Boyabat Çevre Platformu: ÇED sürecinin sonlandırılmasını talep ediyoruz

Sinop’un Boyabat ilçesinde Cengiz Holding’e ait Eti Bakır AŞ tarafından yapılmak istenen bakır madeni projesi için 22 Eylül 2025 günü Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı düzenlendi.

Boyabat Çevre Platformu’nun (BOY-ÇEP) çağrısıyla yaşam savunucuları, toplantının yapıldığı bakanlık önünde bir basın açıklaması düzenledi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap ve Merkez Konseyi üyesi Dr. Nilüfer Ustael de basın açıklamasına katıldı.

HUKUKU YANILTAN SAHTE TUTANAKLARA KARŞIYIZ

Taleplerini sıralayan Boyabat Çevre Platformu, şunları aktardı: “Bizler öncelikle madenciliğe karşı değiliz. Bizler Gökırmak Havzası’nda olduğu gibi; su havzalarında, tarım alanlarında, meralarda, zeytin bahçelerinde, sulak alanlarda, kıyı alanları ile koruma alanlarında yapılan madenciliğe karşıyız! Bizler bir devletin kurumu olan Devlet Su İşleri’nin dahi başvuru dosyasında yeter bilgi ve belge olmadığı için teknik elemanlarca dahi riski belirlenemediği belirtilen madenin risklerinin, yapılmayan ama yapılmak istendi gibi gösterilen bir ‘Halkın Katılımı ve Bilgilendirilmesi Toplantısına’ karşıyız! Bizler yapılmayan bir toplantının sanki halk istemedi gibi belirtilerek, sahada değil ofislerde tutulan idare ve hukuku yanıltan sahte tutanaklara karşıyız! Bizler tespih sırası gibi dizilen madenlerle bir coğrafyanın toptan katiline karşıyız! Bizler, Boyabat ve çevresindeki yaşamı savunan çevre örgütleri olarak, doğayı sermayeye kurban etmeyeceğimizi buradan ilan ediyoruz. Halkın sağlığı, çocuklarımızın geleceği ve doğanın bütünlüğü yerine, bir tek şirketin zenginleştirilmesine feda edilmesine karşıyız! Bizler, Cengiz’in Kastamonu Küre ve Hanönü’nde, Kazdağıları ve Kaçkarlarda yaptığı kıyımları Boyabat’ta da yapmak istemesine karşıyız! Sinop Cezaevi’nde de bir dönem kalmış olan Sabahattin Ali’nin de dizlerinde yazdığı gibi; ‘Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun!’ Bizler Gökırmak Havzası’nın pirincinin ve Boyabat halkının sağlıklı içme suyu hakkının bakırdan çok daha değerli olduğuna inanıyoruz. Unutmayalım: Doğa olmadan yaşam olmaz. Bugünü değil, geleceğimizi savunuyoruz! ÇED sürecinin sonlandırılmasını talep ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA