Yorgancılar: Kaybeden Türkiye olmamalı

KEMAL ÖZKURT / Ege Bölgesi Sanayi Odası Mart ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı H.İbrahim Gökçüoğlu idaresinde, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantı öncesinde 'Meslek Lisesinden Sanayiye' kitabının tanıtımı yapıldı. Son zamanlarda ülke genelinde yaşanan hukuki süreçlerin ekonomiye ve sanayiciye yansımaları hakkında açıklamalarda bulunan Yorgancılar, "Vicdanımız, adaletli olan inancımız, vatan sevgimiz der ki suç varsa suçlu varsa tabii ki cezalandırılmalı elbette ki yargı gereğini yapmalı kimse kanunların üstünde değil babamın olsa oğlu olsa dahi kanıtlanmış suçu varsa cezasını çekmeli. Ancak bunun soru işaretlerine mahal vermeyecek şekilde, ekonomideki dengeleri bozmadan, toplumda huzursuzluk yaratılmadan yapılmaldır. Büyük fedakarlıklarla enflasyonla mücadelede bu kadar yorgun düşmüşken tünelin ucundaki ışığı gördüğümüz bir ortamda bu sürecin kaybedeni ülkemiz olmamalıdır. Çok acil bir şekilde eski ekonomik programın aynen devam ederek yine o stabil günlere dönmemiz en büyük beklentimiz" diye konuştu. 

BIZIM İSTEĞİMİZ HEP İLERİYİ GÖRMEK

Enflasyonu düşürmek için sanayicinin 2 yıl kaybetmeyi göze aldığını ancak yaşanan olaylar sonrasına borsaya giren şirketlerin ciddi zarar gördüğünü ifade eden Yorgancılar, "Hangi zamanda yaşarsan yaşa, hangi coğrafyada olursan ol, hangi makamda olursan ol bunun daima merkezinde adalet vardır. Hukukun üstünlüğü ve demokrasi esastır. Çünkü toplumsal düzen için olduğu kadar ekonomik sistemde piyasanın sağlıklı işlemesi kuralların etkin uygulanması içinde hukukun üstünlüğü evrensel bir ilkedir. Son 3 gün rakamlara yansıyan maliyetlere incelediğimizde  sadece bir günde kur yüzde 12 arttı. Merkez Bankası 3 günde 26 milyar dolara yakın döviz bozdurarak doları 42 liradan tekrar 38 liralara indirdi.  Tek bir hedefimiz vardı ülkemizin enflasyonu düşürmek. Biz bu enflasyonu düşürmek için her türlü şeyi yaptık çünkü devletimize güvendik hükümetimize güvendik ve bir Orta Vadeli Program açıklandı. Enflasyon 65'lerden 45'lere indi. Bu yıl sonu itibariyle 25'li rakamlara ineceği hedeflendi. Ülke olarak 2 yılı kaybetmeye herkes başta biz sanayiciler olmak üzere göze aldık. Bunu da buradan defalarca ifade etmiştim. Şirketlerimizi halka açılmaya borsaya açılmalarına teşvik ettik ama borsa bir olayla yüzde 16, şirketlerinin değeri de 2 trilyon liradan fazla bir değer kaybına uğradı. CDS risklerimiz 72 puan artışla 328'e yükseldi.  Zaten yüksek olan finansman maliyetlerimizi durduk yerde tekrardan arttı. 2000 krizinden bu yana bankalar ilk defa bir haftada yüzde 26 değer kaybetti. Biz zaten her ortamda krediye zor ulaştığımızı faizlerin yüksek olduğunu ifade ediyorduk bugün kredi ihtimalleri de oldukça zorlaşacak bir süreci içine girdik. Ancak ilk defa bir Pazar günü Merkez Bankası başkanımız Türkiye'deki tüm bankalarla bir araya gelerek elde bulunan tüm kaynakları kullanacaklarını dün açıkladılar ve bugün kurlara baktığımızda cuma kapandığı rakamlar çerçevesinde tekrardan açıldı. Bizim istediğimizde hep ileriyi görmek" diye konuştu. 

AB İLİŞKİLERİMİZİ YENİNDE İNŞA ETMEK ZORUNDA KALDIK

Avrupa Birliği’nin Amerika Birleşik devletleri’nin uygulamış olduğu gümrük vergilerinin sonucunda bundan sonraki süreçte takınacağı politikalar, sanayi üretimi ile ilgili alınacak kararlarda tam Türkiye’den yana olduğunu fakat yaşanan son gelişmelerle bunlarında da yeniden inşa edilmesi gerektiğini ifade eden Yorgancılar, "Avrupa ülkeleri bize gelecek açısında çok önemli ivmeler sağlayacak ülkelerdir işler tam bizim için yoluna girdi dediğimiz anda bu olayları yaşadık. Şimdi yeni baştan inşa etmek ve  güncellemek durumunda kalacağız. Tabii ki biliyorum yarın CDS 320 300 otuzlarda an yine 250 lere 200 lere düşecek bundan da eminim. Ama bunlar bizim ülkemiz için ekonomi açısından bir zaman kaybı oluyor. Kaybeden de yatırımcılar, sanayiciler oluyor. Büyük fedakarlıklarla enflasyonla mücadelede bu kadar yorgun düşmüşken tünelin ucundaki ışığı gördüğümüz bir ortamda bu sürecin kaybedeni ülkemiz olmamalıdır. Çok acil bir şekilde eski ekonomik programın aynen devam ederek yine o stabil günlere dönmemiz en büyük beklentimiz. Çünkü bizler için tek bir tek şey var o da gençlerimizdir. Bizden sonra gelecek olan kesim onlara sağlıklı, huzurlu, geleceği görebilen bir Türkiye'yi bırakmak sorumluluğu hepimizin. Biz Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak bugüne dün olduğu gibi bugün de bu bilinçte hukukun üstünlüğünün son derece önemli olduğunu demokrasiyi milli egemenliği hiçbir siyasi parti gözetmeksizin hepsinin üstünde gördüğünüzü buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum. Üreten güçlü türkiye'de hepimiz için bundan sonraki süreçlerde hızla hedeflerimize ulaşabilmek için de hep birlikte çalışarak bu günleri geride bırakacağımız dan hiçbir şüphem yok" dedi.