Sayfa Yükleniyor...
Daha önceki yazılarımda besin zehirlenmelerinden bahsetmiş olup burada daha ağırlıklı gıda güvenliği üzerinde duracağım. Ortalama okuyucu seviyesini göz önüne alarak kesin ifadeler kullanacağımdan affola! Hastalık yapan mikroorganizmalar besinlere nasıl bulaşır? Besinin bulunduğu esas yerinde yani kaynağında, besinlerin hazırlanıp işlem gördüğü mutfaklarda, besinlerin çeşitli işlemleri aşamasında, işlenmiş besinlerin taşınması ve servis işlemleri sırasında bulaşır. Enfeksiyon oluşturan mikroorganizmaların gıdalara bulaşını önlemeye yönelik bilimsel amaçlı bir güvenlik sistemi var mı? Varsa adı ve amacı nedir?
•Evet, vardır, adı “HACCP VE GIDA GÜVENLİĞİ”dir. Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları Yönetim Sistemi diye açabiliriz. Amacı: Besinlerle ilgili hijyen ve güvenlik sorunlarını olanaklar ölçüsünde önlemeye çalışarak en aza indirmektir.
▪Türkiye’de “Gıda Güvenliği” ile ilgili mevzuatlar nelerdir?
•İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik, Portör Muayene Esasları Genelgesi, Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine dair kanun hükmünde kararname, Gıda Üretim ve Satış Yerleri hakkındaki yönetmelik, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği, Gıda Maddeleri Tüzüğü, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliğidir.
Besin sektöründe çalışanların sağlık taramaları nasıl olmalıdır? En az 6 ayda bir kez portör muayenesi ve senede bir defa akciğer grafisini çektirmesi uygundur.
▪Gıdalara geçip enfeksiyon yapan mikroorganizmalar ve geçiş yolları nelerdir? A)Tifo ve paratifo yapan mikroorganizmalar. -Kontamine (mikroplarla kirlenmiş) tavuk, sığır etleri, yumurta ve süt ürünleri ile, Sebze ve meyve gibi taze tüketilen besinlerin kirli sularla veya hem taze hem pişmiş sebzelerin kirli el, yüzey veya aletler ile teması sonrası olabilir. B)Klostridium cinsi bakteriler
-Kontamine et, tavuk ve et suyu ile safilokokus aureus, protein yüzdesi yüksek besinler (salam, sucuk, pastırma, tavuk vb), patates, yumurta salatası, kremalı-unlu besinler. C)Dizanteri yapan bakteri (Şigella v.b.) türleri -Çiğ sebzelerle hazırlanan salatalar, taze soğan ve marul gibi beklemeden hazırlanan gıdalarla pişirildikten sonra elle işlem gerektiren patates, -yumurta salatası gibi soğuk ve nemli gıdalar D)Kampilobakter jejuni -Az pişmiş tavuk ve çiğ süt ile E)Bacillus cereus -Pirinç yemekleri ile baklagil ve tahıl kaynaklı yemeklerin uzun süre sıcak ortamda tutulması ile, et ve sebzeli yemekler ile F)Vibrio parahemolyticus -Deniz kabuklularının yenmesi ile -Yersinia enterocolitica
-Enfekte süt ve et ile F)Listeria -Süt, peynir, dondurulmuş et ve yeşil lahana salatası ile Norwalk virüs, midye ve salata ile. Gıda zehirlenmelerinin en sık görülen sebep nedir? Maalesef yetersiz soğutmadır. Gıda konusu önümüze gelince; öncelikle güvenliği konusu aklımıza gelmektedir. Bu önemli konuda mevzuat yeterli olsa da, konunun can alıcı noktası yeterli denetim olmamasıdır. Denetimler düzenli ve belirli periyotlarda yapılsa inanın çok önemli mesafeler alırız. Bu yapılır mı derseniz? Çok zor derim. Maalesef Küresel Anamalcı ve Neoliberalizm ve onun yerli taşeronları aşımıza ekmeğimize göz koymuşlardır. Bunları tanıyıp başımızdan uzaklaştırmaz isek maalesef işimiz çok zor dostlarım. Bu böyle biline! Sözümü Kadir Üstündağ’dan alınma, Ahmet Yamacı hocamızın derlediği güzelim bir Ordu Türküsü ile bitirelim. Anneler evde ekmek diye ağlıyor…
Ordu’nun dereleri
Kara yosun bağlıyor
Kalk gidelim sevdiğim
Annem evde ağlıyor
Sevgilerimle...