Göç 33


  • Oluşturulma Tarihi : 15.09.2025 13:02
  • Güncelleme Tarihi : 15.09.2025 13:02

Yolculuk boyunca güvenliğimiz için, her zorluğa katlanmaya rıza göstermeye alışmıştık. Bunun güvenliğimiz için olduğunun bilincindeydik. Ancak katlanması güç olan bir takım zaruri ihtiyaçlar vardı. Ve bu katlanılması güç olan ihtiyaçların başında da tuvalet ihtiyacı geliyordu. İçinde yolculuk yaptığımız araç kasasını örten brandanın dışarıdan mühürlenmiş olması ve yol süresince verilen molalaların dinlenme mekanlarına yakın olması aracın dışına çıkmamızı engel teşkil ediyordu. Açlık ve susuzluğun yanında katlanılması güç olan tuvalet ihtiyacımızdı. Bu konuda çok zorluk çekiyorduk. İhtiyacımız dayanılmaz noktaya ulaştığında: aracın arka tarafında düzenlediğimiz ilkel tuvalette ihtiyaçlarımızı karşılıyorduk.

Bu yolculuk boyunca çektiğim sıkıntı ve duyduğum utancı ömrüm boyunca unutabileceğimi sanmıyorum. Bazen kendi kendime bir insan nasıl olur da kendi iradesiyle kendini bu denli onursuzlaştırabilir diye soruyordum kendime. Tuvaleti kadınlar ve erkekler sarayla kullanıyorduk. Tuvalet esnasında insanlar o doğal seslerin diğerleri tarafından duyulmaması için yoğun bir çaba sarf ediyor, ihtiyaçlarını yarım yamalak giderebiliyordu.

Doğal ihtiyaçların giderilmesinin doğal olmayan yollarla engellenmeye çalışılması elbette insan bedeninde olumsuz sonuçlar doğuracaktı. Bizleri de yolculuk boyunca bunun sonucu ortaya çıkan “gaz” sıkışmaları içerisinde sancılar çekerek kıvranıp duracaktık. Artık güneşin tepemize dik vuracağı an geldiğinde, süre geçtikçe içerinin sıcaklığı da o ölçüde artıyordu. Yine sıcaklığın katlanılmayacak dereceye yaklaşması yüreğimizi hoplatıyordu.

19 Haziran 1994 tarihinin gündüzü; saat 11:00’i gösteriyordu. Şoförün yanımıza yaklaştığını hissettiğimiz bir sırada kendisine; yine zor anlar yaşayacağımızı belirttik. Kendisi de “zaten artık hareket etmenin zamanı geldi” dediğinde bayağı sevindik. Artık Macaristan yolunda Slovakya‘ya doğru yol almaya başlamıştık. Saat iki civarında, Macar Slovak sınırına vardığımızı anladık. Önümüzde araçlardan oluşan uzun bir konvoy var. Şoförün“ araçların kontrol işlemlerinin bitmesini bekleyeceğiz” demesiyle, heyecan ve endişe ile karışık duygular içerisinde sıkıntılı bir bekleyişe girdik. ( Devam edecek )

 

Göç 33
Veysi Aygün
Yazarımız Kim ?

Veysi Aygün