Mizah


  • Oluşturulma Tarihi : 14.07.2025 08:43
  • Güncelleme Tarihi : 14.07.2025 08:43

Mizah güldürmek mi, düşündürmek mi, kışkırtmak mı, ayrıştırmak mı, birleştirmek mi? 
Sanat sadece güzel olmak zorunda değil. Etkili olmak, iz bırakmak, düşündürmek zorunda. Özellikle mizah, bu işin en ince ayarını yapan alandır. İyi bir espri, bir toplumun röntgenini çeker. Güldürürken düşündürür, düşündürürken sorgulatır.
Yıllarca süregelen mizahi çizgiler, trajikomik diziler, filmler ve eserler hep insani yaşanmışlıkları sorgulamayı hedeflemiştir. Çünkü en güçlü anlatım biçimi, insanın kendi acısına tebessümle bakabildiği yerdedir. Sorgulamak için bağırmaya gerek yoktur, bazen tek bir ironi yeterlidir.

Ama bu gücün bir sınırı vardır. O sınır da saygıdır. Sanat, özellikle mizah, kendine bu sınırı çizmediğinde “fikir özgürlüğü” adı altında “değer kayması” yaratabilir. Kaş yapayım derken göz çıkartmak tam da budur.

Gündemdeki bir mizah dergisinin durumu da bu gerilimi yeniden hatırlatıyor.

Güldürmekle hakaret etmek arasındaki farkı ayırt edememek, sanatın gücünü boşa harcamak demektir. Sanatın amacı kimseyi küçümsemek, aşağılamak ya da değerleri çiğnemek değil; aksine, insanları fark ettirmek, anlamaya çağırmaktır. Mizah, yaralayıcı değil; iyileştirici olmalıdır. Çünkü zekice yapılan bir mizah, en sert gerçeği bile yıkmadan gösterebilir. Yeter ki niyet doğru, ölçü yerinde olsun.
Sanatı doğru yerinde ve tadında yansıtabilmek umuduyla.

Mizah
Sibel Atapek
Yazarımız Kim ?

Sibel Atapek