Seçimlerin yaklaşmasıyla günlük hayatımızın büyük bir bölümünde siyaset tartışmaya başladık. AK Parti tek başına iktidar olur mu? HDP barajı geçer mi? Herhangi bir parti çoğunluğu sağlayamadığı takdirde koalisyonu kimler kurar? şeklindeki kafamızı kurcalayan sorulara da cevap arıyoruz.
Kimimiz bu cevapları insanları dinleyerek elde ediyor, kimimiz de yayınlanan anket sonuçlarına bakıyor. Tüm anket şirketlerine tek tek baktığımızda ise gözümüze büyük farklılıklar çarpıyor, haliyle hangisine inanacağımızı bilemiyor, şaşırıyoruz.
Denge Araştırma ve GENARın son yaptığı anket sonuçlarına göre, AK Parti yaklaşık yüzde 47 oy alırken, HDP yüzde 8-9 civarında oy oranı ile baraj altında kalıyor. CHP ve MHP ise sırasıyla yüzde 26-27 ve yüzde 15 civarlarında oy oranında seyrediyor. Gezici Araştırma Şirketi ve Metropolle göre ise HDP barajı geçiyor. AK Parti ise yüzde 38 ve 41 arasında bir yerlerde kalıyor. Tabi bu şirketlerin yanı sıra diğer birçok anket şirketi de farklı farklı sonuçlar yansıtıyor. Bu yüzden anket şirketlerine güvenmek yerine sokağın nabzını iyi tutmak gerektiğini düşünüyorum.
Önümüzdeki seçimin iki kritik aktörü var. Bu aktörlerden biri barajı aşıp aşmayacağı merak edilen HDP, diğeri de alacağı oy oranıyla seçim sonuçlarında farklı bir değişiklik yapabilme ihtimali olan MHP. HDPnin barajı aşması durumunda AK Partinin tek başına iktidara gelme şansı neredeyse yok. Ayrıca geçtiğimiz seneden bu yana yapılan anketlere göre de parti gittikçe kan kaybediyor gibi görünüyor. Benim gözlemlerime göre AK Parti seçmeni, ufak ufak da olsa MHP tarafına kaymaya başladı. Bu durum da önümüzdeki seçimlerde MHPnin alacağı oy oranında ciddi değişiklikler yapabilecek. Bunun üzerine HDP de barajı geçerse eğer, AK Parti için zorlu bir süreç başlayacak.
Tam tersi bir durumu düşündüğümüz zaman ise (HDPnin barajı geçmediği, MHPnin de oy oranını yükseltemediği bir durum) AK Parti hem tek başına iktidar olabilecek, hem de Anayasayı değiştirecek gücü elde edebilecek. Böyle bir durumun olmamasını isteyen muhalefet partileri de stratejilerini buna göre geliştirmeliler. HDP ve CHPnin seçim bildirgeleri oldukça ses getirdi. Bu vaatler sokaktaki insanlar için bir umut oldu. Şimdi ise gözler MHPde. Bütün seçim beyannamelerini gördükten sonra, kendi vaatlerini açıklayacak olan MHP, mutlaka CHP ve HDPnin üzerine çıkacak bir bildirge hazırlamalı. Aksi takdirde sadece milli değerlerden bahseden bir bildirge ile oy oranlarını yükseltebileceklerini düşünmüyorum. Çünkü insanlar artık adil bir yaşam düzeni istiyor.
İzmirde 1 Mayıs
İzmirde gerçekleşen 1 Mayıs, diğer büyük şehirlerdeki kutlamalardan farklı bir şekilde gerçekleşti. Tüm STKlar, partiler, sendikalar, örgütler yekvücut olup tek bir alanda beraberce haykırdı taleplerini. Hava güneşliydi, hafif bir rüzgar da yüzümüze vuruyordu. Böylesine güzel bir günde, insanların birlik ve beraberlik içinde Gündoğdu Meydanına yürümesi ve orada toplanması gerçekten görülmeye değer bir olaydı. Birbiriyle zıtlaşan, çok farklı fikirlere sahip olan tüm insanların bir arada olması, barışın aslında hiç de uzak olmadığını hatırlattı bizlere. Umarım İzmirdeki bu durum, önümüzdeki günlerde tüm Türkiyeye yayılır. Umarım herkes asıl önemli olan şeyin barış ve kardeşlik olduğunu fark eder.
1 Mayıs tüm adaletli insanlara kutlu olsun!