Ege Üniversitesinde 15 Temmuz Konferansı
Ege Üniversitesinde düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında, Prof. Dr. Fevzi Çakmak’ın konuşmacı olduğu konferansta Türkiye’deki darbeler tarihi ve 15 Temmuz’un demokrasi açısından taşıdığı önem ele alındı.
Ege Üniversitesi, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında “Zaferin Adı Türkiye – Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz Darbe Girişiminin Analizi” başlıklı bir konferansa ev sahipliği yaptı. Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fevzi Çakmak, Osmanlı’dan günümüze darbeler tarihini ele alarak, 15 Temmuz’un Türk milletinin demokrasiye sahip çıkma iradesinin simgesi olduğunu vurguladı. Konferansa EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak başta olmak üzere üniversite yönetimi, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler yoğun katılım gösterdi.

“Demokrasiye olan inancımız her zaman ayakta”
Prof. Dr. Fevzi Çakmak, “Ben size Türk milletinin demokrasi mücadelesini ve askeri müdahalelerle olan imtihanını anlatmak istiyorum. Cumhuriyet tarihimizde pek çok darbe girişimleri yaşadık; ancak bu darbeler içinde 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü bize milletimizin kendi iradesine sahip çıkmak için nasıl canını feda edebileceğinin en somut örneğini gösterdi. Aslında bu hikâye, Osmanlı'nın son dönemine, 1876'daki Meşrutiyet'in ilanına kadar uzanıyor. O zamanlar da modern ordunun siyasallaşmasıyla başlayan darbeler vardı ve bunun bedeli, Balkan Savaşları'nda yaşadığımız büyük toprak kayıpları oldu. Atatürk'ün bu duruma ne kadar karşı çıktığını, ordunun siyasetten uzak durması gerektiğini savunduğunu biliyoruz. Nitekim Cumhuriyet kurulduğunda da ordunun temel görevinin ülkeyi korumak olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Fakat ne yazık ki bu ilkeler her zaman korunamadı. 1950'lerde Demokrat Parti iktidara geldiğinde, orduda seçilmiş hükümete karşı bir kutuplaşma başladı ve bu durum 27 Mayıs 1960 darbesiyle sonuçlandı. Seçilmiş başbakanın, bakanların idam edilmesi tarihimizin en karanlık sayfalarından biriydi. Sonrasında 12 Mart Muhtırası ve 12 Eylül darbesi gibi birçok müdahale daha yaşandı. Ama ben size şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Türk milleti her seferinde sandığa giderek, kendi iradesine sahip çıkarak bu müdahalelere en net cevabı verdi. Demokrasiye olan inancımız her zaman ayakta kaldı” dedi.

“15 Temmuz, demokrasi tarihimizde gurur duyulacak bir noktadır”
Prof. Dr. Fevzi Çakmak, 28 Şubat darbesi karşısında “Türk Milletinin ‘sessizlik çığlığı’, 2002 seçimleriyle beraber AK Parti'nin iktidara gelmesiyle zirveye ulaştı ve milletimiz orduya ‘Senin tercihin değil, benim tercihim esastır!’ diyerek çok net bir mesaj verdi. 15 Temmuz 2016'da ise bu direniş bambaşka bir boyuta taşındı. FETÖ'cü hainler, geçmişteki darbelerde olduğu gibi halkın sokağa çıkmayacağını düşündü. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla Türk milleti meydanlara akın etti. Darbeler tarihimizde ilk kez, 251 vatan evladımızı şehit verdik, 2000'den fazla insanımız gazi oldu. İşte 15 Temmuz, 150 yıllık demokrasi tarihimizde bir milat oldu. Artık biliyoruz ki, milletimiz seçtiği siyasi iradenin arkasında net bir şekilde duracaktır. Bu bakımdan 15 Temmuz, demokrasi tarihimizde gurur duyulacak bir noktadır. Sözlerime burada son verirken, bu süreçte hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyorum, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, katılımlarından dolayı Prof. Dr. Fevzi Çakmak’a “Teşekkür Belgesi” takdim etti. Konferansın ardından katılımcılar Fen Fakültesi Konferans Salonu Fuaye Alanında açılan “15 Temmuz Şehitlerimize Minnet ve Saygıyla” fotoğraf sergisini gezdiler.