Başkan Soyer duyurdu: İzmirliler binalarının deprem karnesini ücretsiz çıkaracak

TENZİLE AŞÇI

Türkiye’yi yasa boğan depremlerin ardından yaraların sarılma çalışmaları hız kesmeden devam ederken depreme dirençli kentler konusu yeniden gündeme geldi.

Afetin yıkıcı etkileri tartışılırken İzmir Büyükşehir Belediyesi, bir yandan da olası İzmir depremi ile ilgili de çalışmalarına da hız verdi ve bu kapsamda 3 yılda depreme dirençli kent olma yolunda hayata geçirilen çalışmalara ilişkin bilgi vermek için ‘İzmir Afet Olanı Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları Bilgilendirme Toplantısı’ düzenledi.

Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kalem kalem deprem çalışmalarını açıklarken Türkiye’de ilk olacak kararı da duyurdu.

“DEĞİŞMEK ZORUNDAYIZ”

Maraş depreminden hareketle bilim vurgusu yapan Soyer, “6 Şubat gecesinden sonra yolumuza eskisi gibi devam etmemiz mümkün değil. Birçok alışkanlığımızın değişeceğin görüyoruz. Bugün cesaretimizi toplayarak İzmir’in olası bir deprem karşısında ne durumda olduğunu gösterdik. İzmir, faylar üzerine inşa edilmiş bir şehir. Onlarla nasıl yaşamamız gerektiğini öğrenmeliyiz doğayla inatlaşmak yerine doğayla barışık bir İzmir inşa etmek zorundayız. Bilim ve teknoloji buna imkan veriyor. Geçmişte açılan yaraları, yapılan hataları sihirli bir değnekle bir gecede çözeceğiz dersem, sizlere yalan söylemiş olurum. Türkiye'nin en deprem dirençli kenti olacağız. Bunun için önümüzde zorlu bir yol var.  Dirençli bir İzmir’i, aklımızı, fikrimizi, enerjimizi, gücümüzü birleştirirsek ortaya çıkarabiliriz. Bu yüzden bu buluşmamızın amacı İzmirliler’ bir reçete sunmak değil, o reçeteyi birlikte yazmak. Bu buluşma, İzmirlilere ve İzmir’e gönül veren herkese, uyanışa ve değişime yapılan bir davet. Kabul edelim veya etmeyelim değişmek zorundayız. Bunun başka hiçbir yolu yok. Kendimize asla bir kurtarıcı aramayalım” dedi.

İSTEYEN VATANDAŞA ÜCRETSİZ TARAMA

Depreme dayanıklı İzmir için 3 ayaklı plan yaptıklarını belirten Soyer, şunları söyledi; “İzmir için depreme hazırlık konusunda üç ayaklı, kapsamlı bir yol haritası belirledik. Birinci başlığımız, depreme hazırlık için yaptıklarımız. Elbette bunu tek başımıza başaramayız.  Ortak akıldan ve vicdandan asla vazgeçmiyoruz. Ayrıca Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerini başlattık. İzmir’in fayları ve bina stokları hakkındaki bilimsel veriler bugüne kadar kapsamlı bir şekilde ortaya konmamış. Biz, bu eksiği gidermek için gerekli tüm projeleri üç yıl önce başlattık ve tamamlama noktasına geldik. Mikrobölgeleme çalışmalarımızla İzmir’in görünmeyen kısmının, yani yeraltının röntgenini çekiyoruz ve bilgilerimizi güncelliyoruz. Ulaşmaya da devam ediyoruz. İzmir’de 100 kilometre yarıçapında belirlenen alan üzerindeki tüm diri fayların haritalandırılandığı çalışmamızın neticesinde, deprem ve tsunami gibi olası afetler için İzmir’in güvenli biçimde yeniden planlanmasını sağlayacağız. Bir yandan fayların incelendiği depremsellik araştırmamız sürerken diğer yandan zemin yapısı ile zemin davranış özelliklerini modelleme çalışmalarını da Bornova’dan başlattık. Bir diğer önemli projemiz, İzmir’in yapı envanteri çalışmaları.  İzmir’deki yapı stokunun yüzde 80’i eski ve yaşlı. Bu eski yapıların, olası bir depremde ne kadar güvenilir olduğunu anlamamız ve gerekli tedbirleri alabilmemiz için yapı envanterleri çıkarmamız zorunlu. Yapı tarama çalışmalarımızla ilgili yeni bir kararımızı açıklamak istiyorum. Bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yapı envanterlerini ilçeler ölçeğinde çıkarıyorduk. Bundan sonra, İzmir’in hangi ilçesinde olursa olsun başvuran her vatandaşımıza binalarının deprem karnesini çıkarmak için ücretsiz destek olmaya başlıyoruz. Her İzmirli, Belediyemize başvurarak depremle ilgili hızlı tarama hizmetinden yararlanabilir” diye konuştu.

“İMAR AFFINA ANAYASAL DÜZENLEME GEREK”

Şehir planlaması için imar affında anayasal düzenleme çağrısı yapan Soyer, “Şehrimizi afetlere karşı mekansal olarak hazırlamanın yanı sıra mevzuat açısından da kapsamlı bir hazırlık içindeyiz.  Bunların bir kısmını önümüzde aylarda Belediye meclisimize taşıyacağız, diğerlerini ise merkezi hükümetten talep ediyoruz. Her şeyden önce, imar affı ya da imar barışı ne deniyorsa mutlaka anayasal bir düzenlemeyle engellenecek hale gelmesini istiyoruz. Tüm imar ve ruhsatlandırma mevzuatımızı altüst eden bu düzenleme ehliyetine hiçbir hükümetin sahip olmaması gerekiyor. Bu nedenle, milyonlarca insanımızın canını korumak adına şehrin imar planlamasını anayasal güvence altına almak zorundayız.

SİSMİK İZALASYON ZORUNLU OLUYOR

Türkiye’de ilk olacak uygulamaları da açıklayan Soyer, şunları söyledi; “Büyükşehir meclis gündemine alacağımız 3 gündem maddesi var. Tüm kamu yatırımlarının avam proje yerine uygulama proje ile ruhsatlandırılmasına yönelik zorunluluk getirilmesi. Yüksek yapılar ve AVM’ler gibi özellikli yapılar için yüksek yapılar yönetmeliğinin yeniden gündeme alınması ve meslek odalarının da paydaşı olduğu gruplar tarafından incelenmesinin sağlanması.  Kamu binalarında ve özellikli binalarda sismik izalasyon kullanılmasını zorunlu hale getirilmesini sağlayacağız. Bu toplantıyı aslında sizlere tam bir yıl sonra yapmayı planlamıştık. Binalarımızın taraması tamamlandıktan, mikrobölgeleme çalışmalarımız bittikten, toplanma alanlarının altyapısı inşa edildikten ve İzmir’in yeni vaziyet planı somutlaştıktan sonra sonuçları aktarmak istiyorduk. Fakat yaşadığımız büyük afet, yaptığımız tüm bu hazırlıkları sizlerle daha şimdiden paylaşma zorunluluğunu ortaya koydu. Bu nedenle bugün karşınızdayız ve sizleri daha güvenli bir İzmir’i hep birlikte inşa etme davet ediyoruz. Değerli hocam ifade etti, İzmir Türkiye’nin depreme en dirençli kenti haline gelecek. Kimsenin kuşkusu olmasın. Biz bu iradeyi taşıyoruz. Bunu her şeyden öncelikli bir mesele olarak görüyoruz. Gerek 30 Ekim, gerekse  6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketler aslında bizim için acı tatbikatlardı. Büyükşehir’in tüm kurumsal yapısı bu tatbikatlar nedeniyle olgunlaştır. Türkiye’nin depreme en hazır kentiyiz. Büyükşehir’in bütçesinin yüzde 10’unu önümüzdeki yıl itibari yıl itibariyle sadece depreme dirençlilik ve kentsel dönüşüme ayırma kararı verdik. Biz bu kadar yatırımı da merkezi hükümetten bekliyoruz.  İzmir’in 50 yıllık sorununu merkezi yönetime yüklemek hakkaniyetli olmaz.”