Çocuk İşçiliği ve Psikolojik Boyutları


  • Oluşturulma Tarihi : 11.11.2025 08:53
  • Güncelleme Tarihi : 11.11.2025 08:53

Geçmiş günlerde bir parfüm fabrikasında yaşanan yangın, çocuk işçiliğinin hâlâ toplumumuzun önemli bir sorunu olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu olay, sadece çocukların fiziksel güvenliğini değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal gelişimlerini de tehdit eden bir durumun varlığını gözler önüne seriyor.

Çocuk işçiliği, farklı biçimlerde karşımıza çıkar. Bazı çocuklar, eğitim hayatına devam etmek istemesine rağmen ailelerinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle çalışmak zorunda kalır. Bu zorunluluk, çocukta kaygı, stres ve özgüven eksikliği gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Erken yaşta iş hayatına atılan çocuklar, yaşlarına uygun sosyal etkileşim ve oyun deneyimlerinden mahrum kalır; bu da duygusal ve bilişsel gelişimlerini olumsuz etkiler.
Diğer bir grup çocuk ise okulu bırakıp erken yaşta para kazanmayı tercih eder. Bu durum çoğu zaman çocukların gerçek tercihleriyle değil, toplumsal ve ekonomik baskılarla şekillenir. Kolay yoldan para kazanmanın cazibesine kapılan bu çocuklar, geleceğe yönelik planlama ve problem çözme becerilerini yeterince geliştiremez. Bu süreç, onların öz-yeterlik duygusunu ve sorumluluk bilincini etkileyebilir.
Mecburen çalışan çocuklar ise en kırılgan grubu oluşturur. Bu çocuklar üzerinde travma, anksiyete ve tükenmişlik riskleri artar. Ayrıca, erken yaşta sorumluluk yüklenmeleri, onların psikososyal gelişiminde eksiklikler oluşturur ve ilerleyen yaşlarda davranışsal ve duygusal sorunlara yol açabilir.

Ailelerin rolü bu süreçte kritik önemdedir. Güvenli bağlanma ve destekleyici bir aile ortamı, çocukların hem okul hayatına devam etmesini hem de psikolojik olarak dirençli kalmasını sağlar. Aile desteğinin yetersiz olduğu durumlarda ise çocuklar, hem eğitimden hem de sosyal destekten mahrum kalır, bu da uzun vadede psikolojik iyilik halini olumsuz etkiler.

Toplumsal açıdan bakıldığında, çocuk işçiliğinin önlenmesi sadece ekonomik tedbirlerle mümkün değildir. Psiko-eğitimsel müdahaleler, aile danışmanlığı ve çocuk haklarının korunması, çocukların eğitim hakkını güvence altına alırken psikolojik gelişimlerini de destekler. İşverenlerin sorumlulukları, devlet politikaları ve toplumun farkındalığı, bu döngünün kırılmasında önemli rol oynar.

Sonuç olarak, çocuk işçiliği yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ciddi bir psikolojik ve toplumsal sorundur. Çocuklar, güvenli ve destekleyici bir ortamda büyümeli, eğitim haklarından mahrum bırakılmamalı ve psikolojik olarak sağlıklı gelişmeleri için gereken tüm destek sağlanmalıdır. Toplum olarak sorumluluğumuz, onların haklarını korumak ve geleceklerini güvence altına almaktır.

Çocuk İşçiliği ve Psikolojik Boyutları
Ümmü Gülsüm Kaplan
Yazarımız Kim ?

Ümmü Gülsüm Kaplan