Ön ergenlik dönemi; çocuğun, çocukluk döneminden çıkıp ergenlik dönemine başladığı sırada bir geçiş dönemi olarak nitelenmektedir. Temel eğitimin II. dönemi olan 6. 7. ve 8. Sınıfları kapsar. Genel olarak 10 ile 13 yaş aralığındaki çocuklar bu gruba girer diyebiliriz. Bu dönemin gerektirdiği gelişim görevlerinin başarılması ile çocuk; ergenlik dönemine de sağlıklı ve uyumlu bir şekilde geçer. Bu dönem aslında çocuğun, çocukluktan çıktığı dönemdir.
Çocuklar, “Anne ve babam beni anlamıyor, kimse beni anlamıyor” diye yakındığı, kendini yalnız ve de biraz daha agresif hissettiği dönemdedirler. Anne babaların ise, “Çocuğum çok değişti, hiç söz dinlemiyor” diye dolaştığı dönem diyebiliriz. Bu dönem ebeveynler içinde büyük zorluklar taşıyabilir elbette. Ama bu yazımda öncelikle çocukların neler yaşadığına değinmek isterim ki; onları daha iyi anlayabilelim ve o şekilde daha doğru daha sağlıklı adımlar atarak ilerleyebilelim.
Öncelikle Çocuklar için o ana kadar dış dünya ile ilgili her şey önemli iken, bu dönemin başlangıcı ile birlikte;
Bütün dikkatlerini kendilerine yönlendirmişlerdir.
Duygularını ve görünüşlerini detayları ile düşünür ve kendilerini başarılı - başarısız, becerikli - beceriksiz gibi uç noktalarda değerlendirirler.
Önemli gelgitler yaşamaya başlamışlardır.
Huysuzluk, inatlaşma, itaatsizlik, karşı gelme, kararsızlık, vurdumduymazlık, tembellik sık görülür.
Bu dönemde başlıca davranış şekilleri aşağıdaki gibidir:
Arkadaşlıklar kısa ömürlü ve değişkendir olabilir.
Sinirlere hâkim olmak zorlaşmıştır.
Evdeki ve okuldaki kurallar anlamsız gelmeye başlar
Sınırlarda ve yasaklarda mantık aranır.
Bazı duygu ve düşüncelerini ailelerinden gizlemeye çalışırlar.
Empati kuramazlar.
Tedirgin, güç beğenen, çabuk tepki gösteren bireylere dönüşebilirler
Duygularda iniş çıkışlar yaşanır
Derslere ilgi azalabilir
Kendisine tanınan hakları yeterli görmemeye başlar.
Dağınıklık başlar, yemeğe geç gelir.
İlgileri değişir ve hiçbir zaman sabit kalmaz bu kimlik arayışının bir parçasıdır ve anne babaların onları maymun iştahlı olarak suçladıklarına tanık oluruz.
Bedeni ile ilgili detaylar onun için son derece önemli hal gelmeye başlar.
Gizlilik önemlidir, odasına kapanır ve oraya girilmesini istemez, oda onun kimliğinin bir parçası haline gelir.
Bu bilgiler ışığında belki de önemli tavsiyem; çocuk ile ebeveynler arasındaki iletişimin güçlü, sağlıklı ve de karşılıklı güvene dayalı bir iletişim olmasına dikkat edilmesidir. Sevgiler ve de sağlıklı günler dilerim.