İklim krizine karşı eylemden bahsettiğimizde, genelde başka bir dünya arzusuyla sokaklarda gidişata dur diyen protestoları, fosil yakıt projelerine karşı harekete geçen aktivistleri veya BM iklim görüşmelerinde karar alıcıların sonu gelmeyen müzakereleri aklımıza gelir. Bütün bunlar, iklim değişikliğinin faili sera gazı salımlarını düşürmek için çok değerli adımlar. Ancak çoğu zaman, iklim krizine karşı verilen mücadelede çözümün anahtarını elinde tutan bir diğer unsuru atlıyoruz. İklim kriziyle yaşadığımız yer olan mahallemizden, semtimizden, kentimizden başlayarak mücadele etmek. Kentlerimiz ve kentli yaşam pratiklerimiz küresel ölçekte doğal kaynak tüketiminin yüzde 75’inden, birincil enerji kullanımının yüzde 60 ila yüzde 70’inden ve bunun sonucunda karbondioksit salımının da yüzde 70’inden sorumlu. Tam da bu sebeple kentlerimiz yaşadığımız krizin ana aktörlerinden biri. Öte yandan aniden bastıran yağışlarla, aşırı hava olaylarıyla, sıcak hava dalgalarıyla kentlerimiz, iklim krizine karşı gün geçtikçe daha da kırılganlaşıyor. Bu kısır döngüyü kırmamız, bugünden başlayarak iklim dostu kentlerimizi bir arada yaratmamız gerekiyor. İşte bu sebeple bugünden itibaren #İklimİçinKentler diyoruz. Çünkü; Adil, eşitlikçi bir geleceği bir arada inşa etmenin yolunun sürdürülebilir ve iklim dostu kentlerden geçtiğine, iklim krizine karşı mücadelede atılması gereken ulusal düzeydeki adımların yanında yerelden atılacak adımların değişimi hızlandıracağına inanıyoruz.
İKLİM İÇİN KENTLER
Peki ne mi yapacağız? Bunun yanıtını bulmak için hazırlanan iklimicinkentler.org’ye herkes mutlaka göz atmalı. Bu siteden, kent temelli çözümlere ve yerel yönetimlerin bir an önce hazırlamaları gereken İklim Eylem Planları’na odaklanan İklim İçin Kentler rehberi incelenebilir ayrıca belediyeyi harekete geçirmek için yapabilecekler hakkında bazı fikirlere ulaşılabilir. Kentlerimizi nasıl dönüştüreceğimiz ve nasıl yaşanılabilir, adil, eşitlikçi, iklim dostu kentler yaratacağımız, nasıl bir gezegende yaşayacağımızla da yakından bağlantılı. Fosil yakıtları değil topluluk odaklı yenilenebilir projeleri el üzerinde tutan, otomobil merkezli değil insan merkezli yaklaşımı benimseyen, betona değil yeşile doyan #İklimİçinKentler’i bir arada yaratmak mümkün. Belediyelerimizin de işbirliğine ve katılımcılığa açık iklim eylem planlarını hazırlamaları bu yolda bir ilk adım olacaktır. Bu nedenle iklim için kentler projesi herkesi mahallesi için, semti için, kenti için, gezegen için harekete geçmeye davet ediyor.
KUTU
HAREKETE GEÇ!
Sağlıklı bir kentte ve çevrede yaşamak en temel haklarımızdan biridir. Yaşamımızı, bugünümüzü ve yarınımızı tehdit eden iklim değişikliğine karşı verilecek mücadele, kentlerimizi ne kadar yaşanılabilir ve dirençli hale getireceğimizle de bağlantılı. Yerel yönetimler de azaltım ve uyuma odaklanan, katılımcılığa açık iklim eylem planlarını hazırlayarak bu mücadelede önemli bir aktör olabilirler.
Öyleyse yerel yönetimlerin iklim değişikliğine karşı mücadelede taahhüt vermesini sağlamak için stratejik planlarının içine iklim eylem planı başlığını yazdırmak önemli bir ilk adım olacaktır. Peki sen yerel yönetimini bu konuda harekete geçirmek için neler yapabilirsin?