Yas mı? O Da ‘Açılım’a Kurban Gitti Galiba…


  • Oluşturulma Tarihi : 15.11.2025 09:54
  • Güncelleme Tarihi : 15.11.2025 09:54

Türk Hava Kuvvetleri’nin 20 evladı…
Azerbaycan’daki görev dönüşü, bir C-130’un gövdesinde değil; devletin ihmaller zincirinde sonsuzluğa uğurlandı.
Gürcistan–Azerbaycan sınırında, gökyüzüne emanet ettiğimiz o uçak… Havada parçalanarak düştü.
Mürettebatıyla, görev için yola çıkmış askerleriyle… Hepsi şehit.
Kazanın ardından uzmanlar konuşmaya başladı:
“Uçağın yaşı…”
“Bakım durumu…”
“Modernizasyon takvimi…”
C-130’ların kaç yıllık olduğu, kaç revizyon geçirdiği, neresinin yamayla neresinin dua ile uçtuğu…
Hepsi tartışılıyor. Tartışılmalı da. Ama bütün bu acının ortasında başka bir sessizlik daha var.
Bir ülkede en ağır sessizlik, yurdun evlatları toprağa düşerken devletin sustuğu sessizliktir.
Bu kadar şehit…
Üstelik aynı anda, aynı olayda.
Ama ne ekranlarda siyah bir kurdele…
Ne bayrakların yarıya inmesi…
Ne “milli yas” kelimesinin yarım ağızla bile telaffuzu.
Sahi, neden?
İnsan ister istemez soruyor:
 “Açılım” rüzgârı mı vurdu yas ilanını ? 
Diplomasinin gizli defterlerinde, bizim bilmediğimiz bir sayfa mı açıldı da devlet, kendi acısını bile yüksek sesle anmaktan çekinir hale geldi?
Oysa bu ülkede daha önce kimler için milli yas ilan edildi, hatırlayalım…
– Suudi Arabistan Kralı’nın vefatı için 24 Ocak 2015’te bir gün yas…
– İran Cumhurbaşkanı Reisi için bir gün yas…
– Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye için bir gün yas…

Diplomasi önemli midir?
Elbette.
Devletin itibarı uluslararası ilişkilerde ölçülür, karşılıklılıkla yürür.

Ama bir şey daha vardır:
Bu devletin en büyük itibarı, kendi evlatlarına gösterdiği saygıdır.

Evet, o isimler önemli kişiler olabilir.
Devlet protokolünde karşılığı olan figürlerdir.
Peki, bu ülkenin gökyüzüne emanet ettiği 20 asker?
Onlar kimin gündeminde?
Onlar kaç günlük yas değerindedir?

Bir gün…
Sadece bir gün…

Bu ülkenin evlatlarına bunu çok mu gördünüz?

Toplumsal hafıza böyle böyle aşınıyor.
“Vatan sağ olsun” cümlesi bile içimize sinemez hale geliyor artık.
Çünkü bir noktadan sonra insan vatanın da evlatlarına sahip çıkmasını bekliyor.

Ve en acı tarafı şu:
Bir zamanlar böyle acı günlerde ekranlar kararırdı, bayraklar yarıya inerdi, ülke tek yürek olurdu…
Şimdi ise, milletin acısı milletin üzerinde duruyor; devletin ise basın açıklamalarının satır aralarında.

Oysa milli yas, sadece siyah kurdele değildir.
Sadece bayrağın yarıya indirilmesi de değildir.
Bir millete, “Sizin acınız benim de acımdır” deme iradesidir.
Devletin kendi evlatlarına gösterdiği vefa borcudur.

Belki de asıl soru şu:

Başka ülkelerin liderleri için yas tutan Türkiye, kendi şehitleri için neden susuyor?

Yas mı? O Da ‘Açılım’a Kurban Gitti Galiba…
Onurcan Kurtay
Yazarımız Kim ?

Onurcan Kurtay