Yeni tip koronavirüsün hayatımıza girmesiyle beraber internet çok daha büyük bir önem kazandı. İntetnetin ne kadar önemli olduğunu hepimiz daha iyi anladık. Ben de buna istinaden sizlere bugünkü köeşmde siber savaş kavramından bahsedeceğim. Siber savaş basitçe, bir ulusa saldırmak için teknolojinin kullanılmasıdır ve gerçek savaşa benzer derecede zarar verir. Her ne kadar siber savaşın tanımı böyle olsa da günümüzde uzmanlar bu konu üzerinde derin tartışmalara giriyor. Bu görüşlerden en önemlisi ise “siber savaş” kavramının yanlış bir seçim olduğudur. Çünkü bugüne kadar hiçbir saldırgan siber eylemi “savaş” olarak tanımlanmamıştır. Geçmişten bu tip olaylara örnek vermek gerekirse, 2007'de Estonya, 2008'de Gürcistan, 2010'da İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerde yaşanan saldırgan siber eylemler, uluslararası ilişkiler bağlamında meydana geldi ve sadece kınama ve inkar ile sonuçlandı. Ama bana kalırsa dünya henüz gerçek bir siber savaş görmediği için uzmanlar bu kavramı tartışıyor.
TEHDİT YAKLAŞIYOR
Bazı uzmanlara göre ise siber savaş tehdidi yaklaşıyor. Sınırları aşan ve savaşın kaosunu cepheden binlerce mil ötesinde yaşayan ve kumanda eden tehlikeli bir süreçten bahsediyoruz. Çok uzun zaman önce, siber savaş hakkındaki hikayeler korkutucu varsayımlarla başladı: Ya devlet destekli bilgisayar korsanları tüm şehirleri karalayan yaygın saldırılar başlatırsa? Bankaları hedef alırlar ve ülke genelinde ATM'leri dondururlarsa. Böyle bir siber saldırı nakliye firmalarını, petrol rafinerilerini ve fabrikaları kapatma noktasına kadar götürebilir. Tabi felç ve kaos hakim havalanları ve hastaneleri de bu gelecek öngörüsüne dahil edebiliriz. Eskiden bu tip varsayımlar gerçekçi gelmezdi. Fakat bugün, bu senaryolar bana göre artık varsayımsal değil: Bu olayların her biri ufak da olsa gerçekleşti. Felaket senaryoları, siber savaşları, bilim kurgu sayfalarında yer alan hikayeleri ve masaüstü savaş oyunlarını dillendirilen bir gerçeklik haline getirdi. Saldırı tehditleri, eskiden casuslukla sınırlandırılırken artık vandalizm, askeri saldırılar ve terörle başarılması mümkün olan bir tür fiziksel dünya yıkımını içeriyor.
Şimdiye kadar, doğrudan yaşam kaybına neden olan açıkça belgelenmiş bir siber savaş saldırısı vakası yok. Ancak tek bir siber saldırı zaten 10 milyar dolarlık ekonomik zarara neden oldu. Cyberwar, bireysel şirketleri terörize etmek ve geçici olarak tüm hükümetleri komaya sokmak için kullanılabilir. Siviller, elektrik, güç, internet gibi temel hizmetlerin yokluklarıı çektikleri zaman, büyük bir kaos bizi bekliyor demektir. Rahatsız edici şekilde, siber savaş, yeni yıkıcı saldırı tekniklerini geliştirilmeye de devam ediyor.
GELECEKTE BU MÜMKÜN MÜ?
Siber savaş, bir ülke tarafından hasar, ölüm ve yıkım yaratmak amacıyla bir diğerinin hayati bilgisayar sistemlerini bozmak için bilgisayar virüsleri ve hackleme gibi dijital saldırıların kullanılmasını ifade eder. Gelecekte savaşlar, bir düşmanın altyapısına saldırmak için bilgisayar kodu kullanan bilgisayar korsanlarının, silah ve füze gibi geleneksel silahları kullanarak birliklerle savaştığını görecek. Siber savaş, uluslararası çatışmaların giderek yaygınlaşan ve tehlikeli bir özelliğidir. Ancak şu anda sürmekte olan bir siber savaş silahlanma yarışının ve çevrimiçi çatışmayı düzenleyen açık kuralların eksikliği kombinasyonu, olayların hızla kontrolden çıkabileceği gerçek bir risk olduğu anlamına geliyor.
Günün Vegan Tarifi
Hızlı Çorba
Malzemeler
1 patates
1 kuru soğan
Yarım kırmızı biber
2 yeşil biber
1 küçük boy havuç
2 yaprak mor lahana
Nane, zerdeçal, karabiber, tuz
Öncelikle tüm sebzelerimizi küp küp doğrayalım. Daha sonra kaynamış suyun içerisine tüm malzemelerimizi atalım ve yumuşayana kadar iyice pişirelim. Sonra malzemelerimizi blenderdan geçirelim. İçerisine bir miktar (sizin zevkinize kalmış ve tuz oranına dikkat ederek) soya sosu dökelim. Eğer fazla yoğun olduğunu düşünürseniz içerisine biraz daha kaynamış su dökebilirsiniz. İyice karıştırdıktan sonra çorbamız hazır. Servis ederken üzerine dereotu serpelim. Afiyet olsun.