Cumhuriyet 102 yaşında… Ama biz kaç yaşındayız?


  • Oluşturulma Tarihi : 01.11.2025 09:32
  • Güncelleme Tarihi : 01.11.2025 09:32

Cumhuriyet 102 yaşına girdi.

Kutlu olsun mu diyelim, geçmiş olsun mu, emin değilim.

 

Keşke bugün sizlere; uzaya uydu gönderen, dünyaya yazılım satan, eğitimde Finlandiya’yla yarışan, ekonomide Almanya’yı zorlayan bir Türkiye’den söz edebilseydim.

Ama edemiyorum.

Çünkü o hayal ettiğimiz ülke, 10. Yıl Marşı’nda kaldı.

 

Evet, üretim var. Teknoloji var. Başarı hikâyeleri de var.

Ama bir şey daha var…

Çocuklar aç.

 

Okullarda ne eğitim var ne hijyen.

Emekli, pazar artıklarını topluyor.

Kiralar el yakıyor, işçi elindekini ekmek parası yapamıyor.

Öğretmen mezun ama atama bekliyor.

Ekonomi desen; tam takır kuru bakır.

Zengin daha zengin, fakir daha fakir.

 

Peki soruyorum size;

Atatürk bu tabloyu mı hayal etmişti?

O, “fikri hür, vicdanı hür” nesiller derken,

bugünkü cemaatlere, tarikatlara, hurafeye boğulmuş bir ülkeyi mi kastetmişti?

 

Ülke dinamitleniyor dostlar…

Kolonlarımıza, Atatürk’ün inşa ettiği değerlere dinamit koyuyorlar.

Üstelik bunu “yerli ve milli” etiketleriyle yapıyorlar.

 

Gençler ne yapıyor peki?

Okumak için yurt dışına kaçıyor.

Kalanlar ise gündüz mendil satıyor, akşam sanayide çıraklık yapıyor.

“Okuyun çocuklar” diyoruz ama önce karnını doyurması lazım bu çocukların.

 

Cumhuriyet, sadece bir takvim sayfası değildir.

Bir ruhtur, bir idealdir, bir yaşam biçimidir.

Ama biz o ruhu kaybettik.

Yeniden bulmak zorundayız.

 

Atatürk’ün değerlerine, hedeflerine, ilkelerine dönmek zorundayız.

Yoksa, Cumhuriyet kutlamalarını sadece protokol fotoğrafında görürüz;

gerçekteyse, milletin yüreğinde yas olur.

 

Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun mu diyelim,

yoksa “uyan Türkiye” mi diyelim?

Karar sizin.

Cumhuriyet 102 yaşında… Ama biz kaç yaşındayız?
Onurcan Kurtay
Yazarımız Kim ?

Onurcan Kurtay