Cinselliğin psikolojisi: Kaygı mı, haz mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 25.02.2025 08:50
  • Güncelleme Tarihi : 25.02.2025 08:50

Cinsellik yalnızca bedenimizin değil, ruhumuzun da bir parçası. Peki bu kadar doğal olan bir konu neden birçok insan için stres kaynağı haline geliyor? Sağlıklı bir cinsel yaşam, kendimizi iyi hissetmemiz, özgüvenimizin artması, stresle başa çıkabilmemiz gibi birçok alanda etkisini gösterirken bunun tersi durumlar da söz konusu olabiliyor. Korkular, toplumsal baskılar veya yanlış inanışlar gibi durumlardan dolayı cinsellik kaygı ve suçluluk duygularına yol açabiliyor ne yazık ki. Cinsellikle ilgili kaygılar, birçok insanın yaşadığı ortak bir durum. “Yeterince çekici miyim?”, “Partnerim beni arzuluyor mu?”, “Beklentileri karşılayabilir miyim?” gibi sorular zihnimizi meşgul ettikçe cinsellik hazdan uzaklaşıp stres kaynağı haline gelebiliyor. Cinselliğin üzerinde bu kadar fazla baskı varken, rahat hissetmek her zaman kolay olmayabiliyor. Çoğu zaman toplumun dayattığı normlar, medyanın çizdiği ideal beden algıları ve performans beklentileri, cinselliği keşfetmemizi ve kendi bedenimizle barışmamızı zorlaştırabiliyor. Oysa sağlıklı bir cinsel yaşamın en temel unsurlarından biri, kendini olduğu gibi kabul etmek ve rahat hissetmektir.
Peki, cinsellik mükemmel olmak zorunda mı? Hayır, çünkü mükemmelliğin evrensel bir tanımı yoktur. İstekler, sınırlar ve ihtiyaçlar herkes için farklıdır. Bir başkası için ideal olan bir deneyim, bizim için tatmin edici olmayabilir. Bu yüzden önemli olan, toplumun veya medyanın belirlediği kurallar değil kendi bedenimizi, duygularımızı ve arzularımızı anlamaktır aslında.
Cinselliğin gerçekten sağlıklı olması için en önemli şeylerden biri de açık iletişim. Partnerimizle kendimizi rahat hissedebileceğimiz, düşüncelerimizi ve hislerimizi paylaşabileceğimiz bir alan yaratmak çok önemli. Çünkü bazı şeyleri konuşmadıkça, kafamızdaki sorular büyüyüp kaygıya dönüşebiliyor. “Yanlış bir şey mi söylüyorum?” ya da “Bunu dile getirmek tuhaf mı olur?” diye düşünmek yerine, asıl önemli olana, yani kendi hislerimize ve partnerimizle kurduğumuz bağa odaklanmak ilişkimizi çok daha sağlam hale getirebilir.
Bazen cinsellikle ilgili kaygılar kendi kendine geçmez, ne kadar düşünsek de içinden çıkamayız. İşte böyle durumlarda bir uzmandan destek almak gerçekten işe yarayabilir. Cinsel terapi, bu konuda yaşanılan sorunları anlamaya, kendimizi daha özgür ve rahat hissetmemize yardımcı olacaktır. Sonuçta, cinsellik hayatın doğal bir parçası ve hakkında konuşmak utanılacak bir şey değil. Ne kadar çok konuşur, öğrenir ve bilinçlenirsek, bu konudaki tabular da o kadar azalır.
Cinselliğin yalnızca fiziksel bir eylem olmadığını unutmamalıyız. Duygusal bağ, güven, rahatlık ve kendini ifade edebilme, cinsel deneyimin kalitesini önemli ölçüde şekillendirmektedir. Mükemmel olma kaygısından kurtulup, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmekse güzel bir başlangıç olacaktır!

Cinselliğin psikolojisi: Kaygı mı, haz mı?
Aşkın Çisem Özgüler
Yazarımız Kim ?

Aşkın Çisem Özgüler