Sayfa Yükleniyor...
Bugünkü yazımı “HEKİM HAKLARI”na ayırdım. Bilindiği gibi bizim gibi üretim biçiminin gelişmediği, tüketimin giderek pompalandığı geri bıraktırılmış veya geri kalmış, feodalitenin henüz tasfiye edilmediği kapitalizmin yeterince gelişmediği ülkelerdeki burjuva demokrasisinin oturmaması buna, paralel insan haklarının da yeterince ileri düzeye gelememesini doğurmuştur. Biçimsel bazı dayatmalarla bunu nesnel bir boyuta getirmek maalesef olası değildir. Çocuk, kadın, hayvan hakları gibi kavramları biçimsel nitelikten çıkarıp özüne yerleştirmeden ne bu hakları doğru dürüst koruyabiliriz nede savunabiliriz. Hasta hakları kavramı da biçimsel olup, sağlığın alınır satılır bir meta haline gelmesinden sonra gündeme yerleşmiştir. Hasta müşteri rolüne bürününce MÜŞTERİ HAKKI yerine HASTA HAKKI yerleştirilmiş desem herhalde yanlış olmaz. Bu yapılanmada HEKİM HAKLARI kavramı maalesef sanki hasta haklarının alternatifi ona karşı oluşturulmuş tepkinin bir formasyonu gibi algılanmış olup bu algının yanlışlığını ve çağdaş düzeyde bir HEKİM HAKLARI kavramının yerleşmesi için TTB bunu daha akılcı ve bilimsel çerçeveye oturtmaya gayret ederek aşağıdaki bildirgeyi oluşturmuştur.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ HEKİM HAKLARI BİLDİRGESİ
Türk Tabipleri Birliği (TTB) hekimlerin mesleklerini uygularken bazı haklara sahip olduklarını kabul eder. Ancak, hekim haklarının, hasta hakları kavramına karşı geliştirilmiş haklar olmadığını önemle vurgulamak gerekir. Diğer bir ifadeyle, hekim hakları, hasta hakları temel alınarak gerekçelendirilemez ve hasta haklarının getirdiği sorumlulukları azaltmaz.
Hekim hakları; “hekimin sağlık hizmeti sunduğu kişi ve topluma karşı hakları” ve “hekimin çalıştığı, sağlık hizmetini üreten, sunan ve finanse eden kurumlara ilişkin hakları” olarak iki şekilde tanımlanabilir.
1.Hekimin sağlık hizmeti sunduğu kişi ve topluma ilişkin hakları
a. Hekimlik mesleki öğretisi, tıbbi ölçütler dışında hiçbir özellik ya da kıstasa göre ayrım yapmama ilkesiyle hizmet sunmayı esas alır. Ancak, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ve TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nda belirtilen koşulların oluşması halinde hizmet sunma yükümlülüğü ortadan kalkabilir. Ayrıca sözlü ya da fiziksel bir şiddet söz konusu olduğunda da hekim o hastaya hizmet sunmaktan çekilebilir.
Hekimin bu hakkı kullanabilmesi için aşağıdaki koşulların sağlanıyor olması gerekir:
● Hastanın sağlık durumu acil bir tıbbi girişim gerektirmiyor olmalıdır.
● Sağlık hizmeti sunulacak hasta erişilebilir ve gereksinimiyle uyumlu nitelikteki bir başka hekime yönlendirilebiliyor ve bu yönlendirme hastanın sağlığını tehlikeye atmıyor olmalıdır. Hekim hizmet sunduğu hastayla ilgili edindiği tüm bilgileri meslektaşına aktarmakla yükümlüdür.
● Hekim, hizmet sunmayı reddetme gerekçesi ile diğer hizmet olanakları konusunda hastayı ya da kendisi hakkında karar verme yeterliliğinde değilse yasal temsilcisini bilgilendirmeli, yönlendirmenin sağlık üzerinde olumsuz etkisi olmayacağını açıklamalıdır.
b. Çalışma ortamında enfeksiyon kontrolü açısından rutin korunma araçları bulunmuyor ve hastanın durumu acil girişim gerektirmiyor ise, hekim kendisini ve başkalarını korumak gerekçesiyle hastayı uygun olanakların bulunduğu yerlere yönlendirebilir. Böylesi bir durumda hekim çalışma ortamının olumsuzluklarının en kısa zamanda düzeltilmesi için gerekli girişimlerde bulunmalıdır.
c. Rutin korunma önlemlerinin yetersiz kaldığı, enfeksiyon zinciri henüz tam olarak tanımlanmamış bulaşıcı hastalıklar söz konusu olduğunda, kesin kurallar getirmek çok güçtür. Bununla birlikte, mesleki bilgi ve becerisi dolayısıyla bir hekim tarafından hastaya etkin girişimde bulunulması en iyi seçenektir. TTB ayrıca, tıp mesleği ile toplum arasında bulunan güvene dayalı geleneksel sözleşmenin gereği olarak hekime bu konuda yükümlülük doğduğunu vurgular.
Uzm.Dr. Mustafa Torun
Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı
mtorun3@mynet.com
Hekim Hakları-2
d. Hekim, sağlık hizmeti sunulan kişi ve yakınlarından gelebilecek istemleri, bilimsel bilgiye uyumluluğu ve hasta/toplum yararı temelinde değerlendirerek mesleki bağımsızlık çerçevesinde geri çevirme hakkına sahiptir. Ayrıca bu türden istemler, toplumsal kaynakların adil dağılımını sağlamak gerekçesiyle de geri çevrilebilir.
2.Hekimin çalıştığı, sağlık hizmetini üreten, sunan ve finanse eden kurumlara ilişkin hakları
a. Özlük hakları: Çalışma hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde de yer alan vazgeçilmez bir haktır. Hekim bir çalışan olarak; mesleki sorumlulukları ve toplumdaki rolüne uygun yeterli gelir elde etme, eşit davranılma, sendika kurma ve üye olma, istihdam edilme ve işe erişme, izin kullanma, işten ayrılma, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması, yasal ve güvenceli çalışma haklarına sahiptir. Hekimin çalışma hakkının korunması, hekimin yetiştirilmesi için harcanan kaynakların toplum yararına kullanılması ve toplum sağlığı için de önemli bir gerekliliktir. Dolayısıyla hekimin mesleğini uygulamaya başlaması ve çalışmasını sürdürmesi, yöneticilerin keyfi uygulamaları ya da evrensel haklarla uyumsuz hukuki tasarruflarla engellenmemelidir.
b. Çalışma ortam ve koşullarına ilişkin haklar: Hekim; çalışma ortamının fizik özelliklerinden mesleki risklerin olası en düşük düzeye indirilmesine kadar hizmetin nitelikli sunulabilmesinin tüm koşullarının ve gerekli araçların sağlanmasını talep etme hakkına sahiptir. Hekimlerin çalıştıkları kurumlarda, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı ve süresi sağlanmalıdır. Sağlık hizmeti sunan tüm kurumlar, özellikle de devlet, hem sağlık hizmetlerini sunması hem de denetleme görevinin olması nedeniyle, bu hakkın kullanılmasının koşullarını güvence altına almakla yükümlüdür.
c. Hekim, pozitif yükümlülüğü gereği devletten can ve mal güvenliğinin, sağlıklı koşullarda çalışabilmesinin sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
d. Hekim, sürekli tıp eğitimi ve sürekli mesleki gelişim etkinliklerine özlük hakkı kaybı olmaksızın katılma hakkına sahiptir.
e. Demokratik haklar: Hekim, örgütlenme hakkına, çalıştığı kurumlarda yönetsel ve hizmete ilişkin kararlara katılma ve denetleme hakkına sahiptir.
f. Hekimin, mesleki uygulama sırasında ortaya çıkan cezai yükümlülükler konusunda kurumundan hukuki destek alması sağlanmalıdır.
g. Hekim, hekimlik meslek ahlakına uygun olmayan davranışlara ortak olmayı reddetme hakkına sahiptir.
h. Hekim, geri ödeme kurumları ve/veya çalıştığı sağlık kurumlarının bilimsel bilgi ve etik ilkelerle bağdaşmayan taleplerini uygulamamalıdır.
TTB, yukarıdaki hakların kullanılabilmesi için hekimlerin çalıştıkları kurumların sorumluluğuna vurgu yapar; sağlık hizmeti sunan ve finanse eden kurumları, hekimlerin haklarını gözetmeye ve klinik karar verme süreçlerinde mesleki bağımsızlıklarına saygı göstermeye çağırır.
YORUM VE ÖNERİLER: Hekimleri kurumlarında çalıştıran, emeklerini kullanan hiçbir kurum HEKİM HAKLARINI gözetmeden, onların mesleki bağımsızlıklarını tanımadan, karar alma ve uygulama süreçlerini titizlikle korumadan ve saygı göstermeden mesafe alınamaz, çağdaş bir sağlık ortamı geliştirilemez. Bu durum yasal güvenceye alınana kadar tüm hekimlerin mücadeleye devam etmesi gerekir. Hekimi ve sağlık çalışanları sağlıklı olmayan, neoliberal sağlık uygulamaları ile toplumların sağlıklı olmasını düşünmek hayaldir.