- Gündem
- 20.04.2025 00:38
İş yaşamının seri cinayetler düzenine dönüştüğünü kaydeden İSİG Meclisi, “İşçi düşmanı bu düzende işçi ölümlerini durdurmak ancak örgütlü mücadele ile olur” mesajını verdi
2 Nisan 2024 Salı günü, İstanbul’un merkezinde 29 işçi yanarak veya dumandan zehirlenerek yaşamını yitirdi. Ünlü bir eğlence mekanında yapılan tadilat sırasında çıkan yangın kısa sürede büyük bir katliama dönüşürken, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi yazılı bir açıklama yaptı.
İş yaşamının seri cinayetler düzenine dönüştüğünü kaydeden İSİG Meclisi, “Her zaman yaptığımız çağrıyı yineliyoruz. İşçi düşmanı bu düzende işçi ölümlerini durdurmak ancak örgütlü mücadele ile olur. İş cinayetlerini durdurmak için birleşelim” mesajını verdi.
ÖNLENEBİLİR BİR OLAYI…
“29 işçi daha bir iş cinayetinin kurbanı oldu” diyen İSİG Meclisi, şunları ekledi: “Bu katliamda da daha önceki katliamlarda da uzmanlar alınması gereken tedbirleri defalarca dile getirdi, çoğu mevzuat gereği olan önlemlerin alınmaması, defalarca kez olduğu gibi önlenebilir bir olayı büyük bir işçi katliamına dönüştürdü. İşçinin hayatına mal olan bu vakaların önlenmesi için yapılması gereken, risk değerlendirmesi, uzman kişiler gözetiminde çalışma, eğitim, uygun ekipman kullanma ve ekipmanların periyodik kontrollerinin yapılması, acil durumlara hazırlık, yangına karşı alınması gereken tedbirler gibi hayati öneme sahip tedbirler işverenlerin ve kamu otoritesinin gözünde çoğu zaman önemsiz bir teferruatlardan ibaret görülerek ülkedeki çalışma yaşamı seri cinayetler alanına dönüşmüş durumdadır. Her yıl ardı ardına toplu ölümlerin olduğu iş cinayetleri meydana gelirken yaklaşık 2 bin emekçinin çalışırken öldüğü bir düzen yaratılmıştır.”
ANCAK ÖRGÜTLÜ BİR MÜCADELE İLE OLUR
Açıklamanın devamında, “Bugüne kadar iş cinayetleri ile ilgili olarak teknik önlemleri bizler de dahil birçok kurum ve örgüt dile getirdi. Ancak görmeliyiz ki, ölümler alınması gereken önlemlerin bilinmemesinden değil, işçinin yaşamının değersiz görülmesinden, önlemlere uyumun denetlenmemesinden ve pandemide en kötü şeklini gördüğümüz her koşulda çarklar dönecek anlaşışından dolayıdır. Bu anlayışa, işçi düşmanı düzene direnmeden ölümleri önlemek de insanca yaşamak da mümkün değildir. Katliamın hemen ardından gerek yerel yöneticilerin gerekse hükümeti temsil edenlerin ağzından sadece sorumluluklarını gizlemeye dönük açıklamalar duyduk. Oysa böylesine korkunç bir katliam her ikisinin de sorumluluklarını yerine getirmemesinin bir sonucudur. Her zaman yaptığımız çağrıyı yineliyoruz. İşçi düşmanı bu düzende işçi ölümlerini durdurmak ancak örgütlü mücadele ile olur. İş cinayetlerini durdurmak için birleşelim” sözleri kullanıldı.