Yıllar sonra çocuklarına kavuştu

SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER

Biri Yozgat’ta yaşıyor diğeri ise Fransa’da. İki kız kardeşi İzmir’de buluşturan ise yıllardır varlığından habersiz yaşadıkları anneleri. Gazetemize konuşan Aysun Karabulut ve Erten Coşkun, yıllar sonra şans eseri buldukları annelerinin başına gelenleri anlattı. Yozgat’ta yaşayan 4 çocuk annesi Aysun Karabulut, annesinin başına gelenleri şu şekilde anlattı: “Bu bilgilerin hepsini dayım beni bulduğu zaman anlattı. Annemin asıl adı Hacer değil Hazal’mış. 20 yaşında rızası alınmadan babamla evlendirilmiş ve Yozgat’a götürülmüş. Rızası yokmuş çünkü babam Ali Demirbilek yaşlı bir adammış. Annemin ilk evliliği, babamın ise ikinci evliliği. Babamın ilk eşi trafik kazasında hayatını kaybetmiş. Bunun üzerine annem ile evlenmiş. Daha sonra ben ve kız kardeşim Erten dünyaya gelmişiz. Annem çok güzel bir kadın olduğu için babam herkesten kıskanıyor, kimseyle konuşmasına izin vermiyor, aksini yaptığı zaman da anneme sürekli şiddet uyguluyormuş. Hatta aldığım bir duyuma göre köydeki çobanla konuştuğu için köylü dedikodu çıkarıp annemin çobanla kaçacağını yaymış. Babam bunun üzerine onu öldüresiye dövmüş. Bu da yetmezmiş gibi tüm bağını koparsın diye ailesinin bir kaza sonucu öldüğünü söylemişler. Bu da annemi kahretmiş.”

ABİSİNİ BABASI BİLİYORMUŞ

Küçük bir erkek kardeşi olduğunu ve onun hastalık geçirip vefat ettiğini öğrenen Aysun Karabulut, “Annemin bizden sonra bir tane erkek çocuğu oluyor. Kardeşimiz köy ortamı olduğu için rahatsızlık geçiriyor ve saçlarında bitler çıkmaya başlıyor. Annem bir gece kardeşimi yıkıyor, eczaneden aldığı ilacı sürerek, çarşafa sarıp sarmalıyor. Sabah kardeşim ölü bulunuyor ve bütün aile suçu annemde arıyor. Sürekli kadıncağızı çocuğun ölümüyle suçlayıp dövüyorlar.” Akli dengesini gün geçtikçe yitiren Hacer Karabağ, çocuğunun ölümüyle birlikte kocası tarafından babasının evine gönderiliyor.

Karabulut, “Annem gönderildiği zaman ben 2 aylık, Erten ise 2 yaşındaymış. Annem babasının evine gittiği zaman orada da şiddet görmüş. Neden geldi diye. Çünkü bizim buralarda ayıp karşılanır. Zaten kalabalık bir aile üzerine bir de annem eklenince kabullenememişler. Biz babamın ilk eşinden olan çocuğunu yani üvey abimizi babamız olarak biliyorduk, onun eşini ise annemiz. Yıllarca onları anne baba bildik. Ta ki bu yıla kadar. Erten Fransa’ya gidip evlendi. 4 çocuğu oldu. Ben de Yozgat’ta evlendim. Bir gün Yozgat’tan Çeşme’ye doğru giderken konu açıldı ve abim ile yengem bana bütün gerçekleri anlattı. Onların annem, babam olmadıklarını o an öğrendim. Daha sonra babamı buldum onun yanına gidip her şeyi anlatmasını istedim. Babamı bulduktan birkaç yıl sonra öldü zaten” diye konuştu.

15 GÜN İŞKENCE GİBİYDİ

Dayıları Ahmet Karabağ aracılığıyla annelerini bulduklarını belirten Aysun Karabağ, “Dayım Ağrı’ya giderken Yozgat’ta yol üzerinde Demirbilek yazılı bir petrol istasyonuna rastlıyor. Demirbilek annemin evliyken sahip olduğu soyadı. Merak edip içeriye giriyor ve buranın kime ait olduğunu soruyor. Abime ait olduğunu öğrendiği an lütfen sahipleri bana ulaşsınlar deyip numarasını bırakıyor. Bizde abimle dayıma ulaşıyoruz. Tabi telefon aracılığıyla. Dayım bize annemizin İzmir’de olduğunu ancak akli dengesinin yerinde olmadığını bildiriyor. Olaya inanamadım. Dayımı görmek istedim. 15 gün sonra Yozgat’ta geleceğini söyledi. Allah’ım o 15 gün işkence gibiydi. Nasıl geçti hiç bilmiyorum. O kadar sabırsız ve heyecanlıydım ki. Dayım her şeye rağmen gelip görmek isterseniz sizi buluştururuz dedi. Benle iletişim kurduktan sonra Erten’i aradı. Ona da bir bir anlattı. Annemiz sonuçta, ne olursa olsun Erten’le birlikte gidip görmek istedik. Kız kardeşim Fransa’dan yola çıktı bende Yozgat’tan ve buraya geldik” dedi.

“ELİMİ HİÇ BIRAKMIYOR”

Fransa’dan İzmir’e annesi için gelen Erten Coşkun ise, annesine bunu yapanların insan olamayacağını belirtti. Coşkun, “Annemiz böyle değilmiş. Döverek, yalanlar söyleyerek bu hale getirmişler. Çok şükür ki ona kavuştuk. Daha ne isteyebiliriz. Yardım etmek için her şeyi yapacağız. Bir an olsun yanımızdan ayrılmıyor. Özellikle de bana karşı hemen bir bağ kurdu. Elimi hiç bırakmıyor. Sürekli gitme diyor bana. Tekrar ben Fransa’ya, ablamda Yozgat’a gidecek. Çünkü orada da ailemiz var. Ama annemizi burada asla yalnız bırakmayacağız. Sürekli gelip gideceğiz. Hatta annemizin Yozgat’ta bir evi var. Onu oraya götürüp evini göstereceğiz” diye konuştu.

Haber Merkezi