2

Biraz da cinsellik konuşalım!


  • Oluşturulma Tarihi : 14.01.2025 09:48
  • Güncelleme Tarihi : 14.01.2025 09:50

Her şey bitti bir bu kalmıştı dediğinizi duyar gibiyim!

Günlük hayatın getirdiği problemlerle uğraşırken cinsellik ile ilgili konuşmak aklımıza en son gelenler arasında bile olmuyor değil mi? Eylem olarak cinsellikten bahsetmiyorum, aslında bu konuyu konuşmak, anlamak ve anlamlandırmaktan bahsediyorum. Sahi neden konuşmuyoruz? Gerçekten sıra ona gelmediği için mi, konuşmaya değer bulmadığımız için mi yoksa ayıp veya günah gibi hislerle konuyu yok saymaya çalıştığımız için mi?

Cevap ne olursa olsun, net olan bir şey var ki o da; insanlığın var oluş şekli olan cinselliği konuşmadıkça zihnimizde yer etmiş olan tabular gün geçtikçe güçleniyor. Cinselliği konuşmak, konuşabilen bir toplum haline gelmek, cinselliği sadece bir ‘eylem’ olarak değerlendirmekten uzaklaştırıp bedenimizi, duygularımızı ve ihtiyaçlarımızı anlamanın yollarından biri olarak görmemizin önünü açacaktır. Haydi gelin, cinselliği konuşmaktan çekinmek yerine onu anlamaya, hayatımızdaki rolünü, etkisini kısacası yerini kabul etmeye başlayalım.

Cinsellik bu kadar önemli mi?

Evet! Çünkü cinsellik sadece bedensel bir ihtiyaç değildir, bundan çok daha fazlasını ifade eder. Bir bakıma kişinin hem kendi hem de partnerinin bedenine ve ruhuna yaptığı bir keşif yolculuğudur. Bu yolculuk; özgüven, beden algısı, özsaygı, bağlılık, yakınlık, partnerler arası iletişim ve güven gibi birçok alanı şekillendirir. Mesela kendi bedeninin ve sınırlarının farkında olmak, bunları konuşabilmek özsaygıda artış sağlayacağı için cinsel birliktelik esnasında istemediğimiz durumlarda ‘hayır’ diyebilmemizi kolaylaştıracaktır. Sınırlarının farkında olan bir kişi, partneriyle açık ve dürüst bir iletişim kurabilir ki bu da iki tarafın isteklerini, ihtiyaçlarını ve rahatsızlıklarını dile getirmesinin yolunu açar. Böylece karşılıklı rıza ve saygıya dayalı bir ilişkinin temelleri oluşur ve olası suistimallerin önüne geçilmesine yardımcı olur.

Cinsel farkındalığımız yükseldiğinde, toplumsal tabuların etkisinden sıyrılmamız da daha kolay olacaktır. Cinselliği bir ‘ayıp’ ya da ‘yasak’ olarak değil de sağlıklı yaşamın doğal bir parçası olarak kabul etmeye başladığımızda cinsellikle ilgili bugüne kadar bizlere aktarılan doğru bildiğimiz yanlışların -mitlerin- gerçekliğini sorgulamaya dolayısıyla araştırmaya, konuşmaya ve paylaşmaya başlayacağız. Bütün bunlar, cinsellik ile ilgili önyargılardan kurtulmamıza, kendimizi daha iyi anlamamıza, ilişkilere daha sağlıklı bir şekilde yaklaşmamıza dolayısıyla cinsel haz almamızı engelleyen bariyerlerin ortadan kalkmasına yol açacaktır.

Unutmayalım; cinselliği konuşmak sadece bedenimizi değil, ruhumuzu da özgürleştirmenin bir yoludur. Konuşmayarak tabuları güçlendirmektense, konuşarak kendimizi güçlendirelim!

Biraz da cinsellik konuşalım!
Aşkın Çisem Özgüler
Yazarımız Kim ?

Aşkın Çisem Özgüler