Sayfa Yükleniyor...
Yıl 2012. Nevin Yıldırım Isparta’nın Yalvaç Koruyaka Köyü’nde kendisine tabanca zoruyla tecavüz eden, hamile bırakan “çocuklarını öldürürüm” tehdidiyle tacize devam eden eniştesini öldürdü. Tecavüzcünün kafasını keserek köy meydanına fırlattı, “işte namusuma uzananın kellesi, benim arkamdan konuşmayın” diye bağırdı. Yıldırım, bu olaydan ötürü müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Yıl 2020. Konya’nın Selçuklu İlçesi Kosova Mahallesi’nde parkta bir kadınla adamın tartıştığını gören Kadir Şeker, olaya müdahale etti. Burada Özgür Duran adlı kişiyle tartışması kavgaya dönüşünce Şeker, yanında taşıdığı bıçağı Duran’ın göğsüne sapladı. Duran, hastanede hayatını kaybetti. Hastanenin sunduğu raporlarda Duran’ın sevgilisine şiddet uygulamadığı belgelendi. Mahkeme Şeker’e 12 yıl 6 ay ceza verdi.
Nevin Yıldırım olayını kaç kişi biliyordu? Peki Kadir Şeker olayını kaç kişi biliyor?
Bir tarafta tecavüzcüsüne karşı kendini savunan Yıldırım, diğer tarafta tartışmadan kan çıkartan Şeker… Bazı sivil toplum kuruluşlarını tenzih ederim ama Yıldırım toplum tarafından yalnızlaştırırken; Şeker’i bu kadar kahramanlaştırmamızın nedeni nedir?
Şeker hakkında basın ve sosyal medya yoluyla aylardır yürütülen bir halk kahramanı imajı var. Şimdi bu kişiler Şeker’in aldığı 12 yıllık cezayı da fazla buluyorlar. Ne bekliyorlar birisinin canını alan kişinin beraat etmesini mi? Anlamak mümkün değil.
O günle ilgili ifadeler çok açık ortada. Duran, hiçbir şekilde sevgilisine şiddet uygulamıyor. Şeker’le tartışıyorlar, kavga ediyorlar. Şeker’in yanında bıçak taşımasını bir yana bıraktım, şiddette orantısızlığı da mı görmüyorsunuz? Beden gücüne karşı bıçak, ne zamandır yiğitliğin nişanesi oldu?
Hadi bu kavgadaki absürtlüğü fark etmiyorsunuz o zaman Şeker’in olaydan cezasız kurtulması durumunda bu ve buna benzer vakalarda toplumsal düzenin bozulacağını da mı görmüyor musunuz? En ufak bir kadın erkek tartışmasında kendini kahramanlaştırmak isteyen kişilerin olaya müdahil olup birilerini öldürdüğünde, arkanıza yaslanıp ve her seferinde ‘iyi oldu’ mu diyeceksiniz? Ne zamandır kana susamış ve bir katili savunur hale geldik?
Neymiş, ‘ya Duran sevgilisini öldürseymiş.’ Hangi vakitten beri varsayımlar üzerinden katilleri savunur olduk? Şeker’i savunurken ölmüş bir kişiyi durmadan itibarsızlaştırmak ne zamandır ahlaklı bir tutum oldu? Peki her şeyi geçtim, evlat acısı çeken Duran’ın annesinin, bir de her gün ölmüş oğluna karşı hakaretleri duyması hangi vicdana sığar?
Kadir Şeker’e yönelik toplumsal desteği sosyolog ve psikologlar muhakkak inceleyecektir. Şeker’e en fazla desteği verenler arasında özellikle ‘belli bir kesim’ vardı. Aynı kesim (Yine bazılarını tenzih ediyorum) kendi işini kendi gören Nevin Yıldırım’a ise bu kadar destek vermemişti! Neden?