Sessiz Aynalarımıza Bakmak


  • Oluşturulma Tarihi : 15.12.2025 08:49
  • Güncelleme Tarihi : 15.12.2025 08:49

Günümüz insanı hep aynı telaşla başlıyoruz güne. Alarm sesine uyanıyoruz, elimizi yüzümüzü bile tam açmadan sokağa çıkıyor, bir şeylere yetişme kaygısıyla adımlarımızı hızlandırıyoruz. Gün başlıyor ama çoğu zaman biz kendimize bile başlayamıyoruz. Sokaklardan geçiyoruz ama birbirimizin yüzünden geçip gidiyoruz sanki.

Bazen düşünüyorum…

Acaba bu hızın içinde kaybolan sadece zaman mı, yoksa insanlığımız mı?

İşte tam da bu yüzden bugün size bir öykü anlatmak istiyorum.

Çünkü bu öykü sadece benim değil; belki senin, belki yanından geçen onlarca insanın, belki de hiç tanımadığımız ama bir selamı hak eden herkesin hikâyesi.

“Bir Sabahın Öğrettiği”

Her gün bir telaşla uyanıp, hızlı adımlarla yürüdüğüm sokaklarda akşam olduğunda, saçım başım dağınık, hatta düşünemez halde bulurdum kendimi. Eve girdiğimde ise ayrı bir koşturmaca ve her şeye yetişme kaygısı içinde, programlı yaşardım.

Oysa böyle olmaması gerektiğini hatırlatacak, yüzüme tokat gibi vuracak o olay her şeyi değiştirdi bende.

Yine aynı telaşla hazırlanıp çıktığım bir sabah, yolumun üzerinde oluşan kalabalığa ilişti gözüm. Bir an durup bakmak geldi içimden. Ambulansa bildirilen kişinin, her gün o durakta karşılaştığımız o insan olduğunu görünce, insanlığımı sorguladım.

O an içimde bir hesaplaşma başladı.

Nasıl da hayatın rutininde, kendi telaşımın içinde, gülümsemeyi unutan bir insan olmuştum.

Nasıl da bir selamı esirgeyen, fark etmeden başkasını görmezden gelen biri olmuştum.

Şimdi istesem bile, o selam için artık geç…

Ama fark ettim ki bu yalnızca benim yaşadığım bir durum değildi.

Yaşadığımız her gün, yüzü gülmeyen, birbirine selam vermeyen, kendi telaşına gömülmüş insanlarla dolu. Toplum bazen bunu saklayabilir ama her birey bir ayna değil mi? Her davranışımız, her göz temasımız, her küçük nezaketimiz, toplumun ruhunu küçük yansımalarla şekillendiriyor.

Oysa ölüm de doğum gibi; acı da mutluluk gibi.

Birinin sevinci başka birinin gününü aydınlatıyor, birinin kaybı hiç tanımayan birinin içini burkuyor. Çünkü fark etsek de etmesek de birbirimize bağlıyız.

Ve ben o günden sonra, yalnızca yürüdüğüm yolu değil, o yolda karşılaştığım insanları da görmeye başladım.

Çünkü bazen bir toplumun değişimi, büyük adımların değil, bir insanın bir sabah durup bakabilmesinin ucundadır.

Belki de kaybettiğimiz şey zaman değil; birbirimize bırakmadığımız o küçücük selamdır.

Ve belki de yeniden bulacağımız şey, tam da o selamın içinde saklıdır.

Sessiz Aynalarımıza Bakmak
Sibel Atapek
Yazarımız Kim ?

Sibel Atapek