Sayfa Yükleniyor...
Bazı ailelerin çocuklarına karşı sarf ettikleri özgüven yıkıcı söylemlerin, çocuğu hayata karşı öfkeli hale getirdiğini ifade eden Yunus Emre Ortaokulu Müdürü Haluk Gür, çocukların evlerinde alamadıkları sevgiyi okulda vermeye çalıştıklarını söyledi
NİLGÜN TAZE
İnsanların ve hayatın düşünüldüğü kadar acımasız olmadığını, sevginin hala var olduğunu çocuklara tüm olumsuz duyumlarına rağmen öğretmeye çalıştıklarını belirten Yunus Emre Ortaokulu öğretmenleri, ailesinin kötü telkinlerine inanarak içinde yaşama karşı hiçbir inanç kalmamış öğrencilerini hayata bağlamaya çalışıyor.
Sadece okuyarak rahatlıkla cevaplayabileceği soruları hiç okumadan işaretleyebilecek kadar kendine olan inancını kaybetmiş çocuklarla karşılaştıklarını ifade eden Yunus Emre Ortaokulu Müdürü Haluk Gür, Üzülerek belirtiyorum ki bazı aileler kendileri de ailelerinden ihtiyaçları olan sevgiyi alamadıkları için çocuklarına karşı Senden adam olmaz, sen ne biçim çocuksun veya sen hiçbir baltaya sap olamazsın gibi özgüven yıkıcı söylemlerde bulunuyorlar. Daha bilinci yeni açılan ve bu bildirimlerin doğru olmadığını fark edemeyen çocuk ölene kadar bu sözler doğrultusunda hayatını yaşıyor. Bu günümüzde milyarlarca insanının yaşadığı bir dram ve artık bu kısırdöngünün fark edilerek kırılması gerekiyor dedi.
ÇOCUKLARI KAZANIYORUZ
Okullarında uyum sorunu yaşayan çocukların aldıkları eğitimler sonucunda kötü arkadaş ve alışkanlıkları bırakabildiklerini ifade eden Gür, her çocuğun doktor yada mühendis olabilecek kapasiteye sahip olamayacağının altını çizerek, Biz eğitimciler çocuklarımızdan kapasiteleri dışında bir şey beklemiyoruz. Bizden mezun olan çocuğumuz demirci olsun ancak değerlerinden taviz vermeyecek ölçüde iyi bir demirci olsun. Dürüst olsun, insanları nasıl kandırır aldatırımda fazla para kazanırım düşüncesi taşımasın, işini kötü yapmasın. Biz bu nitelikleri öğrencilerimizden varlıklarında taşımalarını bekliyoruz. Bu değerleri verebilmek uzun bir zaman alacak ancak önemli olan sonuç açıklamasını yaptı.
FATURAYI ÇOCUKLAR ÖDÜYOR
İzmirin boşanma oranlarında ilk sıralarda yer aldığını ve ayrılıkların faturasını en çok çocukların ödediğini belirten Gür, Rehber öğretmenlerimiz bu çocuklarımızla ve aileleri ile birebir görüşerek onlara yol gösteriyorlar. Özellikle ailelerin çocuklarına bu süreçte nasıl davranması gerektiği çok önemli. Toplumumuzda müthiş bir öfke yüklenmesi hakim ve bu da birbirimiz karşı yeteri kadar hoşgörülü davranamamamızdan kaynaklanıyor. Maalesef bu hastalık çocuklarımıza da bulaşmış durumda. Bugün çocuklarımız ailesine, okuluna, sisteme, öğretmenine, komşusuna öfkeli. Kısacası hayata öfkeli. Biz eğitimciler yaptığımız öğretmenler kurulu toplantısında ilk olarak bu öfke hastalığını yok etmeyi hedefledik. Ailelerin öfkelerini yok etmeyi başaramayabiliriz ancak öğrencilerimiz bizlerin yanındayken onlarla sevgimizi paylaşarak öfkelerini sevgiye dönüştürebiliriz ifadelerini kullandı.
ÖZVERİ DOLU EĞİTİM
Kendi içlerinde okul eksikliklerini tamamlamaya çalıştıklarını ifade eden Yunus Emre Ortaokulu Müdürü Haluk Gür, en büyük sorunlarının derslik ihtiyacı olduğunu söyledi. Karabağların sürekli göç alan bir bölge olmasından dolayı öğrenci sayınının arttığını belirten Gür, Bin 7 öğrenci ve 45 öğretmene sahibiz. Derslik ve öğretmen sayımız öğrenci sayımıza oranla yetersiz kalıyor. Her sınıfta 35 öğrencimiz var ve biz bu sayıyı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün yardımıyla 30a düşürmeyi hedefliyoruz. Okullar Hayat Olsun projesine başvurulmadığı için okulumuz bu yıl proje kapsamına girmiyor. Önümüzdeki dönem başvurumuzu yaparak bu projeden yararlanmayı planlıyorum. Sosyal etkinlikleri gerçekleştirebilecek bir salona sahip değiliz. Satranç eğitimi dahi verebileceğimiz fiziki bir alanımız dahi yok. Kendi ilçemizde turnuvalar düzenliyor, koro eğitimi yapıyor ve ulusal bayramlarımızın etkiliklerine hazırlanıyoruz dedi.
SOSYAL YAŞAM
Çocuklara müze ve sergileri gezdirerek onların ufkunu açamaya çalıştıklarını söyleyen Gür şöyle konuştu: İzmirde yaşamamıza rağmen maalesef çok fazla gezmiyoruz. Bu eksikliğimizi tamamlamak amacıyla geziler düzenlemeyi planladık ve havaların ısınmasıyla birlikte bu planımızı hayata geçireceğiz. Çanakkaleye giderek şehitlerimizi ziyaret etmekte gerçekleştirmeyi planladığımız etkinlikler arasında. Ortaokullarda Başarıyı artırma Projesi (OBAP) kapsamında okulumuz geçen yıl 17. sıradayken bu yıl 9. sıraya yükseldi. İlçemizde okul başarısını artıran en iyi okulu olduk ve öğretmenlerimiz bu konuda başarısı çok fazla. Öğretmenler kurulumuzu yaparak başarımızı daha da yükseltebilmek için neler yapabileceğimizin planlarını hazırladık.
DEĞERLER EĞİTİMİ
Değerler eğitiminin geri dönüşümlerini almanın uzun bir süreç alacağını belirten Gür, Eğitim uzun vadeli bir iştir. Öğrencilerimizin kalitesini ve başarısını görebilmemiz için uzun yıllar beklememiz gerekecek. Öğrencilerimiz bir üniversiteden mezun olduklarında aslında bizden aldıkları o temel eğitimle bir yerlere gelmişlerdir. Değerler eğitimi bizim için çok önemli. Birçok insan doktor olabilir ancak kaçak böbrekleri alıp satabilecek bir kişiliğe sahipse onun doktor olması insanlığa fayda değil zarar verir. Bizim için önemli olan insanın önce kendine, ailesine ve topluma faydalı işler yapabilecek niyette olmasıdır. Üç tane bedensel engelli öğrencimiz var ve diğer sağlıklı çocuklarımızın onlara nasıl bir özen gösterdiklerini görseniz gurur duyarsınız. Arkadaşlarını kollarından tutarak tuvalete getirip götürmeleri onlara uygun davranmaları harika davranışlar. Onları kabullenerek yakın arkadaşlık ilişkileri geliştirmeleri bir harika. Değerler eğitiminin geri dönüşümlerini alıyoruz ifadelerini kullandı.
YANLIŞ İNANÇLAR YIKILABİLİR
İnsanların ve hayatın düşünüldüğü kadar acımasız ve kötü olmadığını, sevginin hala var olduğunu öğretmeye çalıştıklarını söyleyen Gür, ailesinin kötü telkinlerine inanarak içinde yaşama karşı hiçbir inanç kalmamış öğrencilerini hayata bağlamaya çalıştıklarını belirtti. Gür, Üzülerek belirtiyorum ki bazı aileler kendileri de ailelerinden ihtiyaçları olan sevgiyi alamadıkları için çocuklarına karşı Senden adam olmaz, sen ne biçim bir çocuksun veya sen hiçbir baltaya sap olamazsın gibi özgüven yıkıcı söylemlerde bulunuyorlar. Daha bilinci yeni açılan ve bu bildirimlerin doğru olmadığını fark edemeyen çocuk ölene kadar bu sözler doğrultusunda hayatını yaşıyor. Günümüzde milyarlarca insanının yaşadığı bir dram bu ve artık bu kısırdöngünün fark edilerek kırılması gerekiyor dedi.
HALUK GÜR KİMDİR?
1971 İzmir doğumlu. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü´nü 1993 yılında bitirdi. Konya, Zonguldak, Aydın illerinde çeşitli okullarda öğretmenlik yaptıktan sonra 2001 yılında İzmir´ e tayin oldu. 2005 yılından itibaren çeşitli okullarda yöneticilik yaptı. Güzelbahçe Vali Kazım Paşa Ortaokulu, Narlıdere Kılıçaslan Ortaokulu müdürlüğü görevlerinden sonra okulumuza, Eylül 2015 tarihinde ataması yapıldı.
VİZYON VE MİSYON;
Vizyon; Her yönden nitelikli, sosyal, kültürel ve bilimsel altyapı ve donanıma sahip, aldığı eğitimi yaşantısında uygulayabilen, değişime ve gelişime açık, öğrenmeyi temel ihtiyaç kabul eden, milli ve manevi değerlerini yaşayan ve yaşatan, sorumluluk sahibi, adaletli, ahlaklı, hoşgörülü ve kişisel disiplin ilkelerine bağlı, kendine güvenen, kendini sorgulayan, araştırmacı, çağdaş ve demokratik bireyler yetiştiren örnek bir kurum olmak.
Misyon; İlgi ve yetenekleri doğrultusunda hareket eden, kendine güvenen, çevresi ile iyi ve olumlu iletişim kurabilen, toplumsal değerlere duyarlı, olayları çok yönlü ve objektif olarak değerlendirebilen, çağın gelişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek bilgi ve becerilere sahip, yabancı dili dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izleyebilecek düzeyde kullanabilen, liderlik özelliklerinin yanında işbirliği ve ekip çalışmalarına yatkın Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bireyler olarak yetiştirmektir.
ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİSİNDE ÖNERİLERİMİZ;
* Anne ve babalar olarak çocuğunuzla ilişki kurarken öncelikle çocuğunuzun bir insan olduğunu, değerli olduğunu, sevgi ve saygıyı hak ettiğini düşününüz. Çocuğunuzla sevgi ve saygıya dayalı bir iletişim kurunuz.
* Çocuğunuz, diğer insanlardan farklı bir bireydir ve kendine özgü bir bütünlüğü vardır. Onun bu bütünlüğüne zarar vermeden, yaşam felsefesini oluşturmasında ve kendi kararlarının sorumluluğunu taşıma gücünü kazanmasında destek olunuz.
* Çocuğunuzun yetenekli olduğu alanları destekleyiniz ve öne çıkarınız.
* Çocuğunuza, gelişimine uygun sorumluluklar veriniz. Bu çocuğunuzun olgunlaşıp, kendine güven duymasını sağlayacaktır.
Haber Merkezi