Konak’ta lezzet festivali başladı

SULTAN GÜMÜŞ
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen ‘Mutfak Konak Festivali’ ne aşçılar, şefler ve dernek temsilcileri katıldı. Dominik Caddesi’nde düzenlenen festivalin ilk günü farklı tatlara kapı araladı. Sema Pekdaş, festivalin açılış konuşmasında unutulan tatların hatırlatılacağını vurgulayarak, “Bize ait lezzetleri atölyelerimizin mutfağında birlikte pişireceğiz” dedi. Okunan İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından festivalde yer alan aşçılar, şefler ve dernek temsilcilerine mikrofon verildi, festivale ve İzmir mutfağına dair görüşler dile getirildi. Daha sonra Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş kürsüye geçerek konuşmasına başladı.
“GELENLERİN PEŞİNDEN GİTTİK”
“Bir kentin mutfağı kime aittir?” sorusunu yönlendiren Pekdaş, “Gidenlerin yanlarında götürdükleri mi ya da gelenlerin getirdikleri midir o kentin zenginliği? Evlerde kaynayan tencerelerden yayılan kokular mıdır, yoksa önünde kuyruklar oluşan küçücük dükkanlar, seyyar tezgahlar mıdır kentin lezzetleri? Keyifli bir o kadar da lezzetli bir koşuşturmanın içinde bulduk kendimizi. Gidenlerin ardından, gelenlerin peşinden gittik, ‘Konak Mutfak’ı derledik. Söz konusu, binlerce yıldır farklı medeniyetleri, inançları içinde barındırmış, her çağda önemli bir liman kenti İzmir olunca, kentin kalbinin attığı Konak’ta da bu kadar zengin bir mutfak kültürünün olması kaçınılmazdır. Gidenler, gelenler, bu kente yolu düşenler; hepsi kendilerinden bir şeyler bırakmış bu zengin hazineye. Sadece lezzetleri de değil, sofra adabı, kap kacağı, sunumu, bayram, düğün yemek ve adetlerini de ekleyince, eşi benzeri olmayan bir mutfak kültürü doğuyor ortaya” diye konuştu.
UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ
Konuşmasına devam eden Pekdaş, şunları ekledi: “M.S.1. yüzyılda yaşamış Plutarkhos yalnız yemenin, yemek yemekle eş anlamlı olmadığından bahsederek: ‘Tek başına yemek, hayvanların da bir özelliği olan mide doldurma eylemidir’ der ünlü tarihçi yazar. ‘Kokmuştur’ düşüncesiyle komşuya da mutlaka gönderilen bir tabak yemek ve asla boş iade edilmeyen tabaklar, tezgah önlerinde ayaküstü yapılan sohbetler, yan masaya kalkan kadehler adeta ünlü tarihçinin sözlerinin İzmir’de hayat bulmuş halidir. Konak’taki çeşitli mutfak kültürlerine şöyle bir bakalım dedik, liste uzadıkça uzadı; Osmanlı, Seferad, Rum, Ermeni, Levanten, Girit, Boşnak, Arnavut, Makedon, Rumeli, Adalar, Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu. Evlere konuk olduk, hatıralarımızda kalan lezzetleri, o güzel adetleri tekrar yaşadık. Mesleğin duayenlerinden unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri tattık. Akademisyenlerimizle söyleştik, zengin mutfak kültürümüzün yüzyıllardır devam eden geleneklerini dinledik…”
“BEREKETİMİZ DAİM OLSUN”
‘Mutfak Konak İzmir Lezzetleri Festivali’ süresince ve ellerinden geldiğince bu lezzetleri hemşerileriyle paylaşacaklarını vurgulayan Sema Pekdaş, “Sonrasında da tenceremiz Konak Belediyesinin iki yeni mekanında, ‘Mutfak Konak Abacıoğlu Han’ ve ‘Mutfak Konak Atölyesi’nde kaynamaya devam edecek. İzmir lezzetlerinin tadını, tarihi bir mekanda, Mutfak Konak Abacıoğlu Han’ında çıkarırken, Mutfak Konak Atölyesi’nde İzmir’in zengin kültürüne değer katmış farklı mutfakları uzmanlarından dinleyip, yeme içme kültürüne dair söyleşiler yapacağız. Tüm bunları yaparken, bize ait lezzetleri atölyelerimizin mutfağında birlikte pişireceğiz. Sofralarımızın bereketi daim olsun” ifadelerini kullanarak sözlerini tamamladı. Konuşmaların ardından Sema Pekdaş’a kendisine özel dikilen şef aşçı önlüğü hediye edildi. Ardından stantlar gezildi, hatıra fotoğrafları çekildi.