tarihe kadar kapandı. Bazı ülkelerde normalleşme ile beraber bu mekanlar yavaş yavaş açılmaya başlanıyor.
Maalesef sektör bu nedenlerden ötürü önünü göremiyor, işletmeler bütçe ayarlaması yapamıyor. Bununla beraber bu sektörün çalışanları da büyük problemler yaşıyor. Yeme-içme sektöründe işletme sahibi olanlar, koronavirüsün ortaya çıkardığı tablonun karanlık olmasından yakınarak işletmelerinin geleceğine dair endişe içinde olduklarını sürekli olarak dile getiriyor. Bu sadece ülkemizi değil tüm dünyayı etkileyen bir durum.
NE YAPMALIYIZ?
Açıkçası ne yapılması gerektiğine dair benim de kafam karışık. Şu zamana kadar yiyecek kaynaklı herhangi bir bulaşma söz konusu değil. Fakat bu tip mekanlarda insan sirkülasyonunun fazla olması nedeniyle sorunlar yaşanabilir. Burada işletme sahiplerine önemli görevler düşüyor. Mekanlar mutlaka koronavirüs tedbirlerine göre dizayn edilmeli, çalışanlar bu konuda eğitilmeli. Çünkü insanların kafasının içinde sürekli olarak şu sorular dönüyor: “Restoranlarda masa düzeni nasıl olacak? Bir masada dört kişi bir arada olabilecek mi? Kalabalık kutlamalar tekrar yapılabilecek mi? Servis elemanları nasıl hizmet verecek? Eldiven, maske kullanacaklar mı? Müşteriler maske takmak zorunda mı olacak? Mutfak personelleri ile ilgili nasıl önlemler alındı?”
Bu soruların tamamına mutlaka tatmin edici yanıtlar verilmesi şart. Zaten hali hazırda uyulması gereken kurallar da yayınlandı. Bunlardan önemli olanlar şu şekilde: