İzmir’in derdi: Yağarsa susuzluk, yağmazsa trafik biter


  • Oluşturulma Tarihi : 25.10.2025 11:44
  • Güncelleme Tarihi : 25.10.2025 11:44

İzmir’in sorunları azalacağına artıyor. Çözüm mü? Yok.

Bağıra çağıra, yaza yaza, söylendikçe üstü örtülen bir kent gerçeğiyle karşı karşıyayız: Trafik.

 

Artan nüfusla birlikte İzmir’in yolları artık nefes alamıyor. Hele ki bir damla yağmur düşmesin… O an bittiğiniz andır.

Anadolu Caddesi tıkanır, ardından Tershane yolu, sonra Altınyol..

Yeşildere zaten kronik hasta.

Yani İzmir’in iki yakasını birbirine bağlayan damarlar, bir anda pıhtı atmış kalp gibi kilitleniyor.

O andan sonra eve gitmek, resmen mucize.

 

Hâlâ daracık yollar, hâlâ tek yönlü bulvarlar…

Fevzipaşa Bulvarı’nı gidiş-geliş kapatıp tek yön yaptılar.

Dönüş için Gazi Bulvarı’nı seçtiler.

Kâğıt üstünde mantıklı.

Ama Karşıyaka yönüne gitmek isterseniz, Yeşildere’ye çıkmak zorundasınız.

Sonra?

Basmane Garı önünde trafik kilit, klakson senfonisi, sabır testi.

Göztepe – Balçova – Narlıdere istikametine mi?

Buyurun Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’na!

Orası da tıpkı İstanbul’un sabah 8 trafiği gibi.

Yani çıkış yok.

 

Ambulans geçemiyor.

İtfaiye geçemiyor.

Vatandaş hiç geçemiyor.

Ama yöneticiler hâlâ “Sorunu biliyoruz” diyor.

Evet, biliyorsunuz da çözmek aklınıza gelmiyor.

 

Bir de Eşrefpaşa hattı var.

Orası tam bir trafik cehennemi.

Buca’dan, Üçyol’dan, Bozyaka’dan merkeze inmek isteyenin yolu oradan geçiyor.

Alternatif yok.

Yol iki şerit, sabah ve akşam saatlerinde “hareket etmek” kelimesi bile lüks.

Üstüne bir de AVM diktiler.

O daracık yolun üstüne...

Zaten nefes almayan güzergâh şimdi koma halinde.

Otobüs durakları bir şeridi yutmuş, diğer şerit “kurtar bizi” diye yalvarıyor.

 

Çözüm mü?

Bilen yok.

Belediye sus pus.

Ulaştırma Bakanlığı desen, sanki İzmir haritadan silinmiş gibi davranıyor.

İstanbul’un iki yakasını köprülerle birleştirirken, İzmir’in iki mahallesini bile birleştiremiyoruz.

 

Bakın size küçük bir sabah deneyimi anlatayım.

Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’ndan Basmane yönüne gidiyorsunuz.

Fevzipaşa Bulvarı’na girmeden hemen önce bir kesişim noktası var: Şehit Fethi Bey Caddesi.

Orası, Gümrük otobüslerinin son durağı.

Sabah saat 10’a kadar uğramayın.

Otobüs şoförleri isyan noktasında.

Neden mi?

Çünkü o caddeden ana artere çıkmak için 8 dakika kırmızı ışık bekliyorsunuz.

Yeşil ışık süresi ise sadece 40 saniye!

Evet, yanlış duymadınız: Sekiz dakika bekle, kırk saniyede çık.

Sonuç: kornalar, bağırışlar, küfürler, sinir krizi.

Vatandaş işe geç kalıyor, hasta hastaneye yetişemiyor.

Karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayalar, sıkılıp ışığı beklemeyi bırakıyor, canını tehlikeye atıyor.

Kısacası: “Ana arter açık kalsın” derken, insan sinir sistemi tıkanıyor.

 

Ama ne belediyeden ses var, ne de bakanlıktan.

İzmirli sabrını tüketmiş durumda.

Bir yanda su kesintisi, bir yanda trafik çilesi.

Yağmur yağsa elektrik gidiyor, yağmasa trafik akıyor derken dua bile karıştı.

 

Artık İzmirli ikiye ayrılıyor:

Bir grup yağmur duasına çıkıyor, diğeri yağmur yağmasın diye dua ediyor.

Sonuç?

Her halükârda dua ediyoruz.

 

Fıkra gibi ama gerçek.

Ve bu fıkraya artık kimse gülmüyor.

İzmir’in derdi: Yağarsa susuzluk, yağmazsa trafik biter
Onurcan Kurtay
Yazarımız Kim ?

Onurcan Kurtay