“Koronavirüslü 53 bin kişi iyileştirildi, olağanüstü çaba gösteriliyor”

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde koronavirüs ile ilgili bir seminer veren Prof. Dr. Abacıoğlu, dünya genelinde hastalıkla mücadele için yapılan çalışamaları ve hastalıktan korunma yollarını detaylı olarak anlattı. 
Koronavirüsün insandan insana geçen kalıcı bir hastalık olmasının önüne geçmek amacıyla, tarihte eşi benzeri olmayan bir mücadele verildiğini vurgulayan Prof. Dr. Abacıoğlu, “Koronavirüs ile ilgili ilk bulguların aralık ayının başında çıktığı tahmin ediliyor. Moleküler analizler, koronavirüsün hayvandan insana geçtiğini gösteriyor. Koronavirüs ile mücadele sürecinde, insanlık tarihinin en büyük karantinasını gördük. Bu kapsamda Çin’de 57 milyon kişi karantinaya alındı. Alınan önlemler, sonuç vermeye de başladı. Çin’de virüsün yayılması neredeyse durdu. Koronavirüsle ilgili 95 bin olgu var. 3 bini aşkın kişi hayatını kaybederken, 53 bin kişi de iyileştirildi. Hastalığa karşı olağanüstü mücadele veriliyor” diye konuştu.
ÇİN’DE SAPTANAN OLGULARIN ÇOĞU ERKEK
Çin’de enfeksiyonun 50 yaş üzeri bireylerde, erkeklerde ve kronik hastalıkları olanlarda daha sık görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Abacıoğlu, hastalığın yüzde 80 oranında hafif-ılımlı seyrettiğini belirtti. Prof. Dr. Abacıoğlu, hastalığın erkeklerde daha fazla görülme nedeninin kesin olarak bilinmediğini ancak sigara içmenin hastalığa yakalanmayı kolaylaştırabileceğini ifade etti. Yaş ilerledikçe ölüm oranlarının arttığını, en yüksek ölüm oranlarının 80 yaş ve üzerinde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Abacıoğlu, mevsimsel gribe bağlı her yıl on binlerce kişinin öldüğünün de unutulmaması gerektiğini söyledi. Koronavirüse yönelik aşı denemelerinin tüm hızıyla devam ettiğini ifade eden Prof. Dr. Abacıoğlu, etkin bir aşının devreye girmesinin zaman alabileceğini söyledi.
“BİR SAAT İÇİNDE 25 KEZ GÖZÜMÜZE VE AĞZIMIZA DOKUNUYORUZ”
Yüksek ateş, öksürük, nefes darlığı, halsizlik, bulantı ve eklem ağrısının hastalığın temel belirtileri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Abacıoğlu, “Yapılan araştırmalara göre, bir saat içinde elimizi 25 kez gözümüze ve ağzımıza götürüyoruz. Bu nedenle el hijyeni çok önemli. Elimizi sık sık yıkamalı, temas ettiğimiz yuzeylerin temiz olduğundan emin olmalıyız. Sabunla, ortalama 20 saniye boyunca ellerimizi yıkamalıyız. Sabun ve suya erişim yoksa, alkollü el dezenfektanları kullanılabilir. Solunum yolu hastalığı belirtisi gösteren kişilerden uzak durmak da basit bir korunma yolu” dedi. 
Solunum yolu hastalık belirtileri gösterenlerin öksürür veya hapşırırken kağıt mendille ağız ya da burnunu kapatması ve sonrasında da mendili çöpe atması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Abacıoğlu, mendilin bulunmadığı durumlarda kişilerin dirsek içine doğru öksürmelerinin, çevreye bulaşının önlenmesi için yararlı olacağını belirtti. Hasta kişilerin, çevresindekileri korumak için tıbbi maske takabileceğini söyleyen Prof. Dr. Abacıoğlu, hasta olmayan kişilerin şu anda maske takmalarına gerek bir durum olmadığını kaydetti.

Haber Merkezi