Aramızda Garip adında yol arkadaşımız hiddetle nerek beni susuz bıraktınız. “Ben de sizi protesto ederek intihar edeceğim”diyerek cebindeki çakıyı çıkarıp tavandan; başının sığacağı genişlikte keserek hareket halindeki araçtan kendini atmaya kalkıştı. Bu duruma müdahale ederek kendisini zor bela ikna etmeyi başardık. bunun sana ve yol arkadaşlarımıza bir yarar getirmeyeceğini söyleyerek şişemde kalan bir yudumluk suyu kendine verip içmesini sagladım. Ve böylece ortalık o an için sakinleşmişti. Macaristan ile Slovak sınır kapısının kesiştiği yerde beklerken 3 saate yakın bir zaman geçmişti. Römorkun içi sanki kimyasal bir gaz kütlesi ile yoğunlaşmış, gözlerimiz yanıyor sürekli öksürüyorduk. Arkadaşların yarısına yakını baygınlık geçirmek üzereydi. zaten böylesi bir ortamda bayılacak olan kişinin tekrar Ayılması mümkün değil gibiydi.
KALIN, RENKLİ NAYLON BRANDALI KASADA OKSİJEN TÜKENİYORDU
Kasanın içinde nemle birlikte oluşan sıcaklık tahminen 60° derece. buna içeride oluşan gazı”da ekleyecek olursak sanki sıcak suda haşlandığımızı hissediyoruz. Macaristan’da yakalanmamız halinde Vatandaşı olduğumuz ülkeye teslim edilebileceğimiz ihtimali, özellikle biz bir grup mahkum yolcuyu bayağı tedirgin ediyordu. Bu yüzden içeride hep ölümle kalım arasında zik zak çiziyorduk. Bu olumsuz olasılıklardan mümkün mertebe uzak kalmaya gayret ediyor, direnmeye çalışıyorduk. Beni hayretlere düşüren olaya, birlikte yol aldığımız arkadaşlarla tanık olacaktık. ( Devam edecek )