Özgür Özel’den Erdoğan’a sert mesaj: “İsterse CHP’ye kayyım atasın, biz yolumuzda yürüyüşe devam!”

CHP Lideri Özel, Türkiye’de çok partili siyaset tehdit altında derken gençlerle birlikte aydınlık yarınlar için kararlılıkla yürüyeceklerini açıkladı.

  • Oluşturulma Tarihi : 04.09.2025 17:38
  • Güncelleme Tarihi : 04.09.2025 17:38
  • Kaynak : DHA
Özgür Özel’den Erdoğan’a sert mesaj: “İsterse CHP’ye kayyım atasın, biz yolumuzda yürüyüşe devam!” haberinin görseli

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İsterse bütün il yönetimlerine kayyım atasınlar. İsterse Cumhuriyet Halk Partisi’ne kayyım atasınlar. İsterse kendileri gibi olacak bir Cumhuriyet Halk Partisi için her türlü siyasi mühendislik için çaba harcasınlar. 100 yıl önceki inanç, kararlılık, ruhla, birbirimize olan güven ve sevgiyle, büyük bir cesaretle biz yolumuzda yürüyeceğiz" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde CHP'nin kuruluş haftası etkinliklerinin açılışına katıldı. Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’nin resmi kuruluş başvurusunun 9 Eylül 1923’te yapıldığını ve Osmanlıca olan bu dilekçenin bir örneğinin devlet arşivinde, bir örneğinin ise parti arşivinde ve kendi odasında olduğunu söyledi. Geçen sene delegelerin, verilen bir önergeyle 4-9 Eylül arasındaki haftayı kuruluş haftası olarak ilan edip, bundan sonra da her sene bu haftanın özel ve güçlü bir temayla hem kutlanmasını, kutlama programının içinde de mutlaka akademisyenlerin, bilim insanlarının, siyasetçilerin ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne ilgi duyan, takip eden herkesin, bütün paydaşların olmasını arzu ettiklerini belirterek, “Şimdi o haftanın ilkinin açılış günündeyiz. Ve bu haftayı nasıl değerlendireceğiz, bu hafta neler yapacağız bu konuda paylaşımı birinci ağızdan ben yapmak istedim. Ve bir Bellek Müzemiz var biliyorsunuz. Her sene de bir başka temayla Bellek Müzemizin önünde ve içinde bir sergimiz olacak. Bu sergiyi de ilkini sizlerle birlikte gezmek ve sizlere tanıtımına ben eşlik etmek istedim” diye konuştu.

'GENÇLERLE KONUŞMADAN GELECEK TARİFİ YAPAMAZSINIZ'

Özel, yarın akademisyenlerle, ilim insanlarıyla ve 600’ün üzerinde katılımcıyla birlikte olacaklarını ifade ederek, “Ertesi gün bu kez bir başka sürecimiz var. Bir gelecek tarif ediyorsanız onları gençlerle konuşmadan, onların rızasını almadan, onların dediği gibi bir vizyon koymadan yapamazsınız. 250 gençle birlikte burada, binamızda olacağız. Ayrıca dış mekanlarda, sosyal aktivitelerde, tartışmalarda olacağız, konserlerde, koşularda olacağız. Ama bu binada gençlik kollarımız ve gençlik politikalarını örgütleyen MYK üyemizin liderliğinde bu binada her birimiz 250 gençle. Kimisi dünya çapında alanında uzmanlaşmış, doktorasını yapmış genç arkadaşlarımızla. Kimisi üniversite öğrencileri. Kimisi lise öğrencileri, sorunlarını, endişelerini taşıyan gençlerle. Kimi ne evde, ne istihdamda, ev gençleriyle. Evini geçindirmek için motokuryelik yapanlarla ya da iş aramakla meşgul olup kendi alanı dışında mesleklerde çalışmak zorunda olanlarla. Ama gençlerden en doğru bir temsil heyeti ile birlikte; ‘Biz programımıza gençler için ne koyuyoruz ne biliyoruz, onlara nasıl bir Türkiye vadediyoruz?’ Bu kürsüden dedik ya ‘Gençler bu akşam bir seçim daha kalmaya karar vermişlerdir.’ O kalacakları Türkiye’yi kurabilecek miyiz? Kuracaksak birlikte ne yapacağız, nasıl başaracağız? Hep birlikte tartışacağımız bir birlikteliğimiz olacak” ifadelerini kullandı.

'MİLLETİMİZE AĞIR BEDELLER ÖDETİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR'

Özel, ülke olarak tarihin en zor dönemlerinden birini yaşadıklarını aktararak, “Hem ekonomik olarak böyle hem çok partili rejimin sokulduğu zor dönem açısından böyle. Hem yargı bağımsızlığı açısından, kuvvetler ayrılığı açısından böyle. Hem Sivas Kongresi’nde ve devamında o kongredeki ruhun vücut bulmuş hali olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin münhasıran kullandığı yasama yetkisinin maalesef OHAL şartlarında tartışmalı, rejime kasteden bir anayasa değişikliği ile münhasıran kullanılacak bu yetkinin ortaklaşa kullanılması. Gri alanların tarifinin sorunlu olması, karşı alana tecavüzlerin ortadan kaldırılacağı bir üst mahkeme yapısının olmaması, olanın da maalesef kararlarının arkasından sık sık dolaşılması açısından çok zor bir dönemi yaşadığımızı, derdini anlatmak isteyenin yalnız, sesini yükseltmek isteyenin sesinin kısık kalabildiğini, aksi takdirde bunun aksini yapanların da en ağır şekilde cezalandırıldıkları, tutuklamanın bir ön infaz yöntemine dönüştüğü, istisna olacak tutuklama tedbirinin kaideye dönüştüğü bir sürecin içindeyiz. Ne yazık ki demokrasi ile göreve gelen bir iktidarın, demokrasi treninden inmesinin ve ülkeyi sandıkla değil baskıyla yönetme tercihinin ağır sonuçları bunlar. Ne yazık ki iktidara demokratik tehdit olan her kişi, her kurum ortadan kaldırılmak isteniyor. Bir kişi ve onun yanındakiler iktidarda kalsın diye milletimize ağır bedeller ödetilmeye çalışılmaktadır" dedi.

'TÜRKİYE’DE ÇOK PARTİLİ SİYASET TEHDİT ALTINDADIR'

Özel, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkarlarıyla milletin çıkarlarının birbirinden ayrıldığını söyleyerek, "Cumhur İttifakı’nın çıkar ve hedefleri ile milletin beklentileri birbirinden ayrışmıştır. Erdoğan kendi çıkarları için her şeyi feda edebilecek durumdadır. Milletin refahı ve huzuru da buna dahildir. Bu nedenle Türkiye’de çok partili siyaset tehdit altındadır. Bu nedenle milletimiz her gün daha da yoksullaşmaktadır. Ve maalesef bu milletin yoksulluğunu gidermesi gerekenlerin, rezervler biraz toparlanınca 'yeni şoklara hazırlıklıyız' dedikleri ve onlarla aynı yerden talimat alan savcıların yeni şokları ülkeye yaşattığı günlerdeyiz. Buna karşılık ne yapacağız? Kararlılığımız kesin. Bir mevzi olarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni savunma, peşinde ve niyetinde değiliz. Bir cephe olarak demokratik siyaseti savunmaya devam edeceğiz. Bu cephe savunuculuğu elbette sadece bir siyasi partinin değil; milletin ve demokratik siyaseti savunan tüm partilerin ortak kararlılığıyla olacaktır, eylemliliğiyle olacaktır" ifadelerini kullandı.

'BU HAFTA ATILACAK OLAN İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜNÜN ADIMIDIR'

Özel, son bir yılın gayret, emek ve enerjisiyle, önümüzdeki bir haftanın profesyonelliğiyle, titizliğiyle burada olduklarını söyleyerek, “Kuyu kazanları, çamur atanları, onları o seviyede, o çamur girdabı içinde birlikte debelenmeye, etrafa çamur sıçratmaya, o çamurun içinde debelenmeye, Türkiye’yi sürükledikleri o çukurda debelenmeye davet ediyorum. Onların dışındaki bütün yurtseverleri, ülkeyi o çamur deryasına değil; aydınlık, güzel, temiz, parlak ve zengin yarınlara birlikte yürümeye davet ediyorum. Bu çağrı; bu yürüyüşün çağrısıdır. Bu hafta atılacak adım; iktidar yürüyüşünün adımıdır. Bundan sonra hiçbir şey o çamur, çirkeflerin istediği gibi olmayacak. İsterse bütün il yönetimlerine kayyım atasınlar. İsterse Cumhuriyet Halk Partisi’ne kayyım atasınlar. İsterse kendileri gibi olacak bir Cumhuriyet Halk Partisi için her türlü siyasi mühendislik için çaba harcasınlar. 100 yıl önceki inanç, kararlılık, ruhla, birbirimize olan güven ve sevgiyle, büyük bir cesaretle biz yolumuzda yürüyeceğiz. Onları o çamur deryasında birbirlerini çamurlamaya, etrafa çamur atmaya devam etmeye, milletimizi aydınlık, müreffeh, zengin, güçlü ve mutlu yarınlara Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi ile bir kez daha yürümeye davet ediyorum” diye konuştu.

Özel konuşmasının ardından, genel merkezde düzenlenen ‘102. Kuruluş Yıl Dönümü Program Sergisi’ni gezdi.

Kaynak : DHA