Yaşadığımız dünyada küresel kapitalizmin aşırı hırsı, bunun doğurduğu çevresel bozulmalar, küresel ısınma, yeryüzünün kullanımındaki çarpıklıklar, gelir dağılımındaki aşırı adaletsizlikler enfeksiyon hastalıklarını da etkilemiştir. Örneğin; hidroelektrik santrallarının gelişi güzel çevre dinamiklerinin göz önüne alınmadan sırf getirim ve su mülkiyetini ele geçirme amaçlı yapılması mikroorganizmalarda, vektörlerde, hayvanlarda nicelik ve niteliksel yönden değişmeler oluşturabilmektedir. Yapılaşma amacı ile yeşil alanların, ormanların yok edilmesi buradaki canlı örgüsünü yok ederek, çevresel olumsuzluklara yol açmaktadır. Örnek vermek gerekirse; Türkiye’ deki “Kırım Kongo Kanamalı” hastalığı olgularında; çevresel olumsuzlukların katkısının olduğu yadsınamayan bir gerçektir.
YERLEŞİM AMAÇLI ORMANLARIN, YEŞİL ALANLARIN, TARIM ARAZİLERİNİN YOK EDİLMESİ HANGİ CANLILARIN ARTIŞINA YOL AÇMIŞTIR?
Kısaca belirtmek gerekirse fare, sıçan, keme gibi kemiriciler ile mikroorganizma taşıyan vektörlerin (böceklerin) sayılarında belirgin artış yapmıştır. Örnek vermek gerekirse; 200 yıl önce Amerika Birleşik Devletlerinde (özellikle doğu bölgesinde) tarımsal amaçlı ormanlar yok edildiğinde, ormanda yaşayan geyik, karaca, domuz vb. hayvan sayısında azalma olmuş böylece hayvan florasının bozulmasına bağlı birçok vektör artmış, bazı enfeksiyonlarda belirginleşme gözlenmiştir. Daha sonra bu bölgeler tekrar eski haline getirilince, hayvan florasının yeniden oluşmasına rağmen bölgedeki yapılaşma ve göçe paralel kemirici sayısında ve vektörlerde artış olmuş kene ile geçen enfeksiyonlarda (Lyme hastalığı gibi) belirginleşme gözlenmiştir.
YORUM VE ÖNERİ:
Bilinenleri tekrar etmek bıktırıcı olmasına rağmen, biz yine bıkmadan usanmadan bildiklerimizi aktarmaya devam edeceğiz. Ekonomik gelişme daha doğrusu küresel anamalcı sistemin aşırı şişkinliği birçok enfeksiyonları yeniden gündeme getirmiş, bakteriyel enfeksiyonlara karşı kullandığımız antibiyotikler artık direnç nedeni ile kullanılamaz olmuş, antibiyotik firmaları yeni antibiyotik yapmaz(Fazla kar getirmediği için) olmuşlardır. Koruyucu Hekimlik ilkeleri geri planda kalırken tedavi hekimlik ön plana geçmiştir. Ülkemizde de Şirketlerle bağlantılı dev kent hastaneleri kurulup hastane enfeksiyon önleme planları göz ardı edilerek, hastane enfeksiyon komiteleri çalışamaz hale sokulmuştur. İleride hastane enfeksiyon oranlarındaki artışlar kimseyi şaşırtmasın. Bizden uyarması...
